Yazılı delille ispat sınırının altında kalan miktar için tanık dinlenebileceği gibi, tespiti istenen miktar sınırı aşsa dahi varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa tanık dinlenmesi mümkündür. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.10.2010 gün ve 2010/10- 480 Esas - 2010/523 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10- 481 Esas - 2010/524 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10- 482 Esas - 2010/525 Karar, 19.10.2011 gün ve 2011/10- 608 Esas - 2011/649 Karar, 19.06.2013 gün ve 2012/10- 1617 Esas - 2013/850 Karar sayılı ilamlarında da aynı görüş ve yaklaşım benimsenmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Alanya İş Mahkemesi Tarihi : 27/06/2014 Numarası : 2014/316-2014/477 Dosyanın daha önce taraflar arasında görülen hizmet tespiti dosyası ile birleştirilip ayrıldığı, dosyada sadece hizmet tespiti talebi ile ilgili dava ve cevap dilekçesinin bulunduğu, alacak davası ile ilgili dava ve cevap dilekçesi ile ıslah dilekçesinin dosyada bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca bu dosyadan ayrılan hizmet tespiti davasının da sonuçlandığı UYAP sorgusundan anlaşılmaktadır. Mahkemece alacak davası ile ilgili dosya örneğinin dava, cevap ve ıslah dilekçeleri ile varsa diğer evrakı içerir şekilde eklenmesi, hizmet tespitine ilişkin aynı mahkemenin 2014/306-2014/476 E.K. sayılı dosyasının da eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 19.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İlk derece mahkemesinin bu karar ve gerekçesinin dosya kapsamına uygun olduğu, Dairemizce de bu karar ve gerekçeye itibar edildiği, yargılama aşamasında tamamlanabilir dava şartı olan kuruma müracaat dava şartına ilişkin eksikliğin ikmal edildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda sadece maaş ve ek ödeme açıklamaları ile banka aracılığıyla yapılan ödemelerin dikkate alınarak hesaplama yapıldığının, prime esas kazancın eksik bildirildiğinin tespiti halinde ilgili döneme ilişkin primlerin kurum tarafından resen tahsilinin gerektiğinin anlaşılmasına göre davalı vekillerinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı ve reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır....
Nitekim aynı hususlar Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 02.06.2020 tarih ve 2016/10-376 Esas, 2020/306 Karar, 09.07.2020 tarih ve 2016/21-904 Esas, 2020/554 Karar ve 16.07.2020 tarih ve 2016/10-2141 Esas, 2020/585 Karar sayılı kararları ile kabul edilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun da isabetle vurguladığı gibi "Kamu düzeninden olma koşulu re’sen araştırma ilkesini ve sonuç olarak hâkimin delilleri serbestçe, kendiliğinden toplayarak sonuca gitmesini beraberinde getirir. Sigortalı kavramı, kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından sosyal güvence sistemine adına prim ödenmesi gereken yahut kendi adına prim ödemesi gereken kişiyi ifade eder. Görüldüğü gibi sigortalı olmak çalışma ve prim ödeme ilkesine bağlı olduğundan, “hizmet tespiti” ve “prime esas kazancın tespiti” davaları sosyal güvenlik hakkının özünü oluşturmaktadır. Bu nedenle prime esas kazancın tespiti davaları kamu düzeninden olmaları nedeniyle özel bir titizlik ve duyarlılıkla yürütülmelidir"(Y....
Yar. ve Day.Vakfı yönünden husumetten reddine, davalılar SGK Başkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı yönünden ise kısmen kabulüne karar verildiği ve bu kararın da Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 27.06.2016 tarihli ve 2016/8805 E., 2016/10682 K. sayılı ilamıyla onanarak kesinleştiği, daha sonra eldeki davada da kesinleşen hizmet tespiti davasındaki çalışma süresi ve ücret esas alınarak hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar Mahkemece kesinleşen hizmet tespiti davasındaki çalışma süresi ve ücret esas alınarak işçilik hak ve alacakları belirlenmiş ise de, sözkonusu hizmet tespiti davasında İçişleri Bakanlığı ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilip tespiti yapılan süre yönünden SGK ve Milli Eğitim Bakanlığı aleyhine davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Başkanlığı vekili, hizmet tespiti talebi ile ilgili olarak davalı iş yerinin 14.12.2005 tarihinde yasa kapsamına alındığını, davacının hak düşürücü süre geçtikten sonra hizmet tespiti talep ettiğini savunarak hizmet tespiti davasının reddini talep etmiştir....
Nitekim aynı hususlar Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 02.06.2020 tarih ve 2016/10-376 Esas, 2020/306 Karar, 09.07.2020 tarih ve 2016/21-904 Esas, 2020/554 Karar ve 16.07.2020 tarih ve 2016/10-2141 Esas, 2020/585 Karar sayılı kararları ile kabul edilmiştir. 4. Somut uyuşmazlıkta davacı mimar olarak çalıştığını iddia etmiştir. Ücret ilgili sözleşme yoktur. Davacı vasıflı bir işçidir. Kamu düzeni ve resen araştırma ilkesine göre vasıflı işçi olan davacının prime esas kazancının emsal ücret araştırması ve her türlü delille kanıtlanması esastır. Bordronun senet vasfı yoktur. Prime esas kazancın tespiti yönünde yukarıda belirtilen esaslar ve Hukuk Genel Kurulu kararı uyarınca araştırma yapılmalıdır. Kaldı ki davacının kıdem ve ihbar tazminatı ödenirken, düzenlenen ibranamede kıdem tazminatının tavandan hesaplandığı ve ödendiği anlaşılmaktadır....
Buna göre sayılı kararında belirtildiği üzere, davacının sigorta primine esas kazancının tespiti ile ilgili talebinin E. sayılı dosyasından tefrik edilerek iş bu dava ile birleştirilmesine karar verilmesi, ondan sonra davacının hizmet tespiti ve sigorta primine esas kazanç tespiti ile ilgili delillerinin birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekmektedir. O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, sair yönler incelenmeksizin, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalılardan ...'na iadesine, 23.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesinin iş bölümü alanı, 09/02/2011 gün ve 6110 sayılı Yasa'nın 8. maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi gereğince Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21/01/2013 gün ve 2013/1 sayılı kararı ile belirlenmiştir. İnceleme konusu karar, hizmet tespiti ve işçilik alacaklarına ilişkin olup davacının hizmet tespiti ile igili istemini tefrik etmesi nedeniyle mahkemenin hizmet tespiti talebi hakkında karar vermediği,davacının hizmet tespitine ilişkin davasını tefrik ederek Konya 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi K A R A R 1)İncelenmesine gerek duyulan, dosya arasında yer almayan davacının askerlik yaptığı tarihleri gösterir belgenin ilgili askerlik şubesinden celbi ile; 2)Hizmet tespiti istemine ilişkin karar verilmesine rağmen dosya arasında yer alan dava dilekçesinin işçilik alacakları için olduğu, maddi hata sonucu hizmet tespiti istemine ilişkin dava dilekçesinin dosya arasında yer almadığının anlaşılmasına göre, hakkında karar verilen hizmet tespiti davasına ilişkin dava dilekçesinin eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalli mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi....