KARAR Davacı, 02/08/2012 günü davalı hastaneye kürtaj yaptırmak için müracaat ettiğini, işlemin yapıldığını, ancak işlem sırasında ağrı kesici amacıyla ameliyatı yapan doktorun talimatıyla ebe hemşire davalı ...tarafından baldır kısmından iğne yapıldığını, iğnenin dikkatsizlik sonucu yanlış yere yapılıp sinire denk geldiğini, akabinde korkunç bir ağrı ve hissizlik oluşmaya başladığını, yapılan enjeksiyon sonrası uyuyamaz ve çalışamaz hale geldiğini, genel olarak sağ bacakta dayanılmaz ağrı, hissizlik, ayak bileğinde ve ayak dört parmakta hareket ve duyu kaybı, topallayarak yürüme, kemikte batma ve yanma hissi, şiddetli bir darbeden sonra oluşan ağrı hissi gibi problemler meydana geldiğini, psikolojik olarak çöktüğünü, bir kaç kez intihar girişiminde bulunduğunu, çalışamaz hale geldiğinden dolayı çalışmış olduğu işverence işten çıkarıldığını, halen işsiz olduğunu, tedavi amacıyla başka doktora gittiğinde de yaklaşık 2 yıl boyunca bu şiddetli ağrılarının devam edeceğinin, genel itibariyle...
Sicil Müdürlüğünce söz konusu kararın red edilmediği kanaatiyle TTK.595 maddesi gereğince hisse devrinin 05/05/2021 tarihinde tescil edilip aynı tarihli 10323 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmesi işleminin yapıldığı, söz konusu hisse devirlerinin onaylanmasına ilişkin Genel Kurul kararında her ne kadar hisse devrinin reddine karar verildiği belirtilmiş ise de, yukarıda aktarılan TTK. 620. Maddesi gereğince söz konusu kararın salt çoğunlukla alınması gerektiği ancak %50 red oyu ile hisse devrinin onayına red kararının verilemeyeceği bu durumda verilmiş bir red kararı bulunmadığı, hisse devrinin yapıldığı tarihten itibaren 3 (üç ) ay içerisinde hisse devrinin reddine ilişkin usulüne uygun alınmış bir genel kurul kararı bulunmadığından TTK 'nun yukarıda aktarılan 595....
yazılı olduğunu ve genel kurulda da nama yazılı payların devrine sınırlama getirildiğini, kararın yasanın açık hükmüne rağmen yaklaşık %60 oranındaki sermaye payıyla alındığını ileri sürerek, davalı şirketin 29.12.2017 tarihli toplantının 4 numaralı nama yazılı payların devrinin sınırlandırılmasına ilişkin kararın iptali ile TTK'nın 449. maddesi gereğince tedbiren yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Şti'ne devrettiklerini, ancak devrin şekil şartlarının sağlanmadığını, davalıların bu tutumlarının dürüstlük kuralına ve şirket ortaklarının yükümlülüklerine aykırı olduğunu belirterek, 08.04.2021 tarihli işletme devrinin iptali ile işletme devrinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; yapılan işlemin noterde düzenlenmiş olduğu, işletme devrinin ticaret siciline tescil işleminin kurucu işlem olduğu, devir 08.04.2021 tarihinde yapılmış olup aradan bir yıldan fazla sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; dava konusu devir işleminin 08.04.2021 tarihinde Kadıköy ......
ın anılan parselde kendilerine gelecek miras paylarını vekil edenine satıp devrettiklerini açıklayarak 238 ada 26 sayılı parselde ... ve ...’e ait miras paylarının iptali ile vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... ile ... mirasçılarından ... vekili, miras payının devrinin doğru olmadığını, açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini bildirmiştir. Davalı ...’in (ölü) diğer mirasçılarına yöntemine uygun bir biçimde dava dilekçesi tebliğ edilmesine rağmen yargılama oturumlarına katılmamışlardır. Mahkemece, tapulu taşınmazlarda pay devrinin resmi şekilde ya da satış vaadi şeklinde yapılması gerektiğinden ve ortada böyle bir durum söz konusu olmadığından davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, miras payı devrine ilişkindir....
İşbu dava; hisse devrinin iptali ve hisse devrinin yeniden düzenlenmesi davasıdır. Mahkememizce; ticaret sicil kayıtları, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyası, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyası, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas ve ... Esas sayılı dosyaları, Konya Cumhuriyet Başsavcılığının ... , ... ve ... soruşturma sayılı dosyaları, Konya . İcra Hukuk Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyası, Konya . İcra Müdürlüğünün ... Esas, ... Esas, ... Esas ve ... Esas sayılı dosyaları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir. Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas ... Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacılar ... ve ... vekilince davalılar ... ve Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine açılan 14.03.2020 tarihli dava ile dava dışı ... Tic. Ltd....
ın davalı şirket aleyhine açtığı genel kurul kararının iptali davasında husumet itirazında bulunmak amacıyla kötüniyetli biçimde söz konusu kararı aldığı ileri sürülmüş ise de 24.08.2012 tarihinde açılan genel kurul kararının iptali davasında verilen kararda, davacının dava tarihinde hissedar olmadığı gerekçesine yer verildiği, dolayısıyla söz konusu yönetim kurulu kararının, davacının, genel kurul kararının iptali davasındaki davacı sıfatını sona erdirmeye yönelik olduğunun kabul edilemeyeceği, ayrıca davacılar M.. B.. ile L.. D..'ın da davaya konu 02.04.2013 tarihli yönetim kurulu kararından sonra şirketin 25.06.2013 tarihli ve 01.08.2013 tarihli genel kurul toplantılarına katılarak pay devrini benimsedikleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir....
Dava, davalı şirkete ait hisselerin muris tarafından diğer davalıya muvazaalı olarak devredildiği iddiasına dayalı kaydın iptali ile davacı adına tesciline, olmadığı takdirde tenkise ilişkin olup, mahkemece görevsizlik kararı verilmiştir. Ancak, dava konusu; anonim şirket hisse devri olup, bu hisselerin devrinin ne şekilde yapıldığı ve yapılması gerektiği, muris ile diğer davalı arasında yapılan hisse devrinin geçerli olup olmadığı, muvazaa nedeniyle iptali gerekip gerekmediği hususlarında 6102 sayılı TTK'daki ilgili hükümler de gözetilmek suretiyle karar verilecektir. Bu nedenlerle davanın Ticaret Mahkemesi'nde görülmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı vermesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki marka devrinin iptali ile tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Belediyesine ait olan borca karşılık olarak 10.925 TL’yi 24.4.2007 tarihinde Büyükşehir Belediyesine yatırması üzerine aynı tarihte haciz şerhinin kaldırıldığı ve tapu devrinin gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Mahkemece ... Belediyesi Encümen kararı ve davacının da kabulü gereğince, satışa konu olan pay üzerindeki haciz şerhlerinin davalı tarafından kaldırılmasının temininden sonra tapu devrinin verileceğinin kararlaştırılmış olduğu, buna rağmen davacının anlaşmaya aykırı davrandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, ilgili encümen kararında davacının hacizlerin kaldırılması ve tapu devrinin yapılması için ne kadar süre beklemesi gerektiği konusunda bir açıklık bulunmadığı gibi, söz konusu anlaşma tarihinden, davalıya ait borcun ödendiği tarihe kadar bir yıla yakın bir sürenin geçmiş olması karşısında da, davacının tapu devrinin gerçekleştirilmesi için, makul bir süre beklemiş olduğunun kabulü gerekir....