temerrüde düşen davalıya gerek Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin 11. maddesi gerekse Borçlar Kanununun 123. maddesi gereği borcunu ifa edebilmesi için uygun süre verilmesine rağmen davalı taksit borçlarını ödemediğini ve taşınmazı tahliye ederek müvekkili idareye teslim etmediğini, taraflarından mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi talep edildiğinden uyuşmazlığın taşınmazın aynına ilişkin olduğunun kabulünün gerektiğini, bu nedenle arabuluculuğa başvurulmadan iş bu davanın açıldığını ileri sürerek davalı ile müvekkili idare arasında imzalanan 05/10/2017 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesinin feshine, Muğla İli Menteşe İlçesi Emirbeyazıt Mah. 1106 Adet Toplu Konut Projesi A2- 4 Blok 21 No.lu bağımsız bölüme davalının müdahalesinin men’ine ve taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, davacı ile dava dışı ....Ltd. arasında imzalanan Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi nedeni ile bu şirkete teslim edilen 14 adet bononun dosyamız davalısı ... Tic. Ltd. Şti.'ye ciro edilmiş olması sebebi ile, 6502 sayılı Yasa'nın 4/5 maddesi kapsamında açılan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Davacı vekili; müvekkili ile dava dışı ...Ltd arasında 19/04/2015 tarihinde düzenlenen Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi uyarınca müvekkilinin 14 adet bono imzaladığını, bu şirketin daireyi teslim etmediğini, aldığı senetleri de üçüncü şahıslara ciro ettiğini, düzenlenen bonoların nama yazılı olması gerektiğini, emre yazılı bono düzenlenmesinin mümkün olmadığını belirterek, davalıya ciro edilen 01/10/2015 tarih 30.000,00 TL bedelli bono ile ilgili müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, bu bono ile ilgili İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasındaki icra takibinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, tavuk çiftliği sahibi olduğunu ,çiftliğin mali, adli ve idari işlerinin yürütülmesi için davalılardan ...’ a 5.7.2004 tarihinde umumi vekaletname verdiğini, vekil olan davalı ...ın vekaletnameye istinaden adına kayıtlı tavuk çiftliğini muvafakatı dışında, vekaleti kötüye kullanarak 1.9.2004 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile Noterde diğer davalı annesi ... ‘a 65.000 YTL ye sattığını, satış bedelini de bu güne kadar ödemediğini öne sürerek,1.9.2004 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespitini istemiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır....
KARAR Davacı, davalı firma temsilcileri tarafından psikolojik baskı altında ... nolu ve 27/08/2014 tarihli 18.800,00 TL miktarlı devremülk satış sözleşmesi imzaladığını, 9.400 TL. ödediğini ve tapunun verildiğini belirterek taraflarca imzalanan sözleşmenin iptali ile ödediği bedel iadesini talep etmiştir. Davalı, tapunun davacıya devredildiğini ve fesih gerekçelerinin oluşmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, Yalova .... Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin iptaline, davacının bu sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve davacının ödediği 9.400 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacı tarafından imzalanan devremülk satış sözleşmesinin iptali, sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve ödenen bedelin iadesine ilişkindir. Taraflar arasındaki 27.08.2014 tarihli devremülk satış sözleşmesi imzalanmıştır....
Tüketici Mahkemesi'nin 2021/230 Esas 2021/1198 Karar sayılı ilamı incelendiğinde, ilamın konusunun taraflar arasında geçersizliği tespit edilen gayrimenkul satış sözleşmesine dayalı olarak ödenen 21.396,00TL'nin davalılardan alınıp davacıya verilmesine karar verildiği, dolayısıyla takip dayanağı ilam geçersiz sözleşme ilişkisinin çözülmesi çerçevesinde davalı nezdinde davacının yaptığı satış bedelinin kendisine ödenmesine ilişkindir. Bu yönüyle mevcut ilam eda hükmüdür. Şikayet davacının tarafından bu hali ile menfi tespit olduğu ileri sürülmüş ise de karardaki tespit hükmü eda hükmünün öncülü niteliğinde olup davanın ve verilen hükmün menfi tespit hükmü olduğu sonucunu doğurmamaktadır. Bu nedenlerle şikayetin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Şikayetin reddine karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğü’nün 2013/7047 E. sayılı dosyasından takibe konu edilen senetler nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti ile davalı aleyhine tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu senetler ile araç alım satımı hususunda illiyet bağının bulunmadığını, satış sözleşmesine konu aracı çalışır vaziyette ve sorunsuz olarak davacıya teslim ettiğini, senetlere dair bir ödeme yapılmadığından davacının istirdat talebinin haksız ve yersiz olduğunu, zamanaşımı süresi ve hak düşürücü süre geçirildikten sonra dava açıldığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, dava konusu aracın alım satım sözleşmesinin 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 20/d maddesi gereğince resmi şekilde yapılmadığı için geçersiz olduğu, bu nedenle tarafların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre karşılıklı olarak verdiklerini iade ile yükümlü oldukları, T.B.K.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, taraflar arasında noterde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 23.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 23.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 20.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Noterliğinin 22703 yevmiye numaralı ihtarname gönderdiğini, sözleşmenin konusunu teşkil eden taşınmazla ilgili herhangi bir saıtş işleminin gerçekleştirilmemiş olup taşınmazın tapusunun teslim edilmediğini, davalılardan hiçbir hizmet almadığını beyanla müvekkili ile davalılar arasında akdedilen bila tarihli Devremülk/Tatil Satış Sözleşmesinin iptaline ve müvekkilinin bu sözleşmeden kaynaklı olarak davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 04/10/2018 tarihli dilekçesi ile İstanbul 34. İcra Müdürlüğünün 2016/20345 Esas sayılı dosyada müvekkili hakkında yapılan icra takibası sırasında çalıştığı işyerine gönderilen maaş haczi nedeni ile müvekkilinin maaşından toplam 728 TL kesinti yapılmak suretiyle müvekkilinden tahsilat yapıldığını beyanla menfi tespit talebinin 728 Tl yönünden istirdat talebine dönüştürmeyi talep etmiştir....
Davalı ... vekili; idarenin taraf ehliyetinin ve tüzel kişiliğinin bulunmadığını, bu nedenle davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, yine taşınmazın hissedarlarından Haşim Budak'ın adresine gönderilen satış ilanının, gelini Sevim Budak'a tebliğ edildiğini, kaldı ki davacının, yasada öngörülen taraflardan biri olmadığını ve davacının sözkonusu davayı açmakta bir yararının bulunmadığını, 6183 sayılı kanunun 93. maddesine göre borçluya veya vekil ya da mümessiline satış ilanı tebliğinin zorunlu olduğunu, yapılacak tebliğlerde 213 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağını, gayrimenkul satış ilanının, gayrimenkulün tapu sicilinde hakkı kayıtlı bulunanların sicildeki adreslerine tebliğ edilebileceğini, tebligat yapılamaması halinde gayrimenkul satış ilanının, tapu kaydında adresi bulunmayan ilgililer ile tapu kaydında ad ve adresleri geçip de tebliğ edilemeyen ilgililere de tebliğ yerine geçebileceğini, yine satış ilanının ... adına Mithat Güneri'ye 28/02/2012 tarihinde tebliğ edildiğini...
İlk derece mahkemesince; dava konusu taşınmazın teslim ve sözleşmenin ifasının mümkün olmadığı, davacı tarafından davalı bankadan kullanılan kredinin bağlı kredi olduğu, davacının gerek davalı şirkete gerekse kullandığı kredi nedeniyle davalı bankaya ödediği tutarların denkleştirici adalet ilkesine göre dava tarihinde ulaştığı miktarı sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davalılardan müştereken ve müteselsilen talep edebileceği gerekçesiyle; açılan davanın kabulü ile davalı şirket ile imzalanan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve bunun finansmanı için diğer davalı banka ile imzalanan kredi sözleşmesinin iptaline, davalının kredi sözleşmesi nedeni ile davalı bankaya kalan kredi borcu açısından borçlu olmadığının tespitine ve davalılara ödenen 144.312,25 TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş; karara karşı, davalı banka vekili istinaf yoluna başvurmuştur....