İş yargılamasında çalışma olgusunu ve hizmet süresini, ispat yükü, genel ispat kuralı gereği iddia eden işçiye aittir. İşçi işçilik davası sırasında hizmet süresinin tespiti ile ilgili işçilik alacaklarından bağımsız olarak hizmet tespiti davası açmış olabilir. Bu durumda hizmet süresine bağlı işçilik alacakları davasının sonuçlanması, hizmet tespiti davasının sonucuna bağlıdır. Bu nedenle hizmet tespit davasının bekletici mesele yapılması gerekir Davacının açmış olduğu hizmet tespitine ilişkin davada verilen karar Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 30.04.2015 tarih ve 2015/1102-9662 E-K sayılı ilamı ile bozulmuş olup, bu dava sonucu verilecek karar davacının İş Kanunundan doğan işçilik alacaklarını doğrudan etkilediğinden ve bu istekler için ön sorun oluşturduğundan hizmet tespiti davası sonucunun beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir....
Yine aynı yasanın 30. maddesinde Mahkemenin yargılamayı, mümkün olduğunca hızlı ve bir düzen içerisinde seyretmesini sağlamakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Hizmet tespiti davalarının yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri oluşturulup bu davalar için özel bir ispat yöntemi öngörmemiştir. Hizmet tespiti davaların niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği için yargılamasının özel bir duyarlılık ve itina ile yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır. Ayrıca hizmet tespiti davalarında ... ... Kurumu veya ilgili şubesine husumet yöneltilmesi gerekir. İşçilik alacağı davasına gelince; bu tür davalar 4857 sayılı Yasa'dan kaynaklanmakta olup, işçilik alacağına esas alınacak hizmet saptandıktan sonra talep edilen işçilik alacağının hesaplanması gerekir....
HÜKÜM/KARAR : Kısmen kabul Taraflar arasındaki itibari hizmet süresi, fiili hizmet süresi zammı ve prime esas kazanç tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece bozmaya uyularak verilen davanın kısmen kabulüne dair karar davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmek; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili, davalı işveren yanında 1996 yılından itibaren metal ve metal alaşımlarının eritilmesi, kalıplara dökülmesi ve katılaştırılarak imal edilecek parçaların üretilmesine dair her aşamada zararlı etkilere maruz kalarak çalıştığını belirterek 05.05.1997-09.09.2012 tarihleri arasında bildirilen hizmetlerine itibari hizmet süresi, fiili hizmet süresi zammı tespiti ile prime esas kazancının tespitini talep ve dava etmiştir. II....
Nitekim, 07.06.1976 gün ve 3/4- 3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde yer alan "Gerekçenin, ilgili bilgi ve belgelerin isabetle takdir edildiğini gösterir biçimde geçerli ve yasal olması aranmalıdır. Gerekçenin bu niteliği, yasa koyucunun amacına uygun olduğu gibi, kararı aydınlatmak, keyfiliği önlemek ve tarafları tatmin etmek niteliği de tartışma götürmez bir gerçektir" şeklindeki açıklama ile de aynı ilkeye vurgu yapılmıştır. Anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama, gerek yargı erki ile hakimin, gerek mahkeme kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile bağdaşmaz....
Somut olayda, mahkemece hizmet tespiti ve yaşlılık aylığına ilişkin davalar birlikte görülerek, hizmet tespitine ilişkin hüküm henüz kesinleşmeden, yaşlılık aylığı koşullarının belirlenmesinde tespite konu çalışma süresi de dikkate alınarak davacının yaşlılık aylığına hak kazandığnın tespitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Yapılacak iş, hizmet tespiti ve yaşlılık aylığı taleplerine ilişkin davaları ayırmak, yaşlılık aylığı istemine ilişkin davada hizmet tespitine ilişkin kararın kesinleşmesi bekletici mesele yapılarak sonucuna göre davacının yaşlılık aylığı koşullarına sahip olup olmadığını belirlemekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, mahkemece hizmet tespiti ve yaşlılık aylığına ilişkin davalar birlikte görülerek, hizmet tespitine ilişkin hüküm henüz kesinleşmeden, yaşlılık aylığı koşullarının belirlenmesinde tespite konu çalışma süresi de dikkate alınarak davacının yaşlılık aylığına hak kazandığnın tespitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Yapılacak iş, hizmet tespiti ve yaşlılık aylığı taleplerine ilişkin davaları ayırmak, yaşlılık aylığı istemine ilişkin davada hizmet tespitine ilişkin kararın kesinleşmesi bekletici mesele yapılarak sonucuna göre davacının yaşlılık aylığı koşullarına sahip olup olmadığını belirlemekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 1.2318.01.1015537.41 sicil sayılı İzmit Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu ünvanlı işyerinde 01.01.1997 tarihinde çalışmaya başladığına dair işe giriş bildirgesinin hak düşürücü süre içerisinde Kuruma verildiği, davacının adının 3308 sayılı Kanun'a tabi çırak olarak çalışan kursiyerler listesinde bulunduğu, SPEK üzerinden % 5,5 oranında prim ödendiği ve bu prim oranının çıraklara uygulanan iş kazası ve meslek hastalığı (%1,5) ve hastalık sigortası (%4) priminin toplamı kadar olduğu, davacının İzmit Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğünde 14.10.1996 - 20.08.1997 tarihleri arasında 1152 saatlik halıcılık kursunu tamamladığı, 01.11.1963 doğumlu davacının 01.01.1997 tarihinde 34 yaşında olduğu, davacının çalışmasının 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu'nun 37 nci maddesi kapsamında gerçekleşmesi nedeniyle 3308 sayılı Kanun kapsamındaki çıraklar gibi değerlendirilmesi gerektiğinden...
Prime esas kazancın tespiti davalarında esas alınacak şey gerçek ücrettir. Gerçek ücret; sigortalının kıdemi, yaptığı işin özelliği ve niteliğine göre ödenmesi gereken ücrettir....
Hizmet tespiti davalarının yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri oluşturulup bu davalar için özel bir ispat yöntemi öngörmemiştir. Hizmet tespiti davaların niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği için yargılamasının özel bir duyarlılık ve itina ile yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır. Ayrıca hizmet tespiti davalarında ... veya ilgili şubesine husumet yöneltilmesi gerekir. İşçilik alacağı davasına gelince; bu tür davalar 4857 sayılı Yasa'dan kaynaklanmakta olup, işçilik alacağına esas alınacak hizmet saptandıktan sonra talep edilen işçilik alacağının hesaplanması gerekir. Bu açıklamalardan olarak, hizmet tespiti ve işçilik alacakları davaları için izlenecek yöntem ve esas alınacak kıstaslar tamamen birbirinden farklıdır. Bu noktada her iki davanın tefrik edilmesi yargılamanın sağlıklı yürütülmesi için gereklidir....
İhale konusu işlerde işin başlangıç ve bitiş tarihinin belirlenmesi asgari işçilik hesaplamasında dikkate alınacak sigorta primine esas kazanç (SPEK) miktarının belirlenmesinde önem arz eder. Zira asgari işçilik uygulamasında "Kuruma bildirilmesi gereken asgari işçilik tutarından" düşülen SPEK miktarı; ihale konusu işin başlangıç ve bitiş tarihleri arasında Kuruma bildirilen miktardan ibarettir. İhale mevzuatına göre yaptırılan her türlü işlerde işin başlangıç ve bitiş tarihlerinin resmi belgelere göre belirlenmesi mümkündür. Zira ihale konusu işin sözleşme tarihi, başlangıç ve bitiş tarihi, geçici ve kesin kabul tarihleri, istihkak tutarı ve diğer bilgilerin ihale makamından sağlıklı bir biçimde temini her zaman mümkündür. Bu nedenledir ki işin başlangıç ve bitiş tarihlerinin ihale makamından sorulması ve resmi belge ve tutanaklara itibar edilmesi uygun olur....