Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yapılan hisse devri, imzaların noter tarafından onaylanması ve genel kurulun hisse devrini kabul etmesi ile geçerli olup, hisse devrinin sicile bildirilmemesi hüküm doğurmasına engel değildir. Bu nedenle davalı savunmaları yerinde görülmeyerek geçerli hisse devrine binaen davanın kabulü ile davacının davalı şirketteki tüm hissesini ... tarihi itibariyle davalı ...'a devrettiğinin tespitine" karar verilmiş, kararın davalı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesinin ... karar sayılı ilamı ile; "Mülga 6762 sayılı TTK 520.maddesine göre limited şirket hisse devrinin gerçekleşmesi için devrin noterde yapılması, esas sermayenin en az dörtte üçüne sahip ortakların, dörtte üçünün devre muvafakat etmesi ve devrin şirket pay defterine işlenmesi gerekmekte olup, devrin tamamlanması için gerekli işlemlerden biri eksik olduğunda pay devri gerçekleşmemektedir. Somut olayda, davacı davalı şirketteki % 5 hissesini davalılardan ... 'a ......

    Kaldı ki, somut uyuşmazlık bakımından hisse devrinin onaylandığına dair ortaklar kurulu kararı sunulmadığı gibi hisse devrinin tescili için şirkete yapılan bir başvuru da bulunmadığından ortaklar genel kurulunun onayından söz edilemez." gerekçeleriyle davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

    Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/624 Esas 2022/17 Karar sayılı yetkisizlik kararının, 608 sayılı 07/07/2021 tarihli Hakimler Savcılar Kurulu Genel Kurulu kararı uyarınca hukuka ve usule açıkça aykırı olup, hukuk kurallarının derhal uygulanırlık ilkesine de ters düştüğünü, anılan nedenle, Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/624 Esas 2022/17 Karar sayılı yetkisizlik kararının kaldırılarak hisse senedi devrinin iptaline ilişkin davanın devamına ve Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili mahkeme olarak kabulüne karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir....

      Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/624 Esas 2022/17 Karar sayılı yetkisizlik kararının, 608 sayılı 07/07/2021 tarihli Hakimler Savcılar Kurulu Genel Kurulu kararı uyarınca hukuka ve usule açıkça aykırı olup, hukuk kurallarının derhal uygulanırlık ilkesine de ters düştüğünü, anılan nedenle, Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/624 Esas 2022/17 Karar sayılı yetkisizlik kararının kaldırılarak hisse senedi devrinin iptaline ilişkin davanın devamına ve Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili mahkeme olarak kabulüne karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/10/2019 NUMARASI : 2016/316 ESAS 2019/341 KARAR DAVA KONUSU : Hissi Devrinin İptali KARAR : Taraflar arasındaki hisse devrinin iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile kardeşlerinin babalarının vefatı ile dava dışı Yeni Aktaş Ltd. Şti.'...

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/717 Esas KARAR NO:2023/313 DAVA: Şirket Genel Kurul Kararının Hükümsüzlüğünün Tespiti / İptali DAVA TARİHİ: 22/10/2021 KARAR TARİHİ:13/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan Şirket Genel Kurul Kararının Hükümsüzlüğünün Tespiti / İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA:Davacılar vekili, davalı şirketin -------- kurulduğunu, ----- ile faaliyet gösterdiğini, şirketin hali hazırdaki pay durumunda ------------ hisselerinin bulunduğunu; davacı müvekkillerinin toplam hisselerinin %8,55 olduğunu; şirketin---- yılına kadar problemsiz olarak faaliyet gösterdiğini, ---- değişimiyle birlikte şirket içindeki birlik ve beraberliğin bozulduğunu, şirket hakim hissedarlarının yedek şirketleri üzerinden etik olmayan ticari faaliyetlere başladığını, bu nedenlerle---------- dosyasıyla müvekkilleri tarafından şirketin haklı nedenle feshinin talep edildiğini; şirketteki çoğunluk hissedar grubunun azınlık olan müvekkillerine karşı ahlak ve iyi niyete...

        Pay devrinin noterde yapıldığı belirtilmekte ise de davacı tarafça dava dilekçesi ekinde sunulmadığı gibi mahkemece de ibrazı istenilmediğinden kanuni koşulları taşıyıp taşımadığı da bilinmemektedir.Ancak devrin gerekliliklerinin de yapılması istenildiğinden pay defterine kayıt şirketi ilgilendiren bir dava olduğundan --- şirketin davada taraf olması gerekir. Bununla birlikte davacının daha önce şirkete karşı açtığını öne sürdüğü dosyanın --- incelenmesi neticesinde ---- kararında davacının---- olduğu, davanın konusunun aynı olup mahkemece hisse devri konusunda ortaklar kurulu kararının alınmadığı, bu nedenle hisse devrinin sadece taraflar arasında hüküm ifade edebileceği, şirkete karşı ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

          yönetim kurulu kararının noter tasdikli örneğinin ticaret sicil memurluklarına verilmesinin gerektiğini, aksi halde yapılan işlemlerin geçersiz olduğunu, davacının yapmış olduğu hisse devir sözleşmesindeki imzalar ve yönetim kurulu kararının da noter tasdikli olmadığını, bu nedenle hisse devrinin geçersiz olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddi yönündeki ara kararında, hisse senetlerinin devrinin önlenmesi yönündeki ihtiyati tedbir talebine ilişkin kısım yönünden isabet görülmediğinden ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi ara kararının hisse senetlerinin devrinin önlenmesi yönündeki ihtiyati tedbir talebine ilişkin kısım yönünden kaldırılmasına, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne, dava konusu olup, davacı tarafından davalılara devredilen toplam 15.000 adet hissenin üçüncü kişilere devrinin ve herhangi bir borçlandırıcı tasarrufun önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              Jelgersma ya da onun belirleyeceği bir tarafa devir ve temlik edeceği ve bu kişinin talimat ve çıkarları doğrultusunda hareket etmesi konusunda anlaşma yapıldığı, bu doğrultuda dava dışı ...’nın edimini yerine getirdiği, ancak davacının bu şekilde kurulan şirketteki hisselerini başkalarına bedelsiz muvazaalı olarak devrettiği, sonrasında asıl ve birleşen davalarını ikame ettiği, asıl davada davalı şirketin 13.05.2003 tarihli ortaklar kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespitinin istendiği, bu kararda davacılar ... ve ...’un hisselerinin tamamını, davalı ...’a ve ...’ye devrettikleri, hisse devrinin onayına ilişkin ortaklar kurulu kararının hisseleri devralan ...ile ...’nin katılımı ile alındığını, keza hisse devrinin onayına ilişkin 22.06.2004 tarihli ortaklar kurulu kararında ...’nin hisselerinin tamamı ... ...’e devretmiş olduğundan, bu kararın da 6762 sayılı TTK’nın 520.maddesindeki amaca uygun olarak şirkette kalan ... ile ... ... tarafından onaylandığı, 15.02.2006 tarihli ortaklar...

                UYAP Entegrasyonu