Eldeki davada ise, mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada, davacının prime esas kazancının tespiti istemine uygun şekilde, “2011/6 ayına ait SPEK tutarının 5.300,18 TL olduğunun tespitine” dair karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, tespit davalarındaki yöntem dışına çıkılarak ve infazda tereddüt uyandırabilecek şekilde, davacı hakkında tespiti yapılan prime esas kazançtan her iki davalının sorumlu olduğuna dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir. VI....
Kurum Müfettişince düzenlenen 13.05.2011 tarih ve 308102/AİR/3 sayılı rapor ile dosya kapsamına göre; 777.284,37 TL istihkak tutarı, % 13 asgari işçilik oranı, 19.837,27 TL Kuruma bildirilen SPEK üzerinden hesaplanan 81.209,70 TL fark işçiliğin 2007/Eylül ayına mal edildiği, % 35,50 prim oranı üzerinden hesaplanan 28.829,45 TL prim ve 19.685,52 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 48.514,97 TL'nin 13.07.2011 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, 02.08.2011 tarihinde süresinde yapılan itirazın 05.09.2011 tarih ve 2 sayılı karar ile reddedildiği, komisyon kararının 24.10.2011 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine eldeki davanın 10.11.2011 tarihinde süresinde açıldığı anlaşılmaktadır....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 14/12/2020 NUMARASI : 2020/2 2020/275 DAVA KONUSU : Spek Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki spek tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı işverenlik yanında 08/02/2005- 05/07/2012 tarihleri arası çalıştığını, son aylık ücretinin 1.980,00 TL artı yemek ve ramazan gıda yardımı şeklinde olduğunu, işçilik alacakları istemli Ankara 19....
K A R A R Dava; davacının 20.05.2005- 15.12.2008 tarihleri arasında davalı işyerinde kesintisiz çalıştığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının 20/05/2005 - 15/12/2008 tarihleri arasında SPEK taban ücreti ile toplam 1285 gün davalı ... nezdinde çalıştığının tespitine karar verilmiş ise de, bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir. Davanın yasal dayanaklarından biri 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Hizmet tespitine ilişkin davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca; 506 sayılı Kanunun 79. ile, 5510 sayılı Kanunun 86. maddeleri olup, yasa hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın yerleşmiş içtihadı gereğidir. Prime esas kazanç tutarının tespiti davasının 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca yasal dayanağı 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 77 ve 5510 sayılı Kanunun 80. maddesidir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 12/10/2021 NUMARASI : 2020/243 2021/194 DAVA KONUSU : Spek Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki spek tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının T3 çalıştığını, 02/02/2001 tarihinde kadrolu işçi statüsüne geçirildiğini ve emekli olduğunu, davacının çalıştığı sürede kendisine ödenmeyen yıllık izin alacaklarının tahsili talebiyle Sivas 1. İş Mahkemesi 2016/574 E. sayılı dosya ile dava açıldığını, söz konusu davanın kısmen kabul ile sonuçlanarak kararın kesinleştiğini, 5.720,40- TL yıllık izin ücreti alacağının davalı kurumdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiğini, 5510 sayılı Kanunun 80....
Buna göre davacının kamu kurumundan ihale ile hizmet alım işini üstlendiği, yukarıda belirtilen kanun maddesinde de açıklandığı üzere, yol yardımları çalışmanın karşılığı olmadan yani çalışmadan ari olarak karşılanan yardımlar konumundadır. Ücret ise bir hizmetin karşılığı olması gerekmektedir. Ödeme bir hizmet karşılığı değilse ücret de değildir. Yol yardımı ise kişinin çalışmasına verimine bağlı olmayıp işveren tarafından sağlanan sosyal amaçlı yardım niteliğindedir. Bu nedenlerle, çalışanlara ödenen yol yardımlarından prim kesintisinin yapılmaması gerektiği ortadadır. Somut olayada, mahkemece mülga 506 sayılı yasanın 77. maddesi uyurınca yol ücreti olarak yapılan ödemelerin prime esas kazanca dahil edilemeyeceğine yönelik kabulü yerinde olmuştur....
Kuruma ödenmesi gereken sigorta primlerinin hesabında gerçek ücretin/kazancın esas alınması gerekmekte olup hizmet tespiti davalarının kamusal niteliği gereği, çalışma olgusu her türlü kanıtla ispatlanabilmesine karşın ücret konusunda aynı genişlikte ispat serbestliği bulunmadığından değinilen maddelerde yazılı sınırları aşan ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Ücret tutarı maddede belirtilen sınırları aştığı takdirde, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe sahip olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, sigortalının imzasını içeren aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle kanıtlanması olanaklıdır....
KARAR : Kısmen Kabul Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen hizmet tespiti ve prime esas kazanç tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili ile fer'i müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava hizmet ve prime esas kazanç tespiti talebine ilişkindir. Mahkemece, davacının hizmet tespiti talebinin kısmen kabulüne, prime esas kazanç tespiti talebi yönünden davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de,davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın yerleşmiş içtihadı gereğidir. Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun “Prime Esas Ücretler” başlığını taşıyan 77. maddesinin 1. fıkrası ile 5510 sayılı Kanun'un “Prime Esas Kazançlar” başlıklı 80. maddesinin 1. fıkrasında, sigortalıların prime esas kazançlarının nasıl belirleneceği açıklanmıştır....