Eldeki davada ise, mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada, davacının prime esas kazancının tespiti istemine uygun şekilde, “davacının 2012 yılı Şubat ayına ait SPEK tutarının 5.762,40 TL olduğunun” dair karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, tespit davalarındaki yöntem dışına çıkılarak ve infazda tereddüt uyandırabilecek şekilde, davacı hakkında tespiti yapılan prime esas kazançtan her iki davalının sorumlu olduğuna dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370/2. maddesi gereğince verilen karar, düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Hükmün 1’inci bendinin tamamen silinmesi ile yerine; “1- Davanın kısmen kabulü ile; davacının 2012 yılı Şubat ayına ait SPEK tutarının 5.762,40 TL olduğunun tespitine,” ibaresinin yazılması ile kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.04.2022 gününde oybirliği ile karar verildi....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 25/11/2020 NUMARASI : 2019/1045 2020/569 DAVA KONUSU : Hizmet ve Spek Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki hizmet ve spek tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2020 NUMARASI : 2018/365 2020/245 DAVA KONUSU : Hizmet ve Spek Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki hizmet ve spek tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davalı Kurum vekili ve davalı T3 A.ş vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkette 01.11.2017- 06.06.2018 tarihleri arasında pazarlama müdürü olarak çalıştığını, ücretlerinin kendisine ödenmediğini belirterek 01.11.2017 tarihinden 06.06.2018 tarihine kadar aylık net 4000 TL ücret üzerinden hizmetlerinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 07/12/2021 NUMARASI : 2020/5 2021/353 DAVA KONUSU : Hizmet ve Spek Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki hizmet ve spek tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 26/03/2019 NUMARASI : 2014/1903 2019/134 DAVA KONUSU : Hizmet ve Spek Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki hizmet ve spek tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 08/12/2020 NUMARASI : 2013/764 2020/172 DAVA KONUSU : Hizmet ve spek tespiti KARAR : Taraflar arasındaki hizmet ve spek tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davalı Kurum vekili ve T3 A.ş vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı şirkette işe girdiği 24/04//2010 tarihinden iş akdinin haksız feshedildiği 26/04/2012 tarihine kadar aralıksız radyoloji teknisyeni olarak çalıştığını, ancak; müvekkilinin 26/04/2010- 01/06/2010 tarihleri arasındaki hizmetlerinin Kurum'a bildirilmediğini beyanla 26/04/2010- 01/06/2010 tarihleri arasındaki hizmetlerinin tespitine ve en son net 1.100,00 TL maaş ile çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2019 NUMARASI : 2017/271- 2019/405 DAVA KONUSU : Hizmet ve SPEK Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki hizmet ve SPEK tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davacı Özgen Akalın vekili, davalı S.S. Öz Yağmur Konut Yapı Kooperatifi ile fer'i müdahil Kurum vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....
Eldeki davada ise, mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada, davacının prime esas kazancının tespiti istemine uygun şekilde, “davacının 2011 yılı Aralık ayına ait SPEK tutarının 5.590,72 TL olduğunun tespitine” dair karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, tespit davalarındaki yöntem dışına çıkılarak ve infazda tereddüt uyandırabilecek şekilde, davacı hakkında tespiti yapılan prime esas kazançtan her iki davalının sorumlu olduğuna dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370/2. maddesi gereğince verilen karar, düzeltilerek onanmalıdır....
Eldeki davada ise, mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada, davacının prime esas kazancının tespiti istemine uygun şekilde, “davacının 2009 yılı Haziran ayına ait SPEK tutarının 4.081,24 TL olduğunun tespitine ” dair karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, tespit davalarındaki yöntem dışına çıkılarak ve infazda tereddüt uyandırabilecek şekilde, davacı hakkında tespiti yapılan prime esas kazançtan her iki davalının sorumlu olduğuna dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370/2. maddesi gereğince verilen karar, düzeltilerek onanmalıdır....
Eldeki davada ise, mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada, davacının prime esas kazancının tespiti istemine uygun şekilde, “davacının 2012 yılı Ocak ayına ait SPEK tutarının 5.762,40 TL olduğunun tespitine” dair karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, tespit davalarındaki yöntem dışına çıkılarak ve infazda tereddüt uyandırabilecek şekilde, davacı hakkında tespiti yapılan prime esas kazançtan her iki davalının sorumlu olduğuna dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370/2. maddesi gereğince verilen karar, düzeltilerek onanmalıdır....