Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 13.4.1997 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzalandığını, kendisine cayma bildirim belgesi verilmediğini, tatil hakkını kullanabilmesi için bir davetiye gönderilmediğini, tarafına tatil hakkını kullanmak uzere yer teslimi yapılmadığını, sözleşmenin haksız şartlar içerdiğini bu nedenlerle fesih koşullarının oluştuğunu, ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile yapılan ödeme tutarı 4590 doların davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

    Davalı taraf, takiplere itirazlarında faturalara konu hizmetlerin sözleşmede vaat edilen kapsamda sunulmadığını ve hizmetin ayıplı ve eksik verildiğini savunmuştur. 6102 Sayılı TTK'nın 23/1-c maddesi tacirler arasındaki hizmetin ayıplı olması halinde yapılması gereken işlemleri düzenlemektedir. Anılan maddeye göre hizmet alan tacir, malın ayıplı olduğu açıkça belli değilse, malı teslim aldıktan sonra malı incelemek veya incelettirmek, malın ayıplı olması halinde 8 gün içinde bu durumu hizmet verene iletmek durumundadır (Yargıtay 23. HD'nin 2016/991 Esas, 2018/5119 Karar sayılı kararı). Somut olayda, davalı tacir olup, verilen hizmetin ayıplı olduğuna ilişkin davacıya ayıp ihbarında bulunduğunu beyan etmemiş ve varsa ayıp ihbarına ilişkin delil de sunmamıştır. Yine HMK'nın 190 maddesi uyarınca ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan satın ve teslim aldığı ticari aracın, şase numarasında problem olması ve mühürlerin olmaması nedeniyle ruhsat almanın mümkün olmadığını, ayıbın derhal davalıya sözlü olarak bildirildiğini, davalının durumu düzelteceğini bildirerek aracı alıp, mühür vurdurduğunu bildirerek iade ettiğini, müvekkilinin aracı muayene ettirmek ve bakımını yaptırmak üzere götürdüğünde motor bloğunun çatlak olduğunun anlaşıldığını ve tespit yaptırıldığını, davalının ayıplı mal sattığını, bu nedenle müvekkilinin gerek maddi ve gerekse manevi yönden ağır zarar gördüğünü iddia ederek sözleşmenin feshi ile davalıya satış bedeli olarak ödenen...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Türketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan satın aldığı aracın ayıplı olması nedeniyle satış sözleşmesinin feshi ile satış bedelinin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....

          Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, sözleşme konusu cihazların imalat hatalı ve ayıplı oldukları, ayıbın niteliğine göre sözleşme bedelinin uygun bir oranda tenkis yapılmasını gerektirir nitelikte bir ayıp da olmadığından davacının bunları kabule zorlanamayacağı ve sözleşmenin feshi talebinin haklı olduğu, sözleşmenin feshi nedeniyle tarafların aldıklarını iade ile yükümlü oldukları, davadan önce temerrüdün gerçekleşmediği, manevi tazminatın koşullarının oluşmadığı, maddi zararın da ispatlanamadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile 6.303.02 TL.nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının maddi-manevi tazminatla ilgili fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, ayıplı oldukları anlaşılan davaya konu sıramatik sistemli elektronik yazıcılı cihazların (kioks) davacı tarafça davalıya iadesi ve teslimine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Mahkemece, davacının sözleşmenin feshine kadar ödemek zorunda olduğu ve davalıdan talep ettiği aidat miktarının, ayıplı malın neden olduğu zarar kapsamına girmediği, doğrudan konuttaki ayıptan kaynaklanan bir zarar olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmişse de, taraflar arasındaki sözleşmenin feshine ilişkin denetimden geçerek kesinleşen ... 2.Tüketici Mahkemesi'nin 2011/417 E. Sayılı ilamı ile davalının kusurunun sözleşmenin feshine neden olduğu saptandığına göre, artık davalının bu sözleşme nedeniyle davacının uğradığı zararlara katlanması gerekeceği sonucuna varılmaktadır. Davacının, sözleşmenin yapılmamış olması ya da feshedilmemiş olması durumunda iddia edilen zarara uğramayacağı açıktır. Hal böyle olunca, işin esasına girilip sonucu çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

              Davacı taraf, davalının 25.08.2019 tarihli ve 1.066,75 TL bedelli faturanın 1.043,84 TL kısmını, 25.09.2019 tarihli ve 1.131,45 TL tutarlı faturayı ödemediğini, 03.10.2019 tarihinde davalının sözleşmeyi erken ve haksız feshi nedeniyle düzenlenen ve üst yapı indirim bedeli, 10 aylık internet kullanımı indirim bedeli, kurulum indirim bedeli ve aktivasyon indirim bedelini içeren 04.10.2019 tarih ve 19.651,84 TL bedelli fatura düzenlendiğini, davalı tarafın bu faturayı da ödemediğini, davalının toplam ödemediği fatura toplamının 21.737,13 TL olduğunu ileri sürmekte davalı da verilen hizmetin ayıplı olması nedeniyle borcu kabul etmemektedir. Davacı tarafın iddialarında incelenmesi gereken iki konu bulunmaktadır....

                Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davacının elinde bulunan boyaların bozuk olduğu ve bozuk boya miktarının 78.724,46 TL olarak tespit edildiği, bozuk boyaların sözleşmenin feshi ile iadesinin gerektiği ve sözleşme gereğince mal bedeli olarak verilen 140.000 TL'lik senetlerden dolayı bu miktarda davacının borçlu olmadığı, B.K.nun 105 ve devamı maddeleri gereğince davacının taraflar arasındaki sözleşmenin feshini istemesi halinde müspet zararı talep edemeyeceği, BK'nun 43....

                  Mahkemece davanın kabulüne, taraflar arasında yapılan koltuk takımı ve yemek odası takımı alımına ilişkin sözleşmenin iptali ile edimlerin karşılıklı iadesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı ile yapılan satış sözleşmesi kapsamında alınan ürünlerin yanlış model ve eksik teslim edilmesi nedeniyle sözleşmenin feshi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı teslimin tam olduğunu belirtmiş davanın reddini istemiştir. Davacının dayandığı belgelerdeki teslim edilmesi gereken mallar ile teslim edilen malların aynı olup olmadığı konusunda uzman bilirkişi raporu alınması gerekip, aynı malların teslim edilmemiş olması halinde davalının haklı çıkacağı kabul edilmeli aksi halde tek bir sandalyenin ayıplı olması açısından da sözleşmenin sona erdirilip bedel iadesinin hakkaniyete uygun olmadığı hususları dikkate alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir....

                    Davacının ayıp iddiaları ile ilgili araştırma yapılmamıştır, zaten buna da uyuşmazlık bakımından gerek yoktur çünkü eldeki dava hizmet sözleşmesinde ayıplı ifa nedeniyle sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi yahut bedelde ayıp miktarınca indirim yapılması gerekçesi ile menfi tespit davası değildir. Yani davacı dava dosyamızda ayıplı ifa nedeniyle ne menfi tespit davası açmıştır ne de ödediği bedelin istirdatını istemiştir. Davacı sözleşmede kararlaştırılan bedeli ödememiş, borcu sıfırlamak için reklamasyon faturası düzenlemiştir. Bu reklamasyon faturası onu yargılamamız bakımından alacaklı konuma getirmez. Dolayısıyla davacının ayıp iddialarının araştırılması ancak bu safhadan sonra menfi tespit yargılamasının konusu olabilecektir. Eldeki dava davacı tarafça düzenlenen 07/06/2018 tarih A376543 numaralı 10.455,50 TL bedelli faturadan kaynaklandığından ve bu fatura dolayısıyla davacı davalıdan alacaklı olmadığından davanın reddine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu