WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davacı ile davalı arasında İş Mahkemesi'nin 2012/56 Esas sayılı dosyasında işçilik alacakları davasının derdest olduğu, taraflar arasında hizmet ilişkisinin bulunup bulunmadığına ilişkin değerlendirme ile iddia ve savunmaların işçilik alacaklarına ilişkin davada da incelenip değerlendirilebileceği, eldeki davayı açmakta hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Uyuşmazlık işçilik alacakları davası ile hizmet tespiti veya olumsuz hizmet tespiti davalarının birlikte görülüp görülmeyeceği hususunda toplanmaktadır. Hizmet tespiti davalarının yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri oluşturulup bu davalar için özel bir ispat yöntemi öngörmemiştir. Hizmet tespiti davaların niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği için yargılamasının özel bir duyarlılık ve itina ile yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır....

    Mahkemece, hizmet tespiti davası alacak davasından tefrik edilerek ayrı esasa kaydedilmiş, son duruşmada ara kararı ile davalılardan ... yönünden davanın husumetten reddine karar verilmiş, davalı ... yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında davacı işçinin hizmet süresinde uyuşmazlık bulunmaktadır. İş yargılamasında çalışma olgusunu ve hizmet süresini, ispat yükü, genel ispat kuralı gereği iddia eden işçiye aittir. İşçi işçilik davası sırasında hizmet süresinin tespiti ile ilgili işçilik alacaklarından bağımsız olarak hizmet tespiti davası açmış olabilir. Bu durumda hizmet süresine bağlı işçilik alacakları davasının sonuçlanması, hizmet tespiti davasının sonucuna bağlıdır. Bu nedenle hizmet tespit davasının bekletici mesele yapılması gerekir. Hizmet tespitine ilişkin davada verilen karar Yargıtay 10....

      ın da hizmet tespiti davası açmış bulunduğu ve toplamda 2245 gün olarak tespit edilen hizmet süresine dair kararın Yargıtay 21.Hukuk Dairesince de 03.12.2015 tarih ve 2015/17636 E-2015/21606 K. sayılı ilamı ile onandığı da izlenmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda hizmet tespiti dosyasındaki yukarıda belirtilen ayrık durum dikkate alınmaksızın davacı tanığı ...'a ait tespit edilen hizmet süresi olan 2245 gün davacının hizmet süresi gibi değerlendirilip talep konusu alacakların hesaplandığı ve mahkemece bu hesaplamanın hükme esas alındığı anlaşılmıştır. Oysa davacının kesinleşen hizmet tespiti davasına konu hizmet süresi 1820 gündür. UYAP üzerinden yapılan incelemede davacıya ait hizmet tespiti davasında gerekçeli kararın 3.sayfasının da davacı ile ilgili olduğu, celp edilen davacıya ait hizmet tespiti dosyasındaki gerekçeli kararın 3.sayfasının ise davacı tanığı ...'a ait gerekçeli kararın 3.sayfası olarak sehven bu dosya arasına konulduğu tespit edilmiştir....

        Hizmet tespiti davalarının yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri oluşturulup bu davalar için özel bir ispat yöntemi öngörmemiştir. Hizmet tespiti davaların niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği için yargılamasının özel bir duyarlılık ve itina ile yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır. Ayrıca hizmet tespiti davalarında ... ... Kurumu veya ilgili şubesine husumet yöneltilmesi gerekir. İşçilik alacağı davasına gelince; bu tür davalar 4857 sayılı Yasa'dan kaynaklanmakta olup, işçilik alacağına esas alınacak hizmet saptandıktan sonra talep edilen işçilik alacağının hesaplanması gerekir. Bu açıklamalardan olarak, hizmet tespiti ve işçilik alacakları davaları için izlenecek yöntem ve esas alınacak kıstaslar tamamen birbirinden farklıdır. Bu noktada her iki davanın tefrik edilmesi yargılamanın sağlıklı yürütülmesi için gereklidir....

          Mahkeme kararının özeti: Mahkemece, davacının hizmet tespiti ve işçilik alacaklarına hükmedilmesine dair alacak davasını birlikte açmış olduğu, ayrı bir esasa kaydedilerek yürütülen hizmet tespiti davasının 15/09/2015 tarihinde karara çıktığı ve reddedildiğinin anlaşıldığı, davacının hizmet tespiti davası reddedilmiş olduğundan alacak davasının da reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Temyiz: Karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Gerekçe: Somut olayda; davacı vekili ilk defa Mahkemenin 2012/292 esas sayılı dosyasına kayıtlı olmak üzere davalı işveren ve Sosyal Güvenlik Kurumu aleyhine davacının davalı şirket nezdinde 01.07.2005-Ocak 2009 tarihleri arasında kesintisiz şekilde çalışmasına karşın bildirilmeyen hizmet süresi olduğu gerekçesiyle hizmet tespiti ve iş akdinin haklı nedene dayalı feshedildiği iddiası ile işçilik alacaklarına hükmedilmesi istemli davasını birlikte açmıştır....

            Mahkemece, 13.06.2013 tarihli celsede dava dilekçesinde hizmet tespiti ve işçi alacağı talepleri birlikte bulunduğundan ve işçi alacağına ilişkin karar hizmet tespiti davasında delil niteliğinde bulunacağından hizmet tespitine yönelik davanın işçi alacağına yönelik bu davadan tefrikine karar verilmiş ve alacak dosyasında davacının hizmet süresi belirlenerek bilirkişi tarafından tespit edilen alacaklar hüküm altına alınmıştır. Hüküm, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının hizmet süresi noktasında toplanmaktadır. Davacı vekilince, temyiz aşamasında sunulan belgelerden, iş bu alacak davası ile aynı gün hizmet tespiti davası açıldığı anlaşılmaktadır....

              K A R A R Dava, hizmet tespiti ve işçilik alacakları(ücret) istemine ilişkindir. Davacının hizmet tespiti ile birlikte işçilik alacağı(ücret) davasını birlikte açtığı ortadadır. Mahkemece, hizmet tespiti ve işçilik alacakları(ücret) davası yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 167. maddesi uyarınca yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için aralarında bağlantı bulunsa bile davaların ayrılmasına ,davanın her safhasında karar verilebilir. Yine aynı yasanın 30. maddesinde Mahkemenin yargılamayı, mümkün olduğunca hızlı ve bir düzen içerisinde seyretmesini sağlamakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Hizmet tespiti davalarının yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri oluşturulup bu davalar için özel bir ispat yöntemi öngörmemiştir....

                Sigortalının yaşlılık aylığı koşullarına sahip olup olmadığının belirlenmesinde esas alınacak sigortalılık süresine 506 sayılı Yasa'nın 79/10 ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/8 maddesine göre mahkemece tespitine karar verilen sigortalılık süresi dahil olup anılan yasa maddelerinin yaşlılık aylığına hak kazanma koşullarını düzenleyen yasalara göre uygulama önceliği bulunduğundan, hizmet tespiti kararıyla kazanılan gün sayısı, ancak bu kararın kesinleşmesinden sonra Kurum yönünden bağlayıcılık kazanır ve yaşlılık aylığı koşullarının değerlendirilmesinde dikkate alınır. Kesinleşen hizmet tespiti kararı uyarınca işverenden primleri tahsil etme yükümünün Kuruma ait olması nedeniyle hizmet tespitine ilişkin kararın kesinleşmesi gerekli ve yeterli olup ayrıca primlerin tahsil edilip edilmediğine bakılmaksızın davacının yaşlılık aylığı koşullarının kesinleşen hizmet tespiti davası ile belirlenen çalışma süresi de gözetilerek belirlenmesi gerekir....

                  Sigortalının yaşlılık aylığı koşullarına sahip olup olmadığının belirlenmesinde esas alınacak sigortalılık süresine 506 sayılı Yasa'nın 79/10 ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/8 maddesine göre mahkemece tespitine karar verilen sigortalılık süresi dahil olup anılan yasa maddelerinin yaşlılık aylığına hak kazanma koşullarını düzenleyen yasalara göre uygulama önceliği bulunduğundan, hizmet tespiti kararıyla kazanılan gün sayısı, ancak bu kararın kesinleşmesinden sonra Kurum yönünden bağlayıcılık kazanır ve yaşlılık aylığı koşullarının değerlendirilmesinde dikkate alınır. Kesinleşen hizmet tespiti kararı uyarınca işverenden primleri tahsil etme yükümünün Kuruma ait olması nedeniyle hizmet tespitine ilişkin kararın kesinleşmesi gerekli ve yeterli olup ayrıca primlerin tahsil edilip edilmediğine bakılmaksızın davacının yaşlılık aylığı koşullarının kesinleşen hizmet tespiti davası ile belirlenen çalışma süresi de gözetilerek belirlenmesi gerekir....

                    K A R A R Dava, hizmet tespiti ve işçilik alacakları(ücret) istemine ilişkindir. Davacının hizmet tespiti ile birlikte işçilik alacağı(ücret) davasını birlikte açtığı ortadadır. Mahkemece, hizmet tespiti davasının kabulüne ve işçilik alacakları(ücret) davası yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 167. maddesi uyarınca yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için aralarında bağlantı bulunsa bile davaların ayrılmasına, davanın her safhasında karar verilebilir. Yine aynı yasanın 30. maddesinde Mahkemenin yargılamayı, mümkün olduğunca hızlı ve bir düzen içerisinde seyretmesini sağlamakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Hizmet tespiti davalarının yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri oluşturulup bu davalar için özel bir ispat yöntemi öngörmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu