Şti. tarafınklan verilen zararın tazmini istemine ilişkin açılan davada İdari yargının görevli olduğundan İBB yönünden görevsizlik kararı verilmesini, Asliye Hukuk mahkemelerinin görevli olduğunu, kaldı ki, kamu hizmeti sunumunda hizmetin ihale usulüyle, müteahhit firmaya gördürülmesi durumunda da, taraflar arasındaki ihale sözleşmesi “eser sözleşmesi” niteliğinde olduğunu, illiyet bağının bulunmadığından açılan dava usül ve hukuka aykırı olduğundan reddini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince; "... Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, taraflar arasında görülmekte olan davada; davacı vekilinin mazeret dilekçesi sunduğu, davalı ... Mühendislik vekilinin mazereti kabul etmediği, dosyayı takip etmediği, davacı vekilinin mazeretini belgelendirmediği anlaşılmakla, Mahkememizce dosyanın işlemden kaldırıldığı, 7226 sayılı kanunun Geçici 1....
İdare Mahkemesinin 17/12/2020 tarih ve E:2019/1970, K:2020/2151 sayılı kararı ile iptaline karar verilmesi üzerine doçentlik kadrosuna atandığından bahisle bu nedenle yoksun kaldığı maaş farkları, sabit ek ödeme farkları ve performans farklarının ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile söz konusu parasal haklarının Nisan 2018 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle davanın açıldığı, uyuşmazlığın esasının genel bir maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olmadığı, davacının doçentlik başvurusunun reddine ilişkin işlemden kaynaklanan tazminat talebine ilişkin olduğu, bu işleme karşı açılan davanın Ankara 17....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 02/02/2021 NUMARASI : 2020/500 ESAS 2021/63 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Hizmetin Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : DAVA DİLEKÇESİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların murisi Bahriye Kurtoğlu'nun Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/7 Esas, Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/521 esas sayılı dosyaları ile yargılamaya konu SGK Şevket Yılmaz Devlet Hastanesinde 26/05/2009 tarihinde çıkan yangında yanarak öldüğünü, ölüm sebebinin yangın olduğunu, ceza dosyalarında ve Bursa 1....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, trafik tescil kayıtlarının hatalı tutulmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yargı yolu caiz olmadığından davanın usulden reddine karar verilmiş olup davacı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf isteminde bulunulmuştur. Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır. İdarenin kusura dayanan sorumluluğu, uygulamada “hizmet kusuru” kavramı ile anlatılmaktadır. Hizmet kusurunun üç durumda varlığı hem yargı içtihatları hem de öğreti tarafından kabul edilmiştir. Bu üç durum; hizmetin hiç işlememesi, hizmetin geç işlemesi ve hizmetin kötü işlemesidir....
Şti. vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Tazminat davalarında delillerin değerlendirilmesi hakime aittir. Borçlar Kanunu 53. madde (6098 sayılı TBK md. 74) hükmüne göre hukuk hakimi kusurun varlığına karar verebilmek için ceza hukukunun mes’uliyete dair hükümleri ile bağlı olmadığı gibi, kusurun taktiri ve zararın miktarını tayin gibi hususlarda da ceza mahkemesi kararı ile bağlı değilse de, ceza mahkemesinde kesinleşmiş maddi olgu ile bağlıdır. Ayrıca olgularda ve ortaya konulan delillerde farklılık olmaksızın aynı kazada farklı kusur oranlarına ulaşılması adalete olan güveni sarsabilecektir....
Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece manevi tazminat isteminin reddi yerinde ise de dava konusu baz istasyonunun kaldırılması gerektiği görüşünde olduğumdan çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.21/02/2012...
Özel hukuk alanındaki kusursuz sorumluluk hali ise belirli konular için düzenlenmiş olup, sınırlıdır.İdarenin idare hukuku esaslarına dayanarak tesis ettiği tartışmasız olan eylem ve işlemler ile idarenin sorumlu olduğu diğer sebeplerden kaynaklanan zararlara iliişkin davaların idari yargı yerlerinde görülmesi gerektiği kuşkusuzdur. Hizmet kusuruna ilişkin bu temel açıklamalardan sonra somut uyuşmazlığı irdelediğimizde; Somut olayda dava konusu, mülkiyeti davalı ... Hazinesine ait olan okul binasının penceresinden düşen öğrencinin hayati tehlike geçirecek şekilde yaralanmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, uyuşmazlık davanın adli yargı yerinde mi yoksa idari yargı yerinde mi görüleceği noktasında toplanmaktadır....
Anayasanın 125 inci maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmış olup, bununla birlikte idarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişinde nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusurunun hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleştiği ve bunun idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açtığında kuşku bulunmamaktadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/11/2021 NUMARASI : 2020/292 ESAS, 2021/376 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) KARAR : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; mülkiyeti Hazineye ait Ankara İli, Sincan İlçesi, Yenicimşit Mahallesi 4583 ada 41 parsel sayılı taşınmaz üzerinde müvekkiline ait 50 metrekare taşınmaz ile meyve ve sebzelerin davalı belediye tarafından haksız olarak tahrip edildiğini, müvekkilinin bu taşınmaz için yapı kayıt belgesi olduğunu belirterek oluşan zarar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 16.000 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dosyadaki tüm delillere göre tüketicinin tazminat talebi hakkının mevcut olduğu ve davacının yasal süresi içinde bu hakkını kullandığı, yapılan hizmetin ayıplı olması nedeniyle tüketicinin zararının dosyaya sunulan fatura ve bilirkişi raporu içeriklerine göre 33.396,70 TL olduğu anlaşılmakla maddi tazminat davasının kabulüne, 33.396,70 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının kişisel haklarına tecavüz olmadığı, bedeni ve cismani zarara uğramamış olduğu, zararın yalnızca malda meydana geldiği, dolayısıyla manevi tazminat koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla manevi tazminat davasının reddine karar vermek gerekmiş ve açıklanan tüm gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." gerekçesi ile, "...Maddi tazminat davasının Kabulüne, 33.396,70 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Manevi tazminat davasının Reddine,..." şeklinde hüküm tesis edilmiştir. Kararı davacı vekili ve davalı vekili istinaf kanun yoluna getirmiştir....