Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İhtisas Kurulundan ve ATK Genel Kurulundan gelen raporlara değil, dava konusu olayın yani sözleşmenin kurulduğu ana daha yakın tarihte alınmış olan raporlara itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Dava, kesin hükümsüzlüğün tespiti istemine ilişkindir.Eldeki davada, davacı kısıtlı ...'nın “Madde kullanımına bağlı kalıcı psikoz” hastası olması nedeni ile fiil ehliyetinden yoksun olduğunu, bu nedenle şirket hisse devir sözleşmelerinin, vekaletnamelerin, bankacılıkla ilgili tüm sözleşmelerin geçersiz olduğundan kesin hükümsüzlüğünün tespiti istenmiştir. İlk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından, yasal süreleri içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK.'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleriyle ve kamu düzeniyle sınırlı olarak yapılmıştır....

    Dosya kapsamına göre .... antetli "Tahsilat Makbuzu" başlıklı 01/01/2001 tarihli belge ile davacıdan 80.684 DM tahsil edilerek bu tahsilat karşılığında davacıya ... nolu 100'lük, ... nolu 50'lik, ... nolu 10'luk, ... nolu 1'lik hisse olmak üzere toplam 161 adet hisse verildiği, tahsilat makbuzu üzerinde davalı şirkete ait hiçbir kaşe ve imzanın olmadığı, tahsil eden kısmında ismi tam olarak okunamayan bir kişinin imzasının bulunduğu görülmüştür. Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde yukarıda bahsedilen hamiline yazılı hisse senetlerinin sunulduğunun belirtildiği, dosyada hisse senetlerinin onaylı suretlerinin bulunduğu, dosyada hisse senetlerinin asıllarının mahkeme kasasına alındığına dair bir kayıt olmadığı görülmüştür. Mahkemece alınan bilirkişi kurulu raporuna göre davacı tarafından verilen paraya ilişkin davalı ticari defterlerinde herhangi bir kayıt olmadığı anlaşılmıştır....

      gereğince talep halinde işlem yapmak zorunda olduğu, eldeki davada davacının, hisse devrinin onaylandığına dair ortaklar kurulu kararı sunmadığı gibi TTK’nin 595/son. fıkrasına göre hisse devrinin tescili için şirkete başvuru yaptığına dair bir delil de ibraz etmediği hususları birlikte değerlendirildiğinde, 6102 sayılı Kanunun 598/2. maddesi gereğince davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı anlaşıldığından, HMK’nin 114/1-h. hükmündeki dava şartının bulunmaması sebebiyle aynı kanunun 115/2. hükmü uyarınca davanın usulden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        ın 10.08.2009 tarihli kooperatif hisse devir sözleşmesiyle üyesi bulunduğu ......

          DAVA : Şirket hisse devrinin iptali DAVA TARİHİ : 26/12/2022 KARAR TARİHİ : 17/01/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan Şirket hisse devrinin iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; Davacı ve daval...'ın aralarında boşanma protokolü uyarınca T... Ltd Şti'nin hisselerinin davacıya devredileceğinin karara bağlandığını ve boşanma kararının kesinleştiğini,... 'ın hisselerini oğlu ... 'a muvazalı olarak devrettiğini, Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesinin ..../.... Esas sayılı dosyası ile... 'ın ... Ltd Şti'nde bulunan hisselerinin iptali ve davacıya devrinin sağlanması için dava açıldığını, Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesinin ..../.... Esas sayılı dosyasında hisse devreden ... hakkında ek dava açılması için süre verildiği belirterek her iki davanın birleştirilmesi talepli olarak bu davayı açmıştır. Davalı tebligata rağmen cevap vermemiştir....

            üyeliğinin sona erdiği 2008 yılının Ekim–Aralık kıst döneminde sahte faturalardan elde ettiği komisyon gelirleri nedeniyle tarhiyat yapıldığı, ödeme emri içeriği borçların dönemleri itibariyle 22/10/2008 tarihinde şirket müdürlüğü görevi sona eren davacının sorumlu tutulmasına hukuken imkan bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; dava konusu ödeme emirlerinin, hisse devrinin ilan tarihi olan 22/10/2008 tarihinden sonraki dönemlere ait kamu alacaklarına ilişkin kısmına yöneltilen temyiz istemini aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle reddeden, bu tarihten önceki dönemlere ait kamu alacaklarına ilişkin kısmına ilişkin ise hisse devrinin ilan tarihi olan 22/10/2008 tarihine kadar davacının kanuni temsilci sıfatıyla sorumluluğu devam ettiğinden bu sorumluluğun değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozan Danıştay Üçüncü Dairesinin 05/02/2019 tarih ve E:2015/7474, K:2019/695 sayılı kararının; davalı idare tarafından,...

              konusu ---- sunulduğunu,--- muvafakat edilip edilmeyeceğine dair --- toplanarak karar alınmasını, --- tarafından hisse devrine muvafakat edilmesi yönünde karar alınması halinde pay defterine hisse devrinin işlenmesini ve söz konusu duruma ilişkin 15 gün içerisinde tarafıma bilgi verilmesini talep ederim....

                e, müvekkiline ait olmayan, ancak müvekkilinden sadır olduğu iddia edilen imzalı vekaletnameye istinaden hisse devir sözleşmesi ile devredildiğinin tespit edildiğini, vekalet ilişkisinin kötüye kullanılarak ve sahte belge ile hisse devri yapıldığını ileri sürerek hisse devrinin iptali ile müvekkili adına ticaret siciline tesciline; vekaletnamenin sahte olmadığının tespiti halinde ise, devir işleminin müvekkilinin iradesine aykırı olması sebebiyle, hisselerinin gerçek bedelinin tespiti ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu ile .... Noterliği'nin 26.07.2010 tarihli 15494 yevmiye sayılı vekaletname aslındaki ve davalı şirkete ait .... Noterliği'nce 19.07.2010 tarihinde 15116 yevmiye sayı ile onaylanmış karar defterindeki, 20.07.2012 tarihli 2012/5 sayılı karar aslındaki imzaların davacı ...'...

                  Nolu soruşturma dosyasının önemli olduğunu, zira kooperatif eski yönetiminin işbu usulsüz işlemleri nedeniyle müvekkili gibi başka üyeler de aldatılmış ve hisse devirleri gerçekleşmiş ise, bu durumun organize bir şekilde yapıldığının oraya çıkabileceğini, son celsede her iki davalı taraf vekilince Savcılık soruşturma dosyasının sonucunun beklenmesi taleplerinin mahkemece dikkate alınmadığını, "Hile"ye yönelik tanıklarının dinlenmediğini, Belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulüne karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE : I-Dava, kooperatif hisse devir sözleşmesine dayalı üyeliğin tespiti ve tescili; karşı dava ise; hile sebebiyle kooperatif hisse devir sözleşmesinin iptali ve üyeliğin tespiti istemine ilişkindir....

                    Dava, anonim şirket hisse devir bedelinin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava dışı ... Sanayi ve Ticaret AŞ'nin kuruluş sözleşmesinin 6.maddesinde şirket hisse senetlerinin nama yazılı olduğu belirtilmiştir. TTK'nun 490.maddesinde kanunda veya esas sözleşmede aksi öngörülmedikçe nama yazılı payların herhangi bir sınırlandırmaya bağlı kalmaksızın devredilebileceği, hukuki işlemle devrin, ciro edilmiş nama yazılı pay senedinin zilyetliğinin devralana geçirilmesiyle yapılabileceği düzenleme altına alınmıştır. Davacının dava dışı şirketteki % 16,5 hissesini davalıya 30/03/2018 tarihli hisse devri kararı ile devrettiği ve devrin pay defterine işlendiği, taraflar arasında hisse devrinin yapıldığı konusunda uyuşmazlık bulunmayıp, uyuşmazlık hisse devrinin ivazlı mı ivazsız mı yapıldığı noktasında toplanmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu