İnceleme konusu karar 13/12/2010 tarihinden sonra verilmiş ve toplam 287,14 TL tutarlı fark SPEK üzerinden ek bildirge verilmesi ve ek prim ödenmesi konulu davalı Kurum işleminin iptali istemine ilişkin olup, kesinlik sınırının altında bulunmuş olmakla, söz konusu maddelere göre hüküm kesin nitelik taşıdığından 01.06.1990 tarih ve E:1989/3, K:1990/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı da gözönünde tutularak, davalı Kurumun temyiz dilekçesinin, kararın kesinlik sınırları içinde kalması nedeniyle Dairemizce reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenle davcının temyiz dilekçesinin hükmün kesinliği nedeniyle REDDİNE, 12/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hizmet tespiti davalarının yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri oluşturulup bu davalar için özel bir ispat yöntemi öngörmemiştir. Hizmet tespiti davaların niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği için yargılamasının özel bir duyarlılık ve itina ile yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır. Ayrıca hizmet tespiti davalarında Sosyal Güvenlik Kurumu veya ilgili şubesine husumet yöneltilmesi gerekir. İşçilik alacağı davasına gelince; bu tür davalar 4857 sayılı Yasa'dan kaynaklanmakta olup, işçilik alacağına esas alınacak hizmet saptandıktan sonra talep edilen işçilik alacağının hesaplanması gerekir. Bu açıklamalardan olarak, hizmet tespiti ve işçilik alacakları davaları için izlenecek yöntem ve esas alınacak kıstaslar tamamen birbirinden farklıdır. Bu noktada her iki davanın tefrik edilmesi yargılamanın sağlıklı yürütülmesi için gereklidir....
Mahkemece, 13.06.2013 tarihli celsede dava dilekçesinde hizmet tespiti ve işçi alacağı talepleri birlikte bulunduğundan ve işçi alacağına ilişkin karar hizmet tespiti davasında delil niteliğinde bulunacağından hizmet tespitine yönelik davanın işçi alacağına yönelik bu davadan tefrikine karar verilmiş ve alacak dosyasında davacının hizmet süresi belirlenerek bilirkişi tarafından tespit edilen alacaklar hüküm altına alınmıştır. Hüküm, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının hizmet süresi noktasında toplanmaktadır. Davacı vekilince, temyiz aşamasında sunulan belgelerden, iş bu alacak davası ile aynı gün hizmet tespiti davası açıldığı anlaşılmaktadır....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 27.04.2021 NUMARASI : 2017/318 2021/110 DAVA KONUSU : Hizmet ve SPEK Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki hizmet ve SPEK tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davacı vekili ve davalı T3 vekili ile davalı Kurum vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....
ın da hizmet tespiti davası açmış bulunduğu ve toplamda 2245 gün olarak tespit edilen hizmet süresine dair kararın Yargıtay 21.Hukuk Dairesince de 03.12.2015 tarih ve 2015/17636 E-2015/21606 K. sayılı ilamı ile onandığı da izlenmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda hizmet tespiti dosyasındaki yukarıda belirtilen ayrık durum dikkate alınmaksızın davacı tanığı ...'a ait tespit edilen hizmet süresi olan 2245 gün davacının hizmet süresi gibi değerlendirilip talep konusu alacakların hesaplandığı ve mahkemece bu hesaplamanın hükme esas alındığı anlaşılmıştır. Oysa davacının kesinleşen hizmet tespiti davasına konu hizmet süresi 1820 gündür. UYAP üzerinden yapılan incelemede davacıya ait hizmet tespiti davasında gerekçeli kararın 3.sayfasının da davacı ile ilgili olduğu, celp edilen davacıya ait hizmet tespiti dosyasındaki gerekçeli kararın 3.sayfasının ise davacı tanığı ...'a ait gerekçeli kararın 3.sayfası olarak sehven bu dosya arasına konulduğu tespit edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekilince davalılar aleyhine hizmet tespiti ve işçilik alacaklarının tahsili istemi ile iki ayrı dava açılmış, bu davalar mahkemece birleştirilerek her iki davanın kabulüne karar verilmiş, verilen kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 21. Hukuk Dairesince her iki davanın ayrı ayrı görülmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuş, bozmanın ardından her iki dava ayrılmış, hizmet tespiti davasının kabulüne karar verilmiş ve bu karar hizmet tespiti telebi yönünden Yargıtay 21. Hukuk Dairesince bozulmuştur. İşçilik alacaklarına ilişkin davada davada ......
Aracı kavramı, her şeyden önce, asıl işverenin varlığını, bir başka işverenin asıl işverene ait işin bir bölümünü yapmayı üstlenmesini ve asıl işverene ait iş yerinde veya iş yerinin bir bölümünde iş alanın kendi adına sigortalı çalıştırmasını gerektirir. Asıl işverenle aracı arasındaki ilişki taşıma, eser ve benzeri sözleşmelere dayanabilir ise de, hiç bir şekilde hizmet akdi unsurları bulunmamalıdır. Burada önemli olan yön, asıl işverene ait işin bir bölümünün aracı tarafından görülmesidir. Aracı kavramının belirleyici özelliği, asıl işverene ait işten bir bölüm iş alınması ve bu işte kendi adına sigortalı çalıştırılmasıdır. 506 sayılı Kanunun 4. maddesinde ise, “sigortalıları çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler” işveren olarak tanımlanmıştır. ”çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2021 NUMARASI : 2018/167 2021/197 DAVA KONUSU : Hizmet ve SPEK Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki hizmet ve SPEK tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....
-TL olan davacının ücretinin 2009/10. ay ve sonrası 850,00.-TLye düşmesi hususlarından davalı işyerinin davacıya ödediği gerçek ücret üzerinden Kuruma SPEK bildirmediği açıkça anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ Y A R G I T A Y K A R A R I Davacının hizmet tespiti davası açtığı savunulduğundan, hizmet tespiti davası bulunup bulunmadığı, hizmet tespiti davası varsa ve sonuçlanmış ise karar örneğinin, sonuçlanmamış ise dava ve cevap dilekçeleri ile varsa bilirkişi raporunun araştırılıp gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 04/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....