Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacılar vekili Mahkememize sunduğu 03/10/2022 havale tarihli dilekçesinde özetle; Yargıtay kararları ile sabit hale gelmiş olan, menfi tespit davalarının arabuluculuk görüşmelerine uygun olmadığı gerekçesi ile menfi tespit davalarında arabuluculuğun dava şartı olmadığının kabul gördüğünü, hatta menfi tespite bağlı istirdat ve tazminat davalarının da arabluculuğa tabi olmayacağı görüşünün hakim olduğunu, dava dilekçesinde belirtildiği üzere davanın Konya 2.ATM nin ..........Esas sayılı dosyası nezdinde açıldıktan sonra çekin ortaya çıkması sonucunda, açmak zorunda kalınan menfi tespit ve istirdat davası olduğunu, Yargıtay 19. ve 11.Hukuk Hukuk Dairelerinin, Bölge Adliye Mahkemelerinin kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin kararlarının da bu yönde olduğunu beyanla arabuluculuk tutanağının sunulmasına dair karardan rücu edilmesini talep etmiştir....

    Davalı vekili, zamanaşımı def'inde bulunmuş, davanın esasına ilişkin olarak da davacı şirketin özelleştirilmesinin hisse satışı suretiyle gerçekleştirildiğini, "İhale Şartnamesi ve Hisse Satış Sözleşmesi" hükümleri uyarınca müvekkilinden talepte bulunulamayacağını, davacı tarafından düzenlenen devre esas bilanço ile geçmişe yönelik borç ve alacak işlemlerinin kesinleştirildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; işletme hakkı devir sözleşmesinden önceki tarihte abone tarafından davacı şirket aleyhine menfi tespit davası açıldığı, menfi tespit davasının kabulle sonuçlanıp ilamın icraya konulması üzerine 19.621,29 TL ödeme yapıldığı, açılan davadan ...'...

      aleyhine açılan istirdat davasının reddine karar verildiği, alacaklı ... tarafından 17.559,75 TL asıl alacak, ve tüm davalarda lehine hükmedilen vekalet ücreti ile menfi tespit davasındaki yargılama gideri ve bunların işlemiş faizinin tahsili amacıyla toplam 62.492,89 TL için takip başlatıldığı, borçlunun ise şikayetinde ilamın kesinleşmemesi nedeniyle asıl dava da hükmedilen ve takibe konulan 6.130,24 TL vekalet ücreti ve 99,98 TL yargılama giderinin, birleşen 2005/570 Esas sayılı dosyanın menfi tespit davasından dönüşen istirdat davası olması nedeniyle hükmedilen 3.000,00 TL vekalet ücreti ile bu alacak kalemlerine işletilen 130,57 TL faiz olmak üzere toplam 9.364,57 TL'nin iptalini istediği anlaşılmaktadır....

        GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/1094 esas sayılı kararı dayanak yapılarak müvekkili aleyhine Bursa 3.İcra Müdürlüğünün 2020/4223 esas sayılı dosyası ile ilamlı icra takibi başlatıldığını, dayanak ilamın konusunun menfi tespit olduğunu, yargılamasının devam ettiğini, istinaf aşamasında bulunduğunu, davalı tarafın ilam kesinleşmeden takip başlattığını, menfi tespit-istirdat davalarına ilişkin kararlar kesinleşmeden icraya konulamayacağını belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Bursa 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/1094 esas sayılı dosyasının doğrudan ve sadece istirdat davası olduğunu, bu nedenle istirdat davası olan dosyalarda kararın kesinleşmesinin gerekmediğini beyan ederek davanın reddine ve davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        İİK'nın 72/6. maddesi uyarınca bir menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşebilmesi için Kanun'da açıkça düzenlediği gibi "Borçlu, menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa davaya istirdat davası olarak devam edilir" hükmüne haiz olduğu, Davalı asil ...'a 10/05/2019 tarihli iade protokolünde dava konusu ... çek seri numaralı, 27/07/2019 tarihli ve 25.000,00 TL bedelli çek bedelinin davacı ...'...

          KANITLAR VE GEREKÇE / Dava, menfi tespit davasıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun ''Dava Şartı olarak Arabuluculuk'' başlıklı md.5/A-f.1: ''Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.'' şeklindedir. 28/03/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanun'un 31....

            Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, limited şirket hisse devrinin 05.07.2007 günü yapıldığından olaya 6762 sayılı TTK 520. maddesinin uygulanması gerektiği, TTK m. 520’ye göre limited şirket hisse devrinin gerçekleşmesi için devrin noterde yapılması, esas sermayenin en az dörtte üçüne sahip ortakların dörtte üçünün devre muvafakat etmesi ve devrin şirket pay defterine işlenmesi gerektiği, devrin tamamlanması için gerekli işlemlerden biri eksik olduğundan pay devri gerçekleşmediği, ticaret siciline tescil ve ilanı yapılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili istinaf etmiştir....

              Mahkemece Verilen Karar Mahkemece 03.04.2014 tarih, 2011/16 E. ve 2014/94 K. sayılı kararı ile tespit edilen hisse senetleri toplam değeri olan 85.092,32 TL'nin davalıdan tahsiline, karşı davada ise, hisse senedinin iptali talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karar asıl davada davacılar vekili, karşı davada taraf vekillerince temyiz edilmiştir. B....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/217 Esas KARAR NO : 2018/171 DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 21/03/2016 KARAR TARİHİ : 01/03/2018 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin araç kiralama işi ile iştigal etmekte olduğunu, davalı ile müvekkili arasındaki sözleşme gereği ... ... ... aracın satışı konusunda anlaşmaya vardığını, bu alışverişe ilişkin olarak müvekkilinin ... ... ... Şubesinde bulunan ... iban numaralı hesaba ait ... numaralı .../.../... keşide tarihli ......

                  İcra ve İflâs Kanunu’nun 72/6. maddesi uyarınca “Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir”. 18. Anılan madde uyarınca menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması yahut ihtiyati tedbir kararının kaldırılması nedeniyle, dava sırasında borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davası kanunun açık hükmü gereği (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür. Bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder, davacının talep sonucunu değiştirmesi için ıslah yoluna başvurmasına ya da karşı tarafın (alacaklının) muvafakati gerekmez. 19. Somut olayda da davacı hakkında Samsun 4....

                    UYAP Entegrasyonu