Km sınırları içinde 113 Ada, 234 Parsel de kain Salutaris Termal Turizm Kompleksinde dönerli sistemle kullanabileceği, 1/52 hisseli gayrimenkul satışı için 13/03/2016 tarihli hisseli 2. Etap 2....
A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle, davacının dayandığı devre mülk satış sözleşmelerinde müvekkilinin taraf olmadığı bu nedenle de müvekkili yönünden husumet yokluğu nedeniyle ret kararı verilmesi gerektiğini, müvekkilinin hiç bir tüketiciye 2013 yılının ortalarından bu yana devretatil ve hisseli gayrimenkul satışı yapmadığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE: Taraflar arasında hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi yapıldığı hususunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davacının sözleşmeyi feshederek ödediği bedelleri talep edip edemeyeceği, istinaf başvurusunda bulunan davalının iki adet sözleşme yönünden husumetinin bulunup bulunmadığı hususundadır. İlk derece mahkemesince, tarafların sunmuş oldukları deliller, dayanak sözleşmeler, ödeme belgeleri dosya arasına alınmıştır....
Türk Medeni Kanunu'nun 698.maddesinde "Hukuki bir işlem gereğince veya paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması sebebiyle paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü bulunmadıkça, paydaşlardan her biri malın paylaşılmasını isteyebilir. Paylaşmayı isteme hakkı, hukuki bir işlemle en çok on yıllık süre ile sınırlandırılabilir. Taşınmazlarda paylı mülkiyetin devamına ilişkin sözleşmeler, resmi şekle bağlıdır ve tapu kütüğüne şerh verilebilir. Uygun olmayan zamanda paylaşma isteminde bulunulamaz." hükmü bulunmaktadır. TMK'nun 699. maddesi "Paylaşma, malın aynen bölüşülmesi veya pazarlık ya da artırmayla satılarak bedelinin bölüşülmesi biçiminde gerçekleştirilir. Paylaşma biçiminde uyuşma sağlanamazsa, paydaşlardan birinin istemi üzerine hakim, malın aynen bölünerek paylaştırılmasına, bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanmasına karar verir....
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ile imar mevzuatına göre aynen bölüşmenin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Paydaşlar arasında ortaklığı devam ettirme yükümlülüğü bulunmadığına göre eldeki davanın açılmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Mahkemece taraf teşkili sağlanmış, ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : "Davanın kabulü ile, Dava konusu Hatay ili, Samandağ ilçesi, Alevışık Mahallesi Bostan Kadir Ağa Mevkii kain 1922 ve 1923 parsel sayılı taşınmazın aynen taksiminin mümkün olmadığı anlaşıldığından, taşınmazlardaki ortaklığın üzerindeki muhdesat ve şerhlerle birlikte satış yoluyla giderilmesine, Satışın İİK.nun 112- 136.maddelerine göre açık artırma (genel açık arttırma) suretiyle yapılmasına, Satış sonunda elde edilecek satış parasının tapu kaydındaki ve veraset ilamındaki payları oranında paydaşlara dağıtılmasına," karar verildiği anlaşılmıştır. DAVALI T1 VE T8 VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davanın Samandağ Sulh Hukuk Mahkemesi’nden tefrik edildiğini, gelen mahkeme ilamıyla tefrik sonrası taraflarına hiçbir bildirim yapılmadan davaya devam edilerek karar verildiğini, dava konusu taşınmazla ilgili olarak Samandağ 2....
Somut olayda, her ne kadar mahkemece temliklerin satış olduğu, satışlarda tenkis hükümlerinin uygulanamayacağı gerekçe yapılarak dava reddedilmiş ise de, mirasbırakanın gerçekte taşınmazları bağışladığı ancak görünürde işlemi satış şeklinde yaptığı saptanır ise tenkis hükümlerinin uygulanacağı kuşkusuzdur. Öte yandan, Bilindiği ve TMK’nın 565/4 maddesinde düzenlendiği üzere mirasbırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandırmalar tenkise tabidir. Ne var ki, mahkemece bu yönde gerekli araştırma ve inceleme yapılmadan karar verilmiştir....
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde yapılan incelemede; toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Alacak talebine konu edilen 129 ada 50 ve 129 ada 57 parsel sayılı taşınmazların 02.08.1979 tarihli Karacabey Noterliği'nin düzenleme şeklindeki satış vaadi sözleşmesi gereğince ferağ-icbar suretiyle hükmen tescil yoluyla edinildiği; ancak hükmen tescil kararının verildiği dava sırasında 09.04.1987 tarihinde satış vaadi sözleşmesi gereğince bakiye satış parası olan 52.282 liranın o davanın davalısı A.. E.. adına .. Bankasına depo edildiği ve A.. E..'ye ödendiği, taşınmazın 1/2'er paylı hisseli olarak davalı H.. A.. ve kardeşi N.. A.. adına hükmen tesciline karar verildiği anlaşılmaktadır....
KARAR Davacı, davalı ile 11.11.2012 tarihinde 21432 ve 21450 nolu sözleşmelerle toplam 4 adet devre mülke ilişkin gayrimenkul satış sözleşmesi imzaladıklarını, 34.000,00 TL ödeme yaptığını, ancak devre mülke ilişkin tapu devrinin yapılmadığını belirterek 11.11.2012 tarihli devremülk sözleşmelerinin iptali ile ödediği 34.000,00 TL nin faizi ile birlikte tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, 11/11/2012 tarihli 21432 nolu hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi ile aynı tarihli 21450 nolu hisseli gayri menkul satış sözleşmelerinin iptaline ve 34.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-6502 sayılı kanunun 3. Maddesine göre tatil amaçlı satışların yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Ancak her alıcının tüketici olarak kabulü mümkün değildir....
K A R A R Davacı, davalı ile.... nolu ve yine 11.02.2014 tarihli .... nolu devremülk satış sözleşmeleri imzaladığını, davalıya toplamda 9.665,00 TL ödediğini, sözleşme gereğince 36 adet sıralı toplamı 9.025,00 TL olan senetleri imzalayarak davalıya verdiğini, tesisi hiç kullanmadığını, davalıya 10.02.2015 tarihinde ihtarname gönderilmesine rağmen davalının ödenen bedeli iade etmediğini, bu nedenlerle sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin iadesini ve imzalanan senetlerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Davanın Kabulü ile; Taraflar arasında imzalanmış olan 11.02.2014 tarihli....sözleşme nolu .......Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi ve yine taraflar arasında imzalanmış olan EPT1501 sözleşme nolu ..........
ve bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA ve taşınmaz malın satış bedelinden payına düşecek paranın %09.9 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 21.15....