Hal böyle olunca ilk derece mahkemesince; davalı bankanın sorumluluğunun davacıya kullandırılan kredi miktarı ile sınırlı olduğu gözetilerek karar verilmesi gerekirken, diğer davalı inşaat şirketi ile birlikte toplam alacağın tamamından sorumlu tutulmasına karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir. Bundan ayrı, davalı bankanın; kabul edilen menfi tespit istemine konu miktar ile sorumlu olduğu kredi miktarının toplamı üzerinden belirlenecek harç ve karşı yan vekalet ücreti ile sorumlu tutulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile alacak kalemlerine konu miktarlar ile menfi tespit istemine konu miktarın toplamı üzerinden belirlenen harç ve karşı yan vekalet ücreti ile sorumlu tutulmuş olması da doğru değildir....
Tüketici ve ... 5. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesinin geçersizliği ile ödenen bedelin istirdadı ve vadesi gelmemiş emre ... senetlerin bedelsizlik nedeni ile iptali istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince, uyuşmazlığın tatil amaçlı devre mülk satışından kaynaklandığı ve tüketici mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Tüketici Mahkemesince, uyuşmazlığın hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklandığı ve asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise, uyuşmazlığın devre mülk sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın sadece menfi tespit davası olmadığını, birden fazla dava içerdiğini, menfi tespit, istirdat, tapu iptal ve tescil davaları tek dava içinde istendiğini, takibe konu alacağın istirdat davası niteliğinde olduğunu, borçlunun istirdat davası sonucu, ilamı hemen icraya koyabileceğini, ilamın kesinleşmesinin beklemesinin gerekmediğini ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamından davalı tarafından davacı ve birleşen dosyaların davacıları hakkında Yalova 1....
Taraflar arasında 14/12/2014 tarihinde Modern Saraylar Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin düzenlendiği, bu sözleşme sebebiyle davacının davalıya 9.500,00 TL ödediği, sözleşmeye konu taşınmaz hissesinin tapuda devrinin yapılmadığı hususları uyuşmazlık dışıdır. Söz konusu sözleşmeye konu taşınmaz hissesinin tapuda devrinin gerçekleşmemiş olmasına göre tapu iptali ve tescil talebi içermediği doğal olan eldeki dava yönünden kesin yetki kuralı bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki sözleşme, tüketici işlemi mahiyetinde olup, davacı tüketici konumundadır. 6502 sayılı yasanın 73/5 maddesi uyarınca tüketici davaları, tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki Tüketici Mahkemesinde de açılabilir. Bu bağlamda davalının yetkiye yönelik itirazları, haksız ve yersizdir. Devremülk sözleşmeleri, gayrimenkul hisse devri vaadi yanında dönerli olarak sözleşme konusu tesisten yararlanma ve kullanma hakkı tanıyan karma sözleşmelerdendir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "..ibraz edilen hisseli gayrimenkul satış sözleşmesine göre davacı ile davalı arasında 20.05.2010 tarih ve 002067 numaralı sözleşme ile 7....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davası hakkında... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ve... 2. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R - Dava, gayrimenkul satış sözleşmesinin geçersiz olması nedeniyle ile teminat olarak verilen bono uyarınca borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, davanın konusunun bonoya dayalı menfi tespit istemi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise,davaya konu bononun gayrimenkulün devri için verildiği, davanın ticari dava olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....
KARAR Davacı, davalı ile aralarında 15.01.2011 tarihli Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi imzaladıklarını ancak sözleşmede kararlaştırılan süre içerisinde devremülkün teslim edilmediğini bu nedenle de sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu 14.500,00 TL'nin faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, davalı ile aralarında imzaladıkları hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi ve ödemiş olduğu bedelin iadesi için eldeki davayı açmış olup davalıyı 27.06.2013 tarihli ihtarname ile temerrüde düşürmüştür....
Taraflar arasında imzalanan Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi başlıklı satış sözleşmesinin “sözleşmenin konusu” başlıklı 2. maddesinde "İş bu sözleşmenin konusu Yalova İli Termal İlçesi Killi Orman Mevkii G22D14C2D pafta 424 ada 23,4,25,26 ve 27 parsellerin 7/3650 hissesinin satışı, satış bedeli, teslimi, site aidatı, resim, harç ve vergilerin ödeme koşulları ile ilgili alıcı ve satıcı arasındaki karşılıklı taahhütleri kapsar." şeklinde ifade edilen hükümle tapuda pay devrini içeren bir devre mülk sözleşmesi olduğu sabittir. Devre mülk hakkı 634 sayılı KMK’nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir hak olup, bu hak gayrimenkul hisse devri vaadi de içerdiğinden devrin anılan yasa hükmü ile TMK'nun 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 89. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılması zorunlu olup, haricen düzenlenen satış sözleşmeleri geçersizdir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin başlangıçtan itibaren iptali, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkin davada Büyükçekmece 2.Asliye Hukuk ve Büyükçekmece 2.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kira sözleşmesine konu olan kiralananın itfaiye alanı çıkması nedeniyle kira sözleşmesinin iptali, menfi tespit ve ödenen kira tutarının geri tahsiline ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, açılan davada kira akdinin feshi, tespit ve kira alacağının konu edilmesi nedeniyle HUMK'nun 8/ll. maddesine göre sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali, istirdat ve menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkilleriyle davalı arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalıya inşaat işleri yönünden vekalette verildiğini, ancak davalının sözleşmeye aykırı bir proje çizdirerek Belediye'ye teslim ettiğini, yeni projeye göre, müvekkillerine kör cepheden daireler verip, ekonomik değeri ve alanı fazla olan bağımsız bölümleri almak istediğini, bunun davacılarca kabul edilmediğini bildirerek, 24.01.2012 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine, davacı ... ve ...'...