Taraflar arasında 06.06.2017 tarihinde “Yalova Termal Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi“ başlıklı olarak Yalova İli, Termal İlçesi’nde bulunan taşınmazın 7/3650 hissesinin satışı yapılmış, taşınmazın 21. Hafta dönem kullanımda devremülk satışı olduğu anlaşılmıştır. Dosyada mevcut tapu kaydına göre, Devremülk sözleşmesine konu olan taşınmaz hissesi karşılığında davacı adına 06.06.2017 tarihinde tapuya tescil edildiği ve tapuda satış işleminin tapu maliki dava dışı Geo Turizm İnşaat Oto Kiralama ve Danışmanlık Hizmetleri A.Ş. ile davacı arasında olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından açıkça tapu iptal ve tescil talep edilmese de, sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi nedeniyle aynı zamanda tapu iptal ve tescil de yapılması gerekmektedir. Yargıtay (13 hukuk Dairesinin 23.05.2019 tarih 2019/2239 esas 2019/6480 karar sayılı ilamı.)...
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Pendik İli dahilindeki bir taşınmazın satışı için, vekil edeni ile davalı arasında 20/02/2019 günlü harici gayrimenkul satış sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşme gereğince 560.000,00- TL olan satış bedelinin 110.000,00- TL'sinin peşin, kalanının ise 18.750,00- TL'şer ile 24 adet vadeli senet ile ödeneceğinin kararlaştırıldığını, alıcı konumunda bulunan müvekkilinin peşinatı hemen ödemesine rağmen tapusunu alamadığını, bu nedenle sözleşmenin vekil edenince tek taraflı olarak feshedilerek yapılan ödemenin ve senetlerin iadesinin ihtarname ile davalı taraftan talep edildiğini, ancak herhangi bir geri ödeme olmadığı gibi, senetlerin de iade edilmediğini ileri sürerek, taraflar arasında yapılan gayrimenkul satışına ilişkin sözleşmesinin sona erdiğinin kabulü ile sözleşmenin eki olan ödeme planında belirtilen senetler nedeniyle vekil edeninin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi, tapunun iptali ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, mahkemenin yetkisizliği nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davalı T6 vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır. Dosyanın incelemesinde; davacı davalı T6 ile yaptığı hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin feshini, tapunun iptalini ve bedelin iadesini talep etmiş, davalılar davanın reddini istemiş, mahkemece taşınmazın aynının da davalı olması nedeni ile Yalova Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi) mahkemesinin kesin yetkili olduğu gerekçesi ile yetki yönünden davanın usulden reddine karar vermiş karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Noterliğinin 13/12/2018 tarih ve 53761 yevmiye nolu ikinci ihtarnamesi ile 20 günlük süre içinde taksit borcunun ve faizinin ödenmesi aksi takdirde, sözleşmenin feshedileceğinin ve konutun tahliye ve anahtarının teslim edilmesinin ihtar edildiğini, ancak davalının verilen süre içinde ihtarnamenin gereğini yerine getirmediğini, borcunu ifada temerrüde düşen davalıya gerek Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin 9. maddesi gerekse Borçlar Kanununun 123. maddesi gereği borcunu ifa edebilmesi için uygun süre verilmesine rağmen davalının taksit borçlarını ödemediğini ve taşınmazı tahliye ederek müvekkili idareye teslim etmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı ile müvekkili idare arasında imzalanan 21/02/2013 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesinin feshine, Uşak merkez 1.etap kentsel yenileme projesi dokumacılar sitesi 108 dükkan T1 102 Blok 11 no.lu ticari iş yeri bağımsız bölüme davalının müdahalesinin men’ine ve taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini talep...
Davalı, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin 5. maddesinde peşinat ödendiğinde zilyetliğin devredileceğinin öngörülmesine karşın zilyetliğin devredilmediğini, kullanım bedelinden sorumlu tutulmalarının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini dilemiş, karşı davasında ise, sözleşme gereği toplam 279.980,76 TL miktarında ödeme yapıldığını ileri sürerek; şimdilik 10.000,00 TL'nin avans faizi ile birlikte davacı- karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir 1-Asıl dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi nedeniyle taşınmazın tahliyesi, aylık kullanım bedeli ve ecrimisil bedelinin tazmini, karşı dava ise sözleşme gereği ödenen bedelin tahsili istemlerine ilişkindir....
Taraflar arasında imzalanan Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi başlıklı satış sözleşmesinin “sözleşmenin konusu” başlıklı 2. maddesinde "İş bu sözleşmenin konusu Yalova İli Termal İlçesi, Killi Orman Mevkii, G22D14C2D Pafta, 424 Ada 23, 24, 24, 26 ve 27 parsellerinden birinin üzerinde kurulu bağımsız bölümlerden birinin 7/3650 hissesinin satışı,satış bedeli, teslimi, site aidatı, resim, harç ve vergilerin ödeme koşulları ile ilgili alıcı ve satıcı arasındaki karşılıklı taahhütleri kapsar..." şeklinde ifade edilen hükümle tapuda pay devrini içeren bir devre mülk sözleşmesi olduğu, bu sözleşmenin devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilemeyeceği anlaşılmaktadır....
Mahkemece, davanın kabulü ile; taraflar arasında imzalanmış olan 11.02.2014 tarihli ... sözleşme nolu ... ... Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi ve yine taraflar arasında imzalanmış olan ... sözleşme nolu ... Thermal Palace Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin feshine ve iptaline, bu sözleşmeler gereğince davacı tarafından davalıya ödenen toplam 9.66,00 TL'nin ödenme tarihi olan (ihtarname tarihi olan) 09.02.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, sözleşme gereğince davacı tarafından davalıya verilen 25/03/2014 vade tarihinden başlayıp 25/02/2017 vade tarihinde sonlanan toplam bedeli 9.025,00 TL olan 36 adet sıra sayılı senetlerin iptaline karar verilmiş; hükmün, davalı tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 18.01.2018 gün, 2017/7320E-2018/255K sayılı ilamı ile bozulmuş; davalı bu kez de karar düzeltme talebinde bulunmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/117 Esas sayılı dosyası ile işbu davanın davacı ile diğer davalılara karşı sözleşminin feshi ile tapu iptali tescil davasının açıldığı, 04.11.2010 tarihinde mahkemece davanın kabulü ile gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmenin geriye etkili olarak feshine, ....... adına kayıtlı hisselerin iptali ile davacılar adına tesciline karar verildiği ve bu kararın 02.05.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Mahkemece pasif husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de; satış için davalı tarafından vekalet verildiği ve bu vekalete istinaden satışın yapıldığı tapu satış senedi ile sabit olup aksi kesin deliller ile ispat edilememiştir. Hal böyle olunca, mahkemece işin esasına girilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın husumetten reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 19/06/2018 tarih ve 2018/317 Esas 2018/459 Karar sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE : Müvekkili ile Erzin T1 San. ve Tic. A.Ş. arasında 29/01/2018 tarihinde, 208942 nolu Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesinin imzalandığını, sözleşmeye istinaden 14/02/2017 tarihinde 500,00 TL ve 02/03/2017 tarihinde 500,00 TL davalının hesabına havale edilmiş olup toplam 1.000,00.-TL ödeme yapıldığını, davacının Dörtyol 1. Noterliğinin 06/02/2018 tarih ve 01907 yevmiye nolu ihtarnamesi ile cayma hakkını kullanarak sözleşmeyi feshettiğini, tebliğden sonra zaman geçtiği ve şirket yetkilileri ile görüşüldüğü halde bir netice elde edilemediğini, davacının yasal süre içerisinde cayma hakkını kullandığını, sözleşmenin feshi için davalıya gönderilen ihtarname için 97,51.-TL ve 13,99.-TL olmak üzere toplamda 111,50....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dayanak ilama konu davanın menfi tespit davası değil, sebepsiz zenginleşme davası olduğunu, ayrıca kanuna aykırı olarak dava dilekçesi taraflarına tebliğ edilmeden cevaplarına gerek duyulmadan karar verildiğini, sebepsiz zenginleşme davalarında kesinleşme şartı aranmayacağını, dava menfi tespit değil de istirdat olarak kabul edildiğinde dahi kesinleşme şartı aranmayacağını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :Uyuşmazlık, ilamın kesinleşmeden icraya konulduğundan bahisle takibin iptali istemine ilişkindir. Bursa 3....