Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

gösterir ayrıntılı bordro sunulmadığı, Yargıtay 21 hukuk dairesinin 5/2/2007 tarihli kararında yapılan yardımların ayni ya da nakdi olmasının önemi olmayıp ayni yardım tanımının yapıldığı davacı tarafın beyanında HGK kararının 506 sayılı yasa dönemine ait tespitleri içerdiği, dava dönemi 1/10/2008 sonrası 5510 sayılı yasanın uygulanacağı bu yasanın 80/1- c bendine göre belirtilen istisnalar dışında yapılan ödemeler ve ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi yardımların prime esas kazanca tabi olduğu işçilere ödenen yakacak bayram ve prim ödemelerinin ayni yardım olsa dahi nakdi olarak ödenmekle spek içerisine dahil edileceği 10 hukuk dairesinin 2016/6068 sayılı kararında da bu hususa vurgu yapıldığı, istisnaların maddenin b bendinde sayıldığı, dolayısıyla dava konusu edilen ayni yardım niteliğindeki ödemelerin istisna kapsamında yer almadığı (5510 sayılı yasa yürürlük tarihinden sonraki dönem için) spek içerisine dahil edilmesi gerektiği, davacının 1/1/2008- 30/9/2008 dönemi talebi...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi K A R A R 1-Dava, 287,14 TL tutarlı fark SPEK üzerinden ek bildirge verilmesi ve ek prim ödenmesi konulu davalı Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiştir. HUMK'nun 427. maddesindeki parasal sınırları değiştiren 5219 sayılı yasanın 2/c maddesi ile 21.7.2004 tarihinden itibaren verilecek kararlarda 40.000.000 TL olan kesinlik sınırı 1.000.000.000 TL’ye (1.000,00 TL) çıkarılmıştır. Diğer bir deyişle 21.7.2004 tarihinden itibaren verilen kararların temyiz edilebilmesi için hüküm altına alınan miktarın 1.000.000.000.TL (1.000,00-TL)’yi geçmesi gerekir....

    Mahkemece, davacının sigortalılık başlangıcının 01.10.1989 tarihi olduğunun ve 1 gün süreyle çalıştığının tespitine, davacı vekili hizmet tespiti davasından feragat ettiğinden ileride hizmet tespiti davası açma hakkı baki kalmak üzere hizmet tespiti davasının feragat nedeniyle reddine ve davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin davalı kurumdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. 6552 sayılı Kanunun 11.09.2014 günü yürürlüğe giren 64. maddesiyle 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine eklenen 4. fıkrada, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, davanın Kuruma resen ihbar edileceği, ihbar üzerine davaya davalı yanında feri müdahil olarak katılan Kurumun, yanında katıldığı taraf başvurmasa dahi kanun yoluna başvurabileceği belirtilmiştir....

      Mahkemece, davacıya, hizmet tespiti davası açıp sonucunu bildirmesi için süre verilmiş, davacı da hizmet tespiti davası açmayacağını, mevcut delillere göre bilirkişi raporu alınarak karar verilmesini istemiştir. Hiç kimse dava açmaya zorlanamaz. Mahkemece, toplanan delillere göre bilirkişi raporu alınarak davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davacıyı hizmet tespiti davası açmaya zorlayıp hizmet tespiti davası açılmadığı gerekçesi ile davanın reddi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 04.11.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Mahkemece, davacıya, hizmet tespiti davası açıp sonucunu bildirmesi için süre verilmiş, davacı da hizmet tespiti davası açmayacağını, mevcut delillere göre bilirkişi raporu alınarak karar verilmesini istemiştir. Hiç kimse dava açmaya zorlanamaz. Mahkemece, toplanan delillere göre bilirkişi raporu alınarak davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davacıyı hizmet tespiti davası açmaya zorlayıp hizmet tespiti davası açılmadığı gerekçesi ile davanın reddi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 04.11.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Eldeki dosyada davacı, davalı işyerinde 01.09.1997-01.02.2013 arası çalıştığının tespiti ve sigorta primlerinin almış olduğu gerçek ücret olan 2.500,00 TL üzerinden tespiti istemiştir. Mahkemece dosyada bulunan deliller doğrultusunda hizmet tespiti yönünden istem gibi, sigorta primine esas kazanç yönünden asgari ücretle çalıştığı yönünde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Mahkemece, davacının hizmet tespiti talebine ilişkin 01.09.1997-05.01.2010 tarihleri arasında çalıştığı ve sigorta primine esas kazanç yönünden verilen karar isabetli ise de, 06.01.2010-01.02.2013 tarihleri verilen kabul kararı isabetsizdir....

            Dosya içeriğinden, davacının, davalılara karşı, 07/08/2017 tarihinde açtığı hizmet tespiti davasının İzmir 14. İş Mahkemesi’nin 2017/343 esas sayılı dosyasında derdest olduğu, söz konusu davada davacının 26/07/2005-29/09/2012 tarihleri arası için hizmet tespiti talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Hizmet tespiti davası, her ne kadar eldeki davanın karar tarihinden sonra açılmış ise de, hizmet tespiti davasında, iş bu alacak davasından farklı olarak re’sen araştırma ilkesi uygulanmaktadır. Dolayısıyla, hizmet tespiti davasında verilecek kararın kesinleşmesinin beklenilmesi zorunluluğu doğmuştur. Anılan sebeple, hizmet tespiti davası bekletici mesele yapılarak, oluşacak sonuca göre davaya devam edilmeli ve esas hakkında bir karar verilmelidir. Yukarıda yazılı sebepten, kararın sair yönleri incelenmeksizin bozulması gerekmiştir....

              İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 27.04.2021 NUMARASI : 2017/318 2021/110 DAVA KONUSU : Hizmet ve SPEK Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki hizmet ve SPEK tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davacı vekili ve davalı T3 vekili ile davalı Kurum vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....

              Mahkemesinin 2012/385 esas sayılı hizmet tespiti ve işçi alacakları talebini içeren davadan tefrik edilen işçilik alacakları istemine ilişkindir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının davalı işyerinde çalıştığına dair iddiasını ispat edemedeğinden hizmet tespiti davasının reddine karar verilmiştir. Dosya içindeki kayıt ve belgelerden; davacının hizmet tespiti ve işçilik alacakları için 03.12.2010 tarihinde ayrı ayrı dava açtığı daha sonra işçilik alacaklarına ilişkin davada birleştirme kararı verilerek ......

                K A R A R Uyuşmazlık, hizmet tespiti ve işçilik alacağı istemine ilişkindir. Davacının hizmet tespiti ile birlikte işçilik alacağı davasını birlikte açtığı ortadadır. HUMK’nun 46.maddesi (6100 sayılı HMK'nın 167.md) uyarınca yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için aralarında bağlantı bulunsa bile davaların ayrılmasına ,davanın her safhasında karar verilebilir. Yine aynı Yasa'nın 77.maddesinde( 6100 sayılı HMK'nın 30.md) Mahkemenin yargılamayı, mümkün olduğunca hızlı ve bir düzen içerisinde seyretmesini sağlamakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Hizmet tespiti davalarının yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri oluşturulup bu davalar için özel bir ispat yöntemi öngörmemiştir. Hizmet tespiti davaların niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği için yargılamasının özel bir duyarlılık ve itina ile yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır....

                  UYAP Entegrasyonu