Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, Davanın Kabulü ile; Taraflar arasında imzalanmış olan 11.02.2014 tarihli....sözleşme nolu .......Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi ve yine taraflar arasında imzalanmış olan EPT1501 sözleşme nolu ..........

    Maddesinde düzenlenen istirdat davaları için ön görülen bir yıllık hak düşürücü sürenin dolmadığından bahisle istinaf edilmiştir. 1- Bilindiği üzere; kendisine karşı ilamsız icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz etmemiş veya itiraz etmiş olup da, itirazının icra mahkemesince kaldırılmış olması sonucu kesinleşen icra takibi ile; menfi tespit davası da açmaması nedeniyle, gerçekte borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kalırsa, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (İİK.m.72/VII). Öte yandan, borçlunun menfi tespit davası açmış olması halinde, bu dava sırasında ihtiyati tedbir kararı verilmemesi nedeniyle borç alacaklıya ödenmiş olursa, artık menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (İİK.m.72/VI). İstirdat davası, İcra ve İflas Kanununda düzenlenmiş olmasına rağmen, uyuşmazlığı maddi hukuk bakımından sona erdirme amacına yönelik bir davadır....

    Aleyhine açılan menfi tespit davası ile davalı ... LTD. ŞTİ. Aleyhine açılan istirdat davalarının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden; 1-Davacı tarafından davalı ...TİCARET A.Ş. Aleyhine açılan menfi tespit davası ile davalı ... LTD. ŞTİ....

      Maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; Davacı vekili, davalı firmanın sözleşmeye aykırı davrandığını, hisseli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalattığını fakat inşaatı yapmadıkları gibi müvekkiline teslim de edilmediğini, hisseli tapunun da süresinde müvekkiline verilmediğini beyan ederek taraflar arasında imzalanan hisseli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshine ve borçlu olmadığının tespitine, satış bedeli olan toplam 13.400,00- TL' lik senetlerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, bu sözleşme nedeni ile ödeme planında vade ve tutarları belirtilen 29/04/2014- 25/04/2017 tarihleri arası ödenen 21 adet senedin müvekkiline iadesine, müvekkilinin sözleşme gereğince ödediği 13.400,00- TL' nin ödeme gününe göre faizi ile birlikte iadesine, 1.130,00- TL tapu masrafı ile 122,00- TL vekalet ücreti masrafının ödeme gününden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir...

      Mahkemece, davanın kabulüne, Taraflar arasında akdedilen 27/04/2013 tarihli YLV2352 sözleşme numaralı Yalova Termal Palace Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin iptaline,Mahkememizin 29/05/2013 tarihli ara kararı ile haklarında ihtiyati tedbir kararı verilen senetlerin iptali ile davacının bu senetlerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, senetlerin davalıdan alınarak davacıya iadesine, Davacının ödediğini beyan ettiği 3.000,00 TL'yi yargılamanın devamı aşamasında geri almış olduğu anlaşıldığından bu konudaki dava konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiş; hükmün davalı ... OTEL İŞLETMELERİ TURİZM İNŞAAT TİC....

        Şti. yönünden davanın kabulüne, taraflar arasında düzenlenen 11/04/2015 tarih ve İP01-0107 sözleşme nolu ... Palace hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin iptaline, 9.400,00 TL nin dava tarihinden geçerli ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, Davalı ... Otel İşletmeleri Turz. İnş. Tic. A.Ş. yönünden pasif husumet ehliyeti bulunmadığı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesinin feshi ve ödenen bedelin iadesine ilişkindir. Davacı ile 11.04.2015 tarihli ve İP01-0107 nolu geçersiz sözleşmede diğer davalı ... Otel İşletmeleri Tur. İnş. Tic. A.Ş. nin malik-sağlayıcı olarak yer aldığı görülmekle her iki davalı arasında organik bağ bulunduğundan davanın davalı ... Otel İşletmeleri Tur. İnş. Tic. A.Ş. yönünden de diğer davalı ile birlikte müşterek ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, davalı ... Otel İşletmeleri Tur. İnş. Tic....

          GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalılar arasında 21.02.2019 tarihinde, 26.350,00 TL bedelli hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkilinin kandırıldığını, sözlesme resmi şekilde yapılmamış olup, usul ve esas açısından hukuka aykırı olduğunu, hukuken hiçbir geçerliliği olmadığnı, tüketicilerle sözleşme yapılmadan önce ön bilgilendirme formu ve cayma hakkı konusunda açıklama yapılması ve 14 günlük cayma süresi dolana kadar peşinat veya borçlandırıcı belge düzenlenmesi yasak olmasına rağmen, bu kurallara uyulmadığını, dolayısıyla Müvekkile hukuka aykırı belgeler düzenletildiği görüldüğünü, haklı davanın kabulüne, 21.2.2019 tarihli, 26.350,00 bedelli hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin usul ve esas bakımından hukuka aykırı olması, resmi olarak yapılmadığı için hiçbir geçerliliğinin ve bağlayıcılığının olmaması, haksız şart içermesi ve en önemlisi de Müvekkilin iradesinin hile ve aldatmayla sakatlanarak imzalatılması...

          KARAR Davacı, davalı ile .... nolu devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, toplamda 400 TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek devremülk sözleşmesinin iptalini, sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitini ve ödenen 400 TL nin iadesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Davanın KABULÜNE, Davacının davalı Kuşadası Otel İşletmeleri Turizm İnşaat Ticaret Anonim Şirketine YLV0547 nolu hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinden dolayı BORÇLU BULUNMADIĞININ TESPİTİNE, Hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi ile birlikte verilen bir kısmı ... 4....

            tarafından imzalanan devremülk satış sözleşmelerinin iptali, ödenen bedelin iadesi ve tapunun iptali ile davalı adına kayıt ve tesciline ilişkindir....

              Hal böyle olunca bölge adliye mahkemesince; müteselsil sorumluluk ilkesi gözetilerek, alacak kalemlerinin toplanması suretiyle bu yöne ilişen isteminin kabulüne ve bu şekilde belirlenen miktar yönünden davalı bankanın sorumlululuğunun kullandırdığı kredi miktarı ile sınırlı olduğuna karar verilmesi gerekirken, ayrı ayrı alacak kalemlerinin tamamından sorumlu tutulmasına karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir. Bundan ayrı, davalı bankanın; kabul edilen menfi tespit istemine konu miktar ile sorumlu olduğu kredi miktarının toplamı üzerinden belirlenecek harç ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile alacak kalemlerine konu miktarlar ile menfi tespit istemine konu miktarın toplamı üzerinden belirlenen harç ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmuş olması da doğru değildir....

                UYAP Entegrasyonu