Davacı, 29.04.2009 tarihinde devre tatil sözleşmesini imzaladığını, sözleşmeden kaynaklanan tüm borcu ödediğini sözleşmenin kendisi ile müzakere edilmediğini yer tesliminin yapılmadığını fazladan her yıl para talep edildiğini belirterek sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, davacının davalıyla imzalamış olduğu 29.04.2009 tarihli sözleşmenin kapıdan satış şeklinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durum davalınında kabulündedir. Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan, cayma hakkı ancak hizmetin ifasından sonra başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup bu süre içinde sözleşme askıdadır....
-TL olduğu, İhtarnamede ayıplı ve eksik işlerin işlerin giderilmesi talep edilmediğinden ve sözleşmenin feshi iradesinden huzurdaki dava ile dönüldüğü kabul edildiğinden, davalının dava açılmakla temerrüde düştüğü, faiz başlangıç tarihinin de dava tarihi olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, dava tarihi olan 21/06/2019 tarihinden geçerli yasal faizi ile birlikte 8.600,00.- + KDV (%18 & 1.548,00.-TL) olmak üzere toplam 10.148,00.-TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin ve cezai şart isteminin reddine karar vermiş, iş bu karar taraf vekilleri tarafından yazılı gerekçelerle istinaf edilmiştir. Davanın konusunu, eser sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart ile eksik ve ayıplı iş bedeli alacağı oluşturmaktadır. HMK'nun 355. maddesi uyarınca yapılan istinaf incelemesi neticesinde; 1)Davacı taraf Antalya 15....
Mahkemece, iddia, savunma, keşif, bilirkişi raporu toplanan delillere göre aracın muhtelif tarihlerde çeşitli şikayetlerle servise geldiği, yapılan tüm onarımlara rağmen araçtan beklenen faydanın sağlanamadığı, aracın ayıplı olduğu, davalıların davacıya karşı birlikte sorumlu oldukları, ayıbın kullanımla fark edildiği, alıcının sözleşmeyi fesih ve ayıplı malı iade hakkının doğduğu, tarafların aldıklarını iade etmesi gerektiği, alıcı aracı kullandığından faiz talebinin, satıcı da aldığı parayı kullandığından indirim talebinin kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne taraflar arasındaki araç satışına ilişkin 26.04.2007 günlü sözleşmenin feshine, 19.757.92.-TL’nin davalı taraftan alınarak, davacıya verilmesine, dava konusu aracın davalı tarafa iadesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....
Limited Şirketinden almış olduğu 2014 model Nissan marka aracın gizli ayıplı olduğunu, durumun ihtarname ile yasal süresinde davalılara bildirildiğini ileri sürerek satış sözleşmesinin feshi ile aracın davalılara iadesi ve araç bedelinin davalılardan tahsiline, ayrıca 5.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalılar, araçta üretimden kaynaklı herhangi bir ayıp olmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, araç satış sözleşmesinin feshine, ayıplı aracın davalılara iadesi ile araç bedeli olan 61.563,26 TL nin aracın iade tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, ayıplı araç satışı nedeni ile sözleşmenin feshi ile araç bedelinin iadesi istemine ilişkindir....
Bilirkişi ek raporunda, ilk raporda olduğu gibi davacı firmanın, ayıplı hizmet nedeniyle haklı sözleşme feshi yapmış olduğu, bu nedenle Ocak 2022 dönemli 15.01.2022 fatura tarihli 7.041,00TL tutarlı faturada gözüken 4.971,09TL indirimlerin iptali kaleminin düzenlenmemesi gerektiği, kalan kısmın alınan aylık hizmet ücretleri olduğundan davacı firma tarafından ödenmesi gerektiği, davacı firmanın fatura tutarının tamamını 01.02.2022 tarihinde ödemiş olduğundan; sonuç olarak 4.971,09TL fazladan düzenlenen bedelin %18 KDV (984,79TL) ve %10 ÖİV (497,11TL) dahil olarak toplam 6.363,00TL tutarın davacıya ödeme tarihinden itibaren faiziyle birlikte geri ödenmesi gerektiği kanaati bildirilmiştir. GEREKÇE : Dava, davalı tarafça sunulan hizmetin ayıplı olması nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti ile cayma bedeline haiz fatura bedeli ve ferilerinin avans faizi ile birlikte ödenmesi istemine ilişkindir....
Sözleşme olmak üzere 3 farklı sözleşme ilişkisi bulunduğu, yüklenicinin ana sözleşme kapsamındaki edimlerini tam olarak yerine getirmediği, işi bıraktığı, yaptığı kısmın da ayıplı olduğu, ayrıca sözleşme bedeline dahil olan bir takım işleri ilave iş olarak iş sahibine fatura ederek haksız kar elde etmeye çalıştığı, eksik bırakılan işlerin iş sahibinin personeli ve başka bir firma tarafından tamamlandığı, sonraki sözleşmelere konu ifaların da ayıplı oldukları ve süresinde yapılmadıkları iddiasıyla; 1-) 05.05.2015 tarihli sözleşmeye aykırı davranış ve eksik ifa nedeniyle sözleşmenin feshinin tespiti, 2-) 05.05.2015 tarihli sözleşmenin 13/3. Maddesi kapsamında 125.000-USD (372.062,50 TL) cezai şart bedeli, 3-) 05.05.2015 tarihli sözleşmenin 13/2....
Kat 114 nolu konutlar 14/08/2017 tarihinde teslim edileceğini, nitekim ilgili tarih üzerinden epey zaman geçmesine rağmen davalı şirketin hukuki uyuşmazlığa dair bu konuda bunca geçen sürede herhangi bir işlem yapmaması mahkemeye başvurarak hukuki hakları kullanma zorunluluğu doğurduğunu, davacının şirket yetkililerine defalaca ulaşma çabası sonuçsuz kaldığını kendisine davalı tarafından ilk başta sürüncemede bırakılan cevaplar daha sonra hiç verilmemeye başlandığını, davacıya üç konuda dair ödemeleri kesintisiz yaptığını, fakat buna karşılık söz konusu konutlara dair teslimat ve herhangi bir dönüş bile alamadığını, davacının bu sözleşmenin tüm gereklerini zamanında eksiksiz bir şekilde yerine getirmesine rağmen kendisi aynı tutumla karşılaşmadığını ve bu sözleşmeden umduğu yararı hiçbir şekilde edemediğini, bu nedenlerle, ayıplı hizmetin sözleşmenin kurulduğu andan itibaren mevduat hesaplarına uygulanan en yüksek yasal faizi ile birlikte bedelinin iadesini ve sözleşmenin iptalini, sözleşmenin...
Davalı vekili, sözleşmenin varlığının doğru olduğunu, davacının kurduğu sistemin ayıplı çıktığını, uyarılara rağmen ayıbın giderilmediğini, müvekkilinin başka bir program kullanmak zorunda kaldığını, davacı programıyla tamamen farklı bulunduğunu, davacının edimlerini yerine getirmediğini, talep hakkının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2020/482 Esas KARAR NO :2022/1028 DAVA:Alacak DAVA TARİHİ:17/09/2020 KARAR TARİHİ:20/12/2022 Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların 01.06.2020 tarihinde Personel Taşıma Sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşme süresinin bir yıl olduğunu, müvekkilinin sözleşmeyi kusursuz olarak ifa etmesine rağmen, davalı tarafın, e-mail yoluyla sözleşmenin feshedileceği yönünde irad e ortaya koyduğunu, müvekkilinin ise sözleşmenin ayakta olduğu ve feshi durumunda kar kaybının talep edileceğine ilişkin ihtarnameyi 27.07.2020 tarihinde davalı tarafa gönderdiğini, tebliğ edildiğini; davalı tarafın 05.08.2020 tarihli ihtarnamesi ile “ayıplı hizmet” nedeniyle 14.07.2020 tarihinden itibaren sözleşmeyi feshettiklerinin kendilerine ihtar edildiğini, feshin haksız olduğunu, ayıplı hizmet konusunda kendilerine herhangi bir ihtar ve beyan verilmediğini, müvekkilinin uğradığı...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2020/482 Esas KARAR NO :2022/1028 DAVA:Alacak DAVA TARİHİ:17/09/2020 KARAR TARİHİ:20/12/2022 Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların 01.06.2020 tarihinde Personel Taşıma Sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşme süresinin bir yıl olduğunu, müvekkilinin sözleşmeyi kusursuz olarak ifa etmesine rağmen, davalı tarafın, e-mail yoluyla sözleşmenin feshedileceği yönünde irad e ortaya koyduğunu, müvekkilinin ise sözleşmenin ayakta olduğu ve feshi durumunda kar kaybının talep edileceğine ilişkin ihtarnameyi 27.07.2020 tarihinde davalı tarafa gönderdiğini, tebliğ edildiğini; davalı tarafın 05.08.2020 tarihli ihtarnamesi ile “ayıplı hizmet” nedeniyle 14.07.2020 tarihinden itibaren sözleşmeyi feshettiklerinin kendilerine ihtar edildiğini, feshin haksız olduğunu, ayıplı hizmet konusunda kendilerine herhangi bir ihtar ve beyan verilmediğini, müvekkilinin uğradığı...