ve ilan işleminin son çare olarak mahkemece yapılması gerektiğini beyanla taraflar arasındaki 03/01/2013 tarihli hisse devrinin tescil ve ilanı ile davacı ...'...
Noterliği'nce 024375 yevmiye numarası ile tasdik edildiğini ancak hisse devrinin Ticaret Sicil Müdürlüğünde tescili ve ilanı işlemi için davalı şirket tarafından girişimde bulunulmadığını ileri sürerek, müvekkilinine ait hisse payının devrinin tespitini ve ticaret siciline tescil ve ilanını talep ve dava etmiştir. Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili, davalı şirket ortaklar kurulu kararında hisse devrine ek ve hisseyi devralan yeni ortağı etkileyecek kararlar alındığını bu bakımdan yeni ortağın da bu kararlar alınırken ortaklar kuruluna katılması gerektiğini, eksikliklerin giderilmesi için süre verildiği halde giderilmediğini, davanın Sicil Müdürlüğüne yöneltilemeyeceği savunarak davanın reddini davanın reddini talep etmiştir. Davalı şirket, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının usulüne uygun bir şekilde payını devrettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/52 Esas sayılı dosyasının kesinleşmiş bulunan 26/06/2012 tarihli kararı ile davalı şirketin 27/02/2009 tarihli genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun hükmen sabit olması karşısında, davalı şirketin 29/12/2009 tarihli 59 nolu yönetim kurulu kararının da iptali gerektiği sonucuna varıldığı, asıl davaya konu edilen sermaye arttırımı kapsamında yeni pay alma hakkı ile ilgili ...'...
Mahkemenin, davanın redine ilişkin kararı, Daire'mizce bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, hisse devir sözleşmesinin alacağın temlik hükümlerine tabi olup, yazılı şekilde yapıldığından geçerli olduğu, pay devrine izin veren yönetim kurulu kararının oy birliğiyle alındığı, davalı yanca yönetim kurulu kararının sahteliğininin ispatlanamadığı, şirket ana sözlemesinde hisse devrinin Bakanlığın iznine bağlı olacağı biçiminde bir düzenleme olmadığı, şirketle Bakanlık arasında yapılan ayrı bir anlaşma da bu yönde bir hüküm bulunmasının payı devralan 3. kişileri ve davacıları bağlamayacağı, hisse devri sözleşmesi öncesinde taraflar arasında düzenlenen protokolde payların belirli şartlarla devredilebileceği ön görülmüş ise de, geciktirici şarta bağlı alacağın temlik vaadi olan bu durumda, şart henüz gerçekleşmeden davalıların payları davacılara devrettiği, böylece tarafların söz konusu geciktirici şartları...
Davalı vekili, şirket ana sözleşmesinin 6. maddesinde ortakların hisselerinin devrinin özel koşula bağlandığını ve hisselerin el değiştirmesi ile şirket dışında .... şahıslara geçmesinin engellenmesinin amaçlandığını, hisse devrinin ana sözleşmeye ve yasaya uygun bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından bu sebeple hisse devrinin kabul edilmediğini, davacının şirkette ortaklık sıfatına haiz bulunmadığını, hisse devir işleminden sonraki tarihlerde yapılan genel kurula katılmadığını ve bu yöndeki iddiasını dile getirmediğini, bunun dışında nama yazılı hisse senetlerinin yerini tutmak üzere geçici ilmuhaber çıkarılmasına rağmen bu ilmuhaberler teslim alınmadığından yasada öngörülen ciro ve teslim koşulunun da oluşmadığını, dolayısıyla geçerli bir devirden bahsedilemeyeceğini, ayrıca hisseyi devreden ortak...'in hisseleri üzerinde hacizler bulunduğundan hisse devrinin uygulanabilmesinin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
nın duruşmada tekrarladığı cevap dilekçesi, adı geçen hakkında yaptırılan ekonomik ve sosyal durum tahkikatı, ayrıca adı geçen hakkında benzer hisse devirlerinden kaynaklı cezai soruşturmaların yapılmış olması gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde, fer'i müdahil ... ile davalı ... arasındaki davalı şirkete ait hisse devrinin gerçek bir işleme dayanmadığı ve dolayısıyla gerçek hisse devrine dayanmayan devrin pay defterine işlenmesine ilişkin genel kurul kararının da butlanla sakat olduğu, dava konusu ortaklar kurulu kararı hisseyi devralan davalı ... ile davacı ...'ın imzasını içerdiğinden, hisse devri yapan fer'i müdahil ...'ın anılı kararda imzası bulunmadığından anılı kararın da yok hükmünde batıl kararlardan olduğu gerekçesiyle davanın davalı ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davanın davalı Delta Yapı İnş Tahhüt mad. San. ve Tic. Ltd....
in hisselerinin ... dışındaki diğer pay sahiplerinin paylarının toplamından daha yüksek adede ulaştığı, yönetim kurulunun 95.166.686 olumsuz oya karşılık 116.816.686 olumlu oyla ibra edildiği, dava dışı şirketin ....06.2009 tarihli Genel Kurul Toplantısı'ndan önceki ve sonraki pay dağılımı dikkate alındığında davalılar arasında yapılan hisse devrinin ibrayı sağlamaya yönelik olduğu, hisse devri karşılığı bedel ödendiğini gösteren delil bulunmadığı, davalı ... Özköşger'in beyanı doğrultusunda davalılar arasındaki hisse devrinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle, davalılar arasında yapılan 06.02.2009 tarihli Surtel Kablo Sanayi A.Ş.'nin hisse devir işleminin muvazaa nedeniyle geçersizliğinin tespitine karar verilmiştir. Kararı, davalı ... temyiz etmiştir. 6762 sayılı ...'nın 361. maddesi uyarınca “rey hakkına mütedair tahditlerden birini tesirsiz bırakmak maksadiyle hisse senetlerinin, umumi heyette rey hakkını kullanmak üzere başkasına verilmesi caiz değildir.”...
Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili, hisse devrinin tescili için şirket yetkililerinin hisse devrinin onaylanmasına ilişkin ortaklar kurulu kararının tescili talebinde bulunması gerektiğini, bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın müvekkili yönünden usulden reddini istemiştir. Davalı şirket vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı limited şirketin ortağı iken hissesinin tamamını noter sözleşmesi ile dava dışı Abdi Yardımcı'ya devrettiği, devir hususunun limited şirket ortaklar kurulunca kabul edildiği, durumun pay defterine işlendiği ancak ilan ve terkin hususunun davalı şirket tarafından yerine getirilmediği, şirketin alınan kararı tescil için başvurmaması halinde davacının tescili mahkeme aracılığıyla isteyebileceği gerekçesiyle davacının şirket ortaklığının hisse devri ile sona erdiğinin tespitine ve davacının ortaklık kaydının sicilden terkinine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, davalıların davalı şirkette ki hisselerinin devrinin tespiti ve hisse devrinin ticaret sicil müdürlüğüne tescili ile ilanı istemine ilişkindir. Davacılar dava dilekçesi ile şirketteki hisselerini ...'ye devrettiklerini, söz konusu devrin şirket genel kurul kararı ile onandığını, fakat devrin ticaret sicil müdürlüğüne bildirilerek tescil ve ilanının yapılmadığını iddia ederek, devrin tespiti ile tescil ve ilanını talep etmişlerdir. Davalılar davaya cevap vermemiştir....
tarihinden itibaren Ticaret Sicil müdürlüğüne sunulan belgelerin hükümsüz olduğunu, söz konusu Genel Kurulun batıl olduğuna karar verilmesi gerektiğini, genel kurul toplantılarına ilişkin: ... tarihinden sonra, özellikle ... tarihli olağan genel kurul kararı, ... tarihli olağanüstü genel kurul kararı, ... tarihli olağan genel kurul kararı, ... tarihli genel kurul kararı, ... tarihli olağan genel kurulu toplantı kararlarının yokluğunun tespiti ile batıl olduğundan hükümsüzlüğüne karar verilmesini, yönetim kurulu kararlarına ilişkin: ... tarihli ve ... numaralı yönetim kurulu kararının, ... tarihli yönetim kurulu kararının, ... tarihli yönetim kurulu kararının, ... tarihli yönetim kurulu kararlarının yokluğunun tespiti ile batıl olduğundan hükümsüzlüğüne karar verilmesini, hisse devir işlemine ilişkin olarak ... tarihli ve ... numaralı yönetim kurulu kararına göre müvekkilim ...’ye ait ... adet hissesinin tamamını ...’a devrildiğine dair kararının yokluğunun tespiti ile batıl olduğundan hükümsüzlüğüne...