"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirket tarafından kendisine satılan aracın ayıplı olduğunu, bu aracın bedelini kredi kullanarak davalıya ödediğini, aracın ayıplı olması nedeniyle davalıya iadesi ile araç bedeli olan 30.886,45 TL ile bu aracı satın almak için çektiği krediler nedeniyle dava dışı bankaya dava tarihine kadar ödediği 33.861,97 TL'nin 07.10.2010 tarihinden itibaren en yüksek ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, aracın ayıplı olmadığını, araçtaki arızaların servis işlemleri sonucu giderildiğini, aracın iadesine ilişkin yasal şartların bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Davada, sözleşmenin feshi yanında inşaatın tamamlanabilmesi ve yapı kullanma izin belgesinin alınabilmesi için gereken bedellerin de tahsili istenmiştir. Davalı yüklenici savunmasında, fesih istemini ileriye etkili şekliyle kabul etmiş, mahkemece de sözleşmenin ileriye etkili sonuç doğuracak şekilde feshine karar verilmiş, verilen karar sadece ileriye etkili fesih istemi ile savunmada bulunan davalı vekilince temyiz edilmiştir. Bu haliyle taraf iradelerinin ileriye etkili fesihte birleştikleri açıktır. Ancak sözleşmenin feshi halinde olumlu zarar kapsamında yer alan eksik ve ayıplı işlerin giderilme bedeli ile yapı kullanma izin belgesinin alınması için gerekli masrafların inşaatın fiziki gerçekleşme oranında dikkate alınması gerektiğinden ayrıca sözleşmede de aksine hüküm bulunmadığı için talep edilebilmesi mümkün bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 28.12.2007 No : 512-902 Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi-alacak davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 01.03.2005 tarihli protokol ile sıva makinası satın alınması konusunda sözleşme yapıldığını, davalının sattığı makinanın ayıplı çıktığını ileri sürerek sözleşmenin feshine, satış bedeli olarak ödenen 9.500.-Euro’nun ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıya satılan sıva makinasının ayıplı olmadığını, makinaya sıva yapacağı malzemenin hazır olarak konulması gerektiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur....
Davalı vekili; sözleşmede hakem şartının bulunduğunu,davaya gönderilen teklif mektubunun aynen kabul edildiğini, ve sözleşmenin yapıldığını, dava konusu şöminelerin kurulacağı mekanın üstü naylon kaplı,cam balkon sistemi ile çevrilmiş yalıtımsız açık alan olduğunu,ancak doğalgazlı robur sistemi olması halinde ısıtmanın problem olmayacağının davacıya iletildiğini, davacının kendi yatırım projesinde hata yaptığını, şöminelerin ayıplı olmadığını ,sözleşmenin feshini gerektiren bir durumun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. 9.11.2015 tarihli sözleşme ,dosyaya sunulan katolog ve dökümanlar incelenmiş; tanıklar dinlenmiş,mahallinde inceleme de yapılmak sureti ile bilirkişilerden raporlar alınmıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/09/2022 NUMARASI : 2021/382 ESAS - 2022/206 KARAR DAVA KONUSU : MALIN AYIPLI OLMASI NEDENİYLE SÖZLEŞMENİN FESHİ VE BEDEL İADESİ KARAR : Alanya 4....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi- alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, satılan ayıplı mal nedeniyle sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir....
Yine 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 106/II. fıkrasındaki sözleşmenin ifasını talep ve gecikme nedeniyle tazminat (olumlu zarar) isteme hakkı, borçlu yüklenicinin temerrüdü halinde uygulanacak bir hüküm olup, kural olarak sözleşmenin feshi halinde ya da yüklenicinin temerrüdünden önce BK'nın 106/II. fıkrasında ifade edilen olumlu zararların istenmesi mümkün değildir. Eldeki dava 24.07.2009 tarihinde, davacının da kabulünde olduğu gibi teslim tarihi Temmuz 2009 sonu olduğundan teslim tarihi gelmeden ve yüklenici temerrüdü gerçekleşmeden açılmıştır....
DEĞERLENDİRME-GEREKÇE: Davacı, ayıplı hizmet iddiasına dayalı olarak taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ya da bedel iadesi talebinde bulunmuştur. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Taraflar arasında yapılan sözleşme mesafeli hizmet sözleşmesi niteliğindedir....
Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan, cayma hakkı ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup, bu süre içinde sözleşme askıdadır. Davacı, henüz tatil hakkını kullanmadığını belirtmiş olup, davalı da bunun aksini ispat edememiştir. Bu durumda cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olup, davacının cayma hakkını kullanması mümkündür. O halde, mahkemece sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalı TTP……Ltd. Şti’nin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....
hazırlıksız bulunduğu bir sırada imzalamış olduğu sözleşmenin, kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir....