Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi Davacı, davalı şirketten 90.000,00-TL bedelle 1/36 hisseli taşınmazlardan toplamda 12 adet taşınmaz satın aldığını, söz konusu taşınmaz bedelini de 61.000,00-TL değerinde bir araç ve kalanını da elden nakit ödeyerek yaptığını, 12 adet taşınmazın satış sözleşmesinin 634 Sayılı KMK'nın 57 ila 65. maddeleri ile 4721 Sayılı TMK'nın 780 ve 781 maddelerine uygun olarak resmi şekilde düzenlenmediklerinden dolayı geçersiz olduğunu, aynı sözleşmelerde vaat edilen özellikleriyle ve sözleşmelerde yazan şartlarıyla teslim edilme tarihinin 31/12/2012 olarak belirtilmesine rağmen bu zamana kadar sözleşmeye uygun bir teslimin söz konusu olmadığını, bu nedenlerle taraflar arasında imzalanan 12 adet taşınmazın satış sözleşmesinin iptali ile bu sözleşmeler gereğince davalıya ödenen 90.000,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davacı adına tapuda hisse devri yapılmış olanların davalı adına geri tesciline, karar verilmesini talep etmiştir...

    KARAR Davacı, davalı ile 28.05.2011 tarihli hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi imzaladığını, toplamda 10.000,00 TL ödeme yaptığını, hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi ile taşınmazların 31.12.2012 tarihine kadar teslim edileceğinin vaad edildiğini, ancak taşınmazların bugüne kadar teslim edilmediğini, ... 3.Noterliğinin 31.01.2014 tarih ve 00349 yevmiye nolu ihtarnamesi ile sözleşmeden caydığını ve ödediği bedelin iadesini talep ettiğini, ihtara rağmen bedel iadesi yapılmadığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla ödenen bedel olan 10.000,00 TL nin ödeme tarihlerinden itibaren faizi ile iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; söz konusu icra emrine dayanak olan ilamın hisseli gayrimenkul satış sözleşmelerinin feshi talepli ilam oduğunu, işbu hususa davaya konu yerel mahkeme kararında da "dava, hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi ve sözleşme uyarınca davalı tarafa ödenen bedelin iadesi..." şeklinde yer verildiğini ve dolayısıyla bahse konu davanın temelinin mülkiyet hakkı olmayıp, mülkiyete ilişkin herhangi bir uyuşmazlıkta ya da tartışmanın da söz konusu olmadığının dikkate alınmadığını, takibe dayanak kararı vermiş olan Yalova 3....

      Ltd.’ye satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir....

        Türk Medeni Kanunu'nun 698.maddesinde "Hukuki bir işlem gereğince veya paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması sebebiyle paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü bulunmadıkça, paydaşlardan her biri malın paylaşılmasını isteyebilir. Paylaşmayı isteme hakkı, hukuki bir işlemle en çok on yıllık süre ile sınırlandırılabilir. Taşınmazlarda paylı mülkiyetin devamına ilişkin sözleşmeler, resmi şekle bağlıdır ve tapu kütüğüne şerh verilebilir. Uygun olmayan zamanda paylaşma isteminde bulunulamaz." hükmü bulunmaktadır. TMK'nun 699.maddesi "Paylaşma, malın aynen bölüşülmesi veya pazarlık ya da artırmayla satılarak bedelinin bölüşülmesi biçiminde gerçekleştirilir. Paylaşma biçiminde uyuşma sağlanamazsa, paydaşlardan birinin istemi üzerine hakim, malın aynen bölünerek paylaştırılmasına, bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanmasına karar verir....

        İlk derece mahkemesince " .....taraflar arasında resmi olmayan şekilde yapılan sözleşme gereğince davacının ödeme edimlerini yerine getirdiği halde davalının taşınmazın teslimine ilişkin edimini yerine getirmediği, hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi başlıklı davaya konu sözleşmenin taşınmaz hissesi devri vaadini de içeren ve yılın bir döneminde konaklama imkanı sağlayan devre tatil sözleşmesi mahiyetinde olduğu, devre tatil sözleşmesinin yükümlülüklerinden kaçınılmak için bu şekilde hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi şeklinde tanzim edildiği, bu şekli ile esasen sözleşmenin batıl olduğu ve her zaman bunun ileri sürülerek ödenen edimin geri istenebileceği, sözleşme geçerli kabul edilse davacı tüketicinin edimini ödeme edimini yerine getirmiş olsa bile uzun süreli yaralanma detaylarının belirsiz olduğu ve bu hususların bir haksız şart mahiyetinde de olduğu, Satıcının herhangi bir şekilde sözleşmeyi yerine getirdiği ispat edilmediğinden celp edilen tapu kaydına göre de davacı adına...

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; davacılar ve davalıların üzerinde olan taşınmaza hisseli olarak birlikte malik bulundukları, taşınmazların yüzölçümü, cinsi, pay ve paydaş sayısı itibariyle aynen taksiminin mümkün olmadığı gerekçesiyle Afyonkarahisar ili Merkez Ali İhsan Paşa Mah. 4810 ada 18 parsel sayılı taşınmaz ile aynı mahalle 4575 ada 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazların umuma açık satış yolu ile ortaklığının giderilmesine karar verilmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; davacılar ve davalıların üzerinde olan taşınmaza hisseli olarak birlikte malik bulundukları, taşınmazların yüzölçümü, cinsi, pay ve paydaş sayısı itibariyle aynen taksiminin mümkün olmadığı gerekçesiyle Afyonkarahisar ili Merkez Ali İhsan Paşa Mah. 4810 ada 18 parsel sayılı taşınmaz ile aynı mahalle 4575 ada 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazların umuma açık satış yolu ile ortaklığının giderilmesine karar verilmiştir....

        Somut olayda davaya konu Denizli ili Çivril İlçesi Çatlar Mah. 881 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde davacı ve davalılar adına iştirak halinde ve müşterek mülkiyetle kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 699. maddesinde “Paylaşma, malın aynen bölüşülmesi veya pazarlık ya da artırmayla satılarak bedelinin bölüşülmesi biçiminde gerçekleştirilir. Paylaşma biçiminde uyuşma sağlanamazsa, paydaşlardan birinin istemi üzerine hâkim, malın aynen bölünerek paylaştırılmasına, bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi hâlinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanmasına karar verir. Bölme istemi durum ve koşullara uygun görülmezse ve özellikle paylı malın önemli bir değer kaybına uğramadan bölünmesine olanak yoksa, açık artırmayla satışa hükmolunur. Satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır.” hükmü yer almaktadır....

        Ancak, hükmün satış bedelinin dağıtımına ilişkin bentde "mahkemece infaza müdahale edecek şekilde davalı" ...'ın hissesine düşen miktarın ise öncelikle hakkındaki icra takibine konu borç yeter miktardaki kısmı düşüldükten sonra artan parası varsa kendisine ödenmemesine, borçlu olduğu takip dosyasına bu konuda bilgi verilmesine" şeklinde karar verilmesi doğru değilse de, hükmün bu nedenle bozularak yeniden yargılama yapılmasında yarar görülmediğinden, hüküm fıkrasının satış bedelin dağıtımına ilişkin bentten "dağıtılmasına" ibaresinden sonraki kısmın kaldırılarak, hükmün 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek, HUMK.nun 438. maddesi uyarınca düzeltilmesine ve bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA ve taşınmaz malın satış bedelinden payına düşecek paranın %011.38 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 21.15.-TL’nın mahsubu ile bakiyesinin temyiz edenden alınmasına, 30.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          UYAP Entegrasyonu