İSTİNAF SEBEBİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sözleşmenin hatalı olarak nitelendirildiğini, sözleşmenin bir devre mülk sözleşmesi değil hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi olduğunu, tapu devrinin bir ifa olup sözleşmeyi geçerli hale getirdiğini, sözleşme ve tapu devrinden 3 yıl sonra dava açılmış olmasının iyiniyet ile bağdaşmadığını, davalı tarafın edimlerini yerine getirmediğini, davacının SMS ile tatil hakkını kullanmak üzere davet edildiğini, ödeme hususuna itiraz ettiklerini, keşif yapılmadan karar verildiğini ve avans faizi istenemeyeceğini beyanla istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Davacı, taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesi gereğince cayma hakkına dayalı olarak sözleşmenin iptali ile sözleşme gereğince ödenen bedelin iadesi ve menfi tespit talebinde bulunmuştur....
Mahkemece, davanın kabulü ile; davacı ile davalı arasında yapılan hisseli gayrimenkul sözleşmesinin (28/09/2012 tarihli) iptali ile, sözleşme kapsamında yapılan 11.000,00-TL ödemenin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eldeki davayla devre mülk satış sözleşmesinin iptali ve sözleşme kapsamında ödediği bedelin iadesini istemiş, davalı cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, sözleşmenin iptali ile davacının ödediği bedel olan 11.000,00-TL’nin iadesine ilişkin karar verilmiştir. HMK'nun 297. maddesi uyarınca taleplerden her biri hakkında hüküm oluşturulması zorunludur. Mahkemece kararın gerekçesinde davacının talepleri tartışılmış ve hüküm kısmında da buna ilişkin karar oluşturulmuş olup, davacının faiz talepleri hakkında herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmadığı gibi bu talep hakkında hüküm kısmında da karar verilmediği anlaşılmıştır....
Mahkemece, davanın taşınmazın aynına ilişkin olduğu ve bu nedenle taşınmazın bulunduğu yer olan İhsaniye Mahkemelerinin yetkili bulunduğu gerekçesiyle, yetkisizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı eldeki davada, davalıyla aralarında yapılan hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin feshini, tapuların iptalini ve ödediği bedelin iadesini istemekte olup, davanın tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılmak üzere açıldığı, davacının tüketici olduğu ve taraflar arasındaki ihtilafın 4077 sayılı yasa kapsamında bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı eldeki davada, iradesinin sakatlandığından bahisle sözleşmenin feshini, ödediği bedelin tahsilini ve adına olan tapuların iptalini istemekte olup, davacının asıl talebi sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin istirdadına ilişkindir. Sözleşmenin feshine karar verilmesi halinde, davacı adına olan tapuların iptali uyuşmazlığın ve davanın doğal sonucudur....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/230 KARAR NO : 2020/1735 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KAYNARCA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/10/2019 NUMARASI : 2019/168 ESAS - 2019/198 KARAR DAVA KONUSU : Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin İptali ve İstirdat KARAR : İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK.'...
KARAR Davacı, davalı ile devremülk satış sözleşmesi yaptığını, sözleşmenin geçersiz olduğunu ve davalı tarafça sözleşme gereğince imzalatılan 10.470,00 TL bononun tahsili için başlatılan... İcra Müdürlüğün’nün 2012/2372 Esas sayılı takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı 01.10.2015 tarihli celsede ıslah beyanı ile, davasını menfi tespit davasına dönüştürerek; imzalanan devremülk satış sözleşmesinin ve bononun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece Davanın KABULÜ ile, 17/08/2012 tarih ve ... numaralı ... Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi başlıklı devre mülk sözleşmesinin resmi şekilde yapılmaması nedeniyle geçersiz olduğunun tespitine, bu sözleşme nedeniyle taraflar arasında düzenlenen senet nedeni ile davacının borçlu olmadığının tespitine; 17/08/2012 keşide,22/08/2012 vade tarihli alacaklısının Kuşadası otel işletmeleri Tur İnş.Tic.A.Ş olduğu borçlusunun ... olan 10.470,00 TL Bononun iptaline yine ......
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : None KARAR NO : 2022/773 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GEBZE TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/306 ESAS - 2021/597 KARAR DAVA KONUSU : Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin İptali ile Menfi Tespit ve İstirdat KARAR : Gebze Tüketici Mahkemesi'nin 2021/306 E - 2021/597 K sayılı dosyasından verilen 10/11/2021 tarihli karara karşı davalı tarafça istinaf talebinde bulunulması üzerine dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tüketici tarafından açılan devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan, toplamda 2 adet sözleşme tutarı 41.250,00 TL olan ve 29.250,00 TL' nin parça parça ödeme yapılan devre mülk/devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan alacağın, sözleşmenin feshi, tapuların iptali ile davalıya iadesi, ödenen bedelin iadesini talep ve dava etmiştir...
Tüketici Mahkemesi ve ...7.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi(devre mülk )satış sözleşmesinin tek taraflı feshi üzerine ödenen bedelin iadesi amacıyla yapılan icar takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, resmi şekilde yapılmayan devre mülk sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların Tüketici mahkemesinin görevine girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davacının tüketici tanımına girdiği ve uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa Kapsamında kaldığını belirterek görevsizlik yönünde karar vermiştir....
İlk derece mahkemesince, " ...uyuşmazlığındaki talebin taraflar arasında akdedilen hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi sonrasında davacının sözleşmeden cayarak ödediği tutarları iade istemesi, davalı şirketin başlattığı kambiyo takibinde davacının borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptali karşısında, davacı vekilinini Arabuluculuk tutanağı sunmadığı, beyan dilekçesi ile davanın arabuluculuğa tabi olmadığı ileri sürülmüş ise emsal gösterilen kararların TTK'nın 5/A maddesi ve 4.maddesindeki yasal düzenlemesine ilişkin olduğu, ancak somut uyuşmazlık yönünden 28 Temmuz 2020 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna 73/A.maddesi uygulaması ile tüketici uyuşmazlıklarında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı haline getirilmiş olduğu ve mevcut dava konusunun 6502 sayılı yasa 73/A.maddesinde tahdidi olarak sayılı istisnai davalardan olmadığından, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A-2.maddesi de atıfla dava şartı...
Davacı hisseli gayrimenkul sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesini istemiş; ancak mahkemece 2.400,00 TL nin il hakem heyetine başvuru miktarı olan 3.000,00 TLnin altında kaldığından ve il tüketici hakem heyetine başvuru zorunluluğu olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Davacı açtığı dava ile yalnızca 2.400,00 TL'nin iadesi ile birlikte hisseli gayrimenkul sözleşmesinin iptalini istemektedir. Hal böyle olunca; somut olayda 2.400,00 TL talep edildiği gerekçesiyle tüketici hakem heyetinin görevli olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilemez. Mahkemece, değinilen bu yönü gözardı ederek işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde iadesine, 28/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 08/10/2019 Tarih - 2019/45 Esas, 2019/345 Karar sayılı kararı ve tüm dosya dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; taraflar arasında akdedilen hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin iptali ve sözleşme kapsamında ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır....