Davalı vekili, hizmetin eksik yapılmasından doğan zararlar için açılacak tazminat davalarının görüleceği yerin idari yargı yeri olduğunu ileri sürerek yargı yolu bakımından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının davalıya karşı olan talepleri itibariyle davanın görülme yerinin idari yargı olduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir. Davacı aracı ile seyir halindeyken.... Belediye Başkanlığının denetim ve sorumluluğundaki ... yolu yapımını yürüten taşeron firma .... A.Ş.'nin kontrolünde bulunan yolda 29/05/2012 tarihinde trafik kazası geçirerek yaralandığını, metrobüs çalışması yapan ... İnşaat San.Tic.A.Ş.'nin de çalışma alanına yönelik ikaz ve işaretlemeleri tam olarak yapmadığını iddia etmiştir....
a-Davacının nakdi tazminat ödemesini gerektiren haksız eylem 15/01/2002 günü gerçekleşmiş, davacı idare ise daha sonra alınan 16/10/2002 ve 12/02/2004 tarihli Nakdi Tazminat Komisyonu kararları ile 2330 sayılı Yasa gereğince yaralanana nakdi tazminat ödemiştir. Haksız eylem nedeniyle oluşan zarar olay gününde gerçekleşmiş olduğundan, haksız eylem sorumlusunun sorumlu tutulacağı tazminat tutarı da olay günündeki verilere göre belirlenmelidir. 2330 sayılı Yasa'nın 3. maddesinde yaralanan görevlilere ödenecek tazminatın karar günündeki en yüksek devlet memuru aylığı esas alınarak hesaplanacağı belirtilmekte ise de, buna göre hesaplanıp ödenen nakdi tazminatın tamamı haksız eylem sorumlusuna rücu edilemez. Davacı idarenin, haksız eylem sorumlusundan kaynaklanmayan nedenlerle daha geç nakdi tazminat ödemesi, bu yüzden artan tazminat tutarından haksız eylem sorumlusunun sorumlu tutulmasını gerektirmez....
Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun ------- kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine ------ uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir. ----- Somut olayda, davacı tarafından davalı ile herhangi bir ticari ilişkilerinin olmadığı, takibe dayanak faturalara konu hizmetin verilmediği iddia edilerek eldeki dava açılmıştır....
Davaya esas takip dosyasının sebebi olarak gösterilen faturalar, 2014 Kasım-2014Aralık-2015Ocak dönemlerine ilişkin olup, Aralık ayına ilişkin hizmetin verildiği davalı tarafın kabulünde olup, Kasım ve Ocak ayına ilişkin hizmetin davalı tarafa verildiğinin ispat yükü davacı taraf üzerinde olup dosya kapsamında ilgili fatura dönemlerine ilişkin hizmetin verildiğine ilişkin delilin dosyada bulunmaması sebebiyle ,2014 Aralık ayına ilişkin verilen hizmetin bedelinin ödendiğinin davalı tarafça ispat edildiği,2014 Kasım ve 2015 Ocak ayına ilişkin hizmetin verildiğinin davacı tarafça ispatlanmaması karşısında davanın reddine karar vermek gerekmiş, davacı takip yapmakta haksız olması nedeniyle inkar tazminat talebinin reddine, davacı takip yapmakta haksız olsa da kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine" karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/06/2021 NUMARASI : 2020/67 ESAS - 2021/159 KARAR DAVA KONUSU : MALIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN KARAR : Manavgat 1....
Ayıplı hizmet nedeniyle tüketicinin seçimlik hakları 15.m.de" (1) Hizmetin ayıplı ifa edildiği durumlarda tüketici, hizmetin yeniden görülmesi, hizmet sonucu ortaya çıkan eserin ücretsiz onarımı, ayıp oranında bedelden indirim veya sözleşmeden dönme haklarından birini sağlayıcıya karşı kullanmakta serbesttir. Sağlayıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar sağlayıcı tarafından karşılanır. Tüketici, bu seçimlik haklarından biri ile birlikte Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir. (2) Ücretsiz onarım veya hizmetin yeniden görülmesinin sağlayıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici bu hakları kullanamaz....
Bu itibarla mezkur kayıtların tutulmasındaki aksaklık, bu kayıtlarda yer alan kimi bilgi, şerh ve takyitlere rağmen anılan araçların tasarruf ve devrine olanak sağlanması ve başka kişi adına kayıt ve tescil yapılmasına imkan vererek, kimi hakların zayine sebebiyet verilmesi, hizmetin kusurlu işlediğini göstermekte olup, 2918 sayılı Yasada aksine bir hüküm olmadığı cihetle, bunun sonucu doğan zararın hizmetin sahibi idarece tazmini; Anayasanın 125 maddesi ve idarenin sorumluluğu ilkesinin bir gereğidir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/216 Esas KARAR NO : 2023/573 Karar DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 08/03/2023 KARAR TARİHİ : 08/06/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/06/2023 Davacı tarafından mahkememizde açılan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin www......com.tr internet sitesinin yayıncısı olduğunu, müvekkili şirket ile borçlu davalı arasında borçlu - davalının iş ilanlarının müvekkili şirkete ait internet sitesinde yayınlanması için anlaşmaya varıldığını, müvekkili şirketin, antlaşma gereği borçlu firmanın işletmesindeki pozisyon açıklarını giderebilmesi için yayıncısı olduğu internet sitesinde belirli şartlarla davalının ilanlarını yayınlayacağını ve karşılığında ise verilen hizmetin bedelini davalı -borçludan tahsil edeceğini, müvekkili şirketin davalının...
Taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığı, sözleşmeye konu hizmetin verilip verilmediği çekişmelidir. Bu durumda akdi ilişkinin varlığını ve hizmetin verildiğini ispat yükü davacıya aittir. Her ne kadar mahkememizce imza incelemesi yönünde ara karar oluşturulmuş ise de defter incelemesi ile de akdi ilişki ve hizmetin verilip verilmediği kanıtlanabileceğinden usul ekonomisi ilkesi gereğince öncelikli olarak defter incelemesi yapılmıştır. Uyuşmazlığın çözümü teknik inceleme gerektirdiğinden bilirkişi raporu alınmıştır. Davacı tarafından sunulan ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan talebinde belirttiği miktar oranında alacaklı olduğu görülmüştür. Davalı ise meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen ticari defterlerini ibraz etmediğinden defter ibrazından kaçınmış sayılmıştır....
Maddesi uyarınca, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir Davacı yönünden (ayıp oranında bedel iadesi talebine ilişkin olarak) şimdilik 100,00TL. maddi tazminat ve yine her bir davacı yönünden 500,00TL. manevi tazminat olmak üzere toplam 3.600,00TL. Tazminatın müvekkillerine ödenmesini ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiş;18/05/2020 tarihli dilekçesi ile de, Davacı ARZU için 1.457,21- TL maddi, 500,00- TL manevi, davacı ZAFER için 1.457,21- TL maddi, 500,00- TL manevi, davacı ÖZLEM için 1.942,95- TL maddi, 500,00- TL manevi ,davacı SELMA için 1.191,00- TL maddi, 500,00- TL manevi, davacı OSMAN YAŞAR için, 1.209,98- TL maddi, 500,00- TL manevi, davacı ERKAN için 1.457,21- TL maddi, 500,00- TL manevi tazminat olmak üzere belirsiz alacak davası olarak açmış oldukları davada taleplerini artırmışlardır....