SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı vekili; taraflar arasındaki sözleşmenin tam yetkili tek satıcılık sözleşmesi olduğunu, davacının kendisine tek satıcılığı istediğini ve malların daha TSE belgesi alınmadan talepte bulunarak daha sonra mallar ayıplı diye müvekkili şirketi piyasaya ifşa ettiğini ve daha sonrada sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini, olayın taraflar arasında imzalanan tam yetkili tek satıcılık sözleşmesine uygun gerçekleşmediğini, davacının feshinden dolayı kesin haksız olması ve müvekkilin zarara uğradığının sabit olması karşısında davacının ödediği teminatı iade etmediklerini bildirerek davanın reddi ile davacı aleyhine %20 tazminata karar verilmesini istemiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından yaptırılan 09.12.2010 tarihli tespit raporunda makinelerin ayıplı olduğu, ayıplı malların yenisiyle değiştirilmesi için tespit edilen fiyatlar belirtilmiş, Ankara .... Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından yaptırılan 07.03.2011 tarihli bilirkişi raporunda ayıplı makinelerin onarım bedelinin 8.975,00 TL olduğu belirtilmiştir. Davacının sözleşmenin feshi talebini dayandırdığı hukuki neden makinelerdeki ayıbın kabulü beklenemeyecek derecede ayıplı olması ve makinelerin birbirini tamamlayacak şekilde bir bütün olarak kullanılması gerektiği noktasındadır....
Davalı savunmasında davalının ilk seanstan sonra sağlık sorunları yaşadığını iddia etmişse de sözleşme gereği ilk taksiti olan 250,00 TL'yi ödedikten sonra firmaya geldiğini ve hizmet bedelinin yüksek olması nedeniyle sözleşmeyi iptâl etmek istediğini bildirdiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre hizmetin ayıplı olmadığı, taraflar arasında yapılan sözleşmenin hukuken geçerli olduğu davacının ilk seans hizmeti aldıktan sonra kalan seanslara devam etmek istememesinin haklı görülebilecek bir sebebe dayanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamına göre taraflar arasında epilasyon hizmetinin yapımı konusunda 13.04.2014 tarihli sözleşmenin düzenlendiği bu sözleşmede bedelin 3.000,00 TL olarak belirlenip bu bedelin 250,00 TL'lik taksitler halinde ödeneceği ve hizmetin 6 seansta yapılacağının kabul edildiği anlaşılmaktadır....
Öte yandan Kanunun 14.maddesinde “(1) Sağlayıcı, hizmeti sözleşmeye uygun olarak ifa etmekle yükümlüdür” hükmü uyarınca, sağlayıcı sıfatını haiz tüm kişiler, tüketici mevzuatı çerçevesinde, sağlanmayan veya ayıplı olarak sağlanan hizmetlerden sorumlu tutulmuştur. Mülga 4077 sayılı TKHK’nın 4/A maddesinde yer alan “Sağlayıcı, bayi, acente ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur....
Dairemizin 08.02.2010 günlü bozma ilâmında, ayıp ihbarının süresinde yapılmış olması durumunda Borçlar Kanunu’nun 360. maddesine göre iş sahibinin işin kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı olması halinde, sözleşmeden dönme, ayıbın bu nitelikte bulunmaması halinde bedelin tenzili ile onarım yapılmasını isteme şeklinde üç seçimlik hakkı mevcuttur....
Noterliği'nin 19/07/2019 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmenin feshi ile ayıplı teslim edilen oturma grubu ile koltuk takımının iade/teslim alınmasının ihtar olunduğunu, ihtara rağmen davalının ne bedel iadesi, ne de ayıplı malları iade almadığını, davalı tarafından ihtara sözleşmede öngörülecek ürünlerin teşhir ürünü olduğunu, bu nedenle ürünlerin ambalajsız olması ve ahşap kısımlarında ufak tefek deformeler olmasının sözleşmenin mahiyetinden ve ürünlerin teşhir ürünü olmasından ileri geldiğini, davacının bu durumu bilerek satın aldığını, teslim edilmeyen ürünlerin özel sipariş olması nedeniyle temin edildiği zaman gönderileceği yönünde cevap verildiğini, müvekkili tarafından kesinlikle teşhir ürünü alınmadığını, koltuk takımlarının ayıplı olduğunu, ayıbın davalıya iletilmesine rağmen giderilmediğini, ayıpsız yenileriyle değiştirilmediğini, koltuk takımlarının kullanılamadığını, masa, sandalye ve konsolun teslim edilmediği için salonun boş durumda olduğunu, davalının maddi ve manevi olarak...
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava , davacı tarafça davalı taraftan satın alınan araç içi kamera ve takip cihazlarının(iki adet) ayıplı olduğundan bahisle sözleşmenin feshi, araç içi kamera ve takip cihazlarının davalı tarafa iadesi ve ödenilen 606,00 TL nin davacı tarafa iadesine ilişkindir.Her ne kadar davacı tarafça, sözleşmenin feshi talep edilmiş ise de ilgili sözleşme incelendiğinde sözleşmenin dava dışı ...’un bayisi ve davacı arasında imzalandığının tespit edildiği, davalı şirketin sözleşmenin tarafı olmadığı dikkate alınarak sözleşmenin feshi talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.Araç içi kamera ve takip cihazlarının davalı tarafa iadesi ve ödenilen 606,00 TL nin davacı tarafa verilmesine dair talep bakımından; her ne kadar davalı tarafça ,davacı taraf satılan Mobil DVR sisteminin teknik özelliklerinde ve tanıtımında hassas km takibine dayanan herhangi bir özellik bulunmadığı,ürüne ilişkin ......
Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir. Somut olayda uyuşmazlık, davacıların ...’da oturmak için yaptıracakları iki adet ev projesi için ahşap pencere yapılması konusunda taraflar arasında eser sözleşmesi düzenlendiği, sözleşme bedelinin ödenmesine rağmen teslim edilen ahşap pencerelerin belirlenen kalitede olmadığı, ayıplı olduğu ve sözleşmeye aykırı davranıldığı iddiasıyla sözleşmenin feshi, ödenen bedelin iadesi ve uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Borçlar Yasasının 355. maddesinde, istisna akdi bir tarafın iş sahibi, diğer tarafın yüklenici konumunda olduğu ve bedel karşılığında bir şeyin imalinin yapılmasının sağlandığı sözleşme olarak tanımlanmıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/07/2019 NUMARASI : 2018/202 ESAS - 2019/192 KARAR DAVA KONUSU : MALIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN SÖZLEŞMENİN FESHİ VE BEDEL İADESİ KARAR : Manavgat 3....
Bu nedenle , mahkemece sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 30.6.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....