Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yerel mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi'nce konut alanının tel örgü ile çevrilmesinde davalının kusuru olmadığı, satış tarihinde ifrazların tamamlanmış ve ifrazın gerçekleşmiş olması, tapu kaydından bu durumun kolayca anlaşılabilmesi dikkate alınarak davanın ve istinaf başvurusunun reddine karar verilmişse de; taşınmazların tapu kayıtlarının incelenmesinde; davanın açıldığı tarih itibariyle her iki dükkanın da davalı ... adına kayıtlı olduğu, sözleşme bedelinin davalı tarafa ödendiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, ancak tapunun devredilmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi talebi, tek taraflı bir irade beyanı niteliğinde olup, karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. Bu durumda, mahkemece davacının sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin iadesine yönelik talebinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eskik incelemeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

    Buna göre, yapılan işin kabul edilemeyecek derecede ayıplı olması durumunda yanlar arasındaki sözleşmenin feshi ile davacının, iş bedeli olarak ödediğini yasal delillerde kanıtladığı iş bedeli tutarının yükleniciden tahsiline ve yapılanın yükleniciye iadesine, sözleşmenin feshi gerekmiyorsa; iş sahibinin kullanabileceği diğer haklarının mahkemece takdiriyle varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Borçlar Kanununun 97. maddesi gözetilmeden yazılı şekilde ayıpların davalı tarafından giderilmesine mahkemece karar verilmesi de kabul şekli bakımından doğru değildir. Açıklanan sebeplerle karar bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle davacının temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 17.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıya ait İngilizce kursuna 27.9.2005 günü kayıt yaptırdığını, 12.10.2005 tarihinde tanıtım dersine katılmasından sonra kursun kendisine uygun olmadığına ve hatta kullandığı ilaçlar yüzünden derse konsantre olamaması nedeniyle kurstan ayrılmak istediğini, sözleşmenin feshini talep ettiği halde davalının buna yanaşmadığını, sağlık sorunları sebebiyle kurstan hiç yararlanmadığı halde 4.270,000 YTL kurs ücretini ödemek zorunda kaldığını ... sürerek, sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin istirdadına karar verilmesini istemiştir....

        Sulh Hukuk Mahkemesi ise, dava konusu uyuşmazlıkta sözleşmenin iptali de istendiğinden sözleşme değeri olan 12.000,00 TL'ye göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu bildirerek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İstek, davalıdan satın alınan konteynırın ayıplı olduğu iddiasıyla ayıplı malın iadesi, ödenen paranın geri verilmesi ve taraflar arasındaki sözleşmenin iptali istemine ilişkin olup, iptali istenen 26.02.2010 tarihli sözleşmenin 12.000,00 TL bedelli olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda iptali istenen sözleşme değerine göre davanın Denizli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Denizli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 06.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Dava konusu uyuşmazlıkta, sözleşmenin hizmet sözleşmesi olması, hırsızlığa rağmen hizmetin ifa edilmiş olması ve sözleşmenin feshinden sonra dava açılması ve hırsızlık olayı yaşanan 2 ayın bedelinin davalıdan iadesi talep edilmesi nedeniyle, bu talebin, sözleşmenin de ayakta olmaması ve davacının yaşanan hırsızlık olayında herhangi bir zararının da ispat edilmemesi nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; mahkemece yapılan nitelendirme dosya içeriğine uygun düşmemiştir. 6502 sayılı yasanın 15. maddesi, "Hizmetin ayıplı ifa edildiği durumlarda tüketici, hizmetin yeniden görülmesi, hizmet sonucu ortaya çıkan eserin ücretsiz onarımı, ayıp oranında bedelden indirim veya sözleşmeden dönme haklarından birini sağlayıcıya karşı kullanmakta serbesttir. Sağlayıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar sağlayıcı tarafından karşılanır....

          Dava satın alınan telefonun ayıplı çıkması sebebiyle sözleşmenin feshi ile bedel iadesine ilişkindir. Dosyadaki servis kayıtlarından aynı arızanın ikiden fazla tekrar ettiği ve halen ayıbın giderilemediği anlaşılmaktadır. Bu durumda aynı arızanın ikiden fazla tekrar etmesi durumunda ayıplı maldan yararlanamamanın gerçekleştiği kabul edilmelidir. Kaldı ki somut olayda mevcut arıza da giderilememiştir. Bu durumda davacının sözleşmeden dönme hakkının gerçekleştiğinin kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 20.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen kararının süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, müvekkili ile davalı ... Kiralama ... arasındaki 30.03.2007 tarihli ... Sözleşmesi gereğince kiralanan ve diğer davalının satıcısı olduğu iş makinesinin üretim hatası nedeni ile ayıplı olduğu, her iki davalıya da ayıbın ihbar edildiği ve bir çok kez servis tarafından onarıldığı, ancak aracın bu hali ile kullanılmasının iş makinesinden sağlanan yararı sağlayamadığını belirterek, sözleşmenin feshini, sağlanan yarar düşüldükten sonra ödenen 30.000,00 TL'nin davalı ... Kiralama ...'...

              Dava dilekçesinde, ayıplı araçtan kaynaklı sözleşmenin feshi, bedelin iadesi, verilen senetlerin iptali, ödenen ekspertiz bedelinin iadesi ve ayıptan kaynaklı duyulan manevi üzüntü nedeniyle manevi tazminat talep edildiği anlaşılmıştır. Mahkemece kurulan hükümde sözleşme sebebiyle kısmen yapılan ödemenin iadesine karar verildiği, fazlaya ilişkin istemin ise reddedildiği belirtilmesine rağmen dava dilekçesinde talep edilen sözleşmenin feshi ve senetlere yönelik herhangi bir hüküm ve gerekçe tesis edilmediği anlaşılmıştır. Bu nedenle de davanın ret ve kabul oranlarının belirlenmesi ve denetlenmesinin mümkün olmadığı görülmüştür. Mahkemece yapılmasına gereken, hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü kapsamında, dava dilekçesindeki tüm taleplerin davacı tarafa açıkça sorulması ve açıklatılan talepler hakkında dosyadaki tüm delillerin değerlendirilip gerekçelendirilerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekmektedir....

              mal nedeniyle sözleşmenin feshi, akreditifin bedelsiz kaldığının tespitine ve akreditifin iptali istemine ilişkindir....

                Davalı savunmasında davalının ilk seanstan sonra sağlık sorunları yaşadığını iddia etmişse de sözleşme gereği ilk taksiti olan 250,00 TL'yi ödedikten sonra firmaya geldiğini ve hizmet bedelinin yüksek olması nedeniyle sözleşmeyi iptâl etmek istediğini bildirdiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre hizmetin ayıplı olmadığı, taraflar arasında yapılan sözleşmenin hukuken geçerli olduğu davacının ilk seans hizmeti aldıktan sonra kalan seanslara devam etmek istememesinin haklı görülebilecek bir sebebe dayanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamına göre taraflar arasında epilasyon hizmetinin yapımı konusunda 13.04.2014 tarihli sözleşmenin düzenlendiği bu sözleşmede bedelin 3.000,00 TL olarak belirlenip bu bedelin 250,00 TL'lik taksitler halinde ödeneceği ve hizmetin 6 seansta yapılacağının kabul edildiği anlaşılmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu