ye verildiği öğrendiğini, müvekkilinin kooperatif ortağı olduğunun tespiti için Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde dava açıldığını, bu sebeplerle tasfiyenin tamamlanmış sayılamayacağını ileri sürerek, kooperatifin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı ile dava dışı ... arasındaki 01.11.2001 tarihli devir senedinin gerçek bir pay devri olmayıp, borç ilişkisi için yapılan kontgaranti olduğunu, sözleşmenin 3. maddesinde, borç ödendiğinde hisse devrinin hükümsüz kalacağının düzenlendiğini, 11.09.2008 tarihli "sulh, ibraname ve alındı belgesine" göre borç ödendiğinden davacıya yapılan hisse devrinin hükümsüz kaldığını, davacının kooperatife hiçbir ödemede bulunmadığını, 28.11.2004 tarihli yönetim kurulu kararıyla davacının kooperatif ortaklığından ayrılma talebi kabul edilerek çıkarılmasına ve ...'...
Dava, muris muvazaasından kaynaklanan hisse devrinin iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, tarafların murisi olan ...’ın sahibi olduğu limitet şirket hisselerini muvazaalı olarak davalıya devredip devretmediği noktasında toplanmaktadır. Muris muvazaasına dayalı olarak yapılması gereken inceleme ve araştırmanın temelini, tarafların ekonomik güç ve ihtiyaçları, devre konu edilen hisselerin bedellerinin ödenip ödenmediği, ödendi ise buna ilişkin kayıtların bulunup bulunmadığı, hisse devrinin gerçek değer üzerinden yapılıp yapılmadığı, murisin ekonomik olarak böyle bir devre ihtiyacının bulunup bulunmadığı, başkaca mal varlığı veya parasının olup olmadığı hususları oluşturmaktadır....
İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davalı ------ kooperatifteki hissesini devretmesi amacıyla davacılar tarafından davalıya verildiği iddia olunan 55.000,00 TL karşılığında davalı ------- kooperatifteki hissesini 3.kişiye devretmiş olması halinde kooperatif hisse devrinin tespiti, davacılara eşin oranda ödenmesi talebine ilişkindir. Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Davalı şahıs vekili kooperatife karşı açılan dava takipsiz bırakıldığından müvekkili açısından görevsizlik kararı verilmesini talep etmiştir....
devrinin iptalini, davalı şirketin ----- işletme hakını ve yetkisini müvekkiline aidiyetinin tespiti ile tescilini, yargılama ve vakalet giderlerinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
ye devrettiğini, davalıların müvekkillerinin tasarrufundan çıkan şirket hisselerinin kendilerine gönderilen ihtarnameye rağmen tescil ve ilanını yaptırmadıklarını, davalıların tescile yanaşmaması sebebiyle müvekkillerinin iyiniyetli üçüncü kişilere karşı sorumluluklarının devam ettiğini ileri sürerek, müvekkillerinin davalı şirketin ortağı olmadığının tespiti ile hisse devrinin davalılar adına hükmen tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ..., devri üzerine aldığını ancak hiçbir işlemle ilgilenmediğini savunmuştur. Davalı ..., davacılardan paylarını satın aldığını, noterdeki işlem ile birlikte ortaklar kurulunun devri kabul ettiğini, bu hususun pay defterine de işlendiğini, ancak devirden sonra şirketin vergi borcu olduğunu öğrendiklerini, kendilerinin davacılardan hisseleri borçsuz olarak aldıklarını ve davacılara bu hususu ilettiklerinde borçlarının bulunmadığını söylediklerini savunarak, davanın reddini istemiştir....
ın hisse devrinin tarafı olmadıkları ve genel kurulun yapıldığı tarihte davalı şirkette hissedar olmadıkları, bu nedenle taraf sıfatlarının bulunmadığı, ayrıca bir an için davacıların iddialarının varit olduğu kabul edilse dahi hisse devrinin iptaline karar verilse dahi hisselerin davacıların amcaları olan ... ve ...'a döneceği, davacıların hisse yapısında herhangi bir değişiklik olmayacağı, bu yönü itibariyle de davacıların dava açmakta hukuki yararları bulunmadığı anlaşılmakla, davacıların davasının aktif husumet yokluğu ve hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine dair aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur....
ın hisse devrinin tarafı olmadıkları ve genel kurulun yapıldığı tarihte davalı şirkette hissedar olmadıkları, bu nedenle taraf sıfatlarının bulunmadığı, ayrıca bir an için davacıların iddialarının varit olduğu kabul edilse dahi hisse devrinin iptaline karar verilse dahi hisselerin davacıların amcaları olan ... ve ...'a döneceği, davacıların hisse yapısında herhangi bir değişiklik olmayacağı, bu yönü itibariyle de davacıların dava açmakta hukuki yararları bulunmadığı anlaşılmakla, davacıların davasının aktif husumet yokluğu ve hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine dair aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur....
in, davacı ile davalı ... arasındaki hisse devir sözleşmesi ve buna bağlı hukuki ihtilaf olduğunu bile bile 2096 adet hisseyi davalı ...'ten devir ve temlik aldığını, yapılan temlik işleminin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, davalı ... ile davalı ... arasında tanzim edilen muvazaalı hisse devir sözleşmesinin iptaline, halen davalı ... adına kayıtlı bulunan 2096 adet hissenin mülkiyetinin davacıya aidiyetinin tespiti ile davacı adına ... Basın San A.Ş'nin ortaklar pay defterine tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında talep sonucunu ıslah ederek, hisse devir sözleşmesinin geçersiz olduğunun kabul edilmesi halinde hisse devir bedelinin tarafına iadesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı tarafın hisse devraldığı zaman ile devrettiği zaman arasında şirketin mali yapısında farklı bir durum bulunmadığı, şirketin mevcut durumunu bilerek ortak olduğu yukarıda değinildiği gibi hisse devrinin de ortaklar genel kurulu tarafından kabul görmediği anlaşıldığından davacı tarafın şirketten çıkmak için haklı bir nedeni bulunmadığından bu talebinin de reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
DELİLLER VE GEREKÇE: Davacı taraf, murisin mal kaçırma amacıyla davalı şirketteki hissesini davalı ortaklara devrettiğini, devrin gerçek bir devir olmadığı mirastan mal kaçırma amacına dayandığını ileri sürerek hisse devrinin miras payı oranında iptali, olmadığı takdirde hisselerin rayiç değerinin davacılara miras payları oranında ödenmesi, olmadığı takdirde davacıların saklı payı nedeniyle tenkisini istemektedir. Muvazaa, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK'nın ise 19. maddesinde düzenlenmiştir. Miras payına dahil olduğu ve muvazaalı olarak devredildiği öne sürülen ticari şirket hisse devrinin 6102 sayılı TTK'da tanımlanmış olması, davanın ticari dava olduğunun kabulüne olanak vermez. Zira davacı taraf, hisse devrinin muvazaalı olması nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürmekte olup, davanın temeli muris muvazaasına dayanmaktadır....