Mahallesi Kulazade ...olarak belirtildiği, veraset ilamı ile muvakkat hisse senedinde sadece davacıların murisi ...ismi ile ...yerinin çakıştığı, veraset ilamında ...Mahalle, geçici hisse senedinde ise şehir ismi olarak belirtildiği, davacının murisi ...'ın 16.01.1934 tarihinde vefat etmesi, gerek davaya konu hisse senetlerinin niteliğinin anlaşılamaması, gerekse 45166 ve 45167 no'lu geçici hisse senetlerinin sahibi ...ile davacıların murisi ...'ın aynı kişi olduğunun açık olarak belirlenememesi, hisse senetlerinin 01.04.1971 tarihinde ...'ya devrinin deftere işlenmesi karşısında davaya konu hisse senetlerinin davacıların murisi ...'a ait olduğu yargısına varılacak nitelikte kanıt sunulamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, hisse satışının iptali, hisse tespiti ve temettü alacağına ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde, davaya konu hisselerin, murisi ...'...
Dava, limited şirket hisse devri sözleşmesine dayalı olarak açılan cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkin olup mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak limited şirket hisse devri işlemlerini düzenleyen 6762 sayılı TTK'nın 520. maddesi gereğince yapılması gereken işlemlerin geçerlilik şartı mahiyetinde olduğu göz önüne alındığında 15/01/2008 tarihli davacı ile davalı arasında yapılan hisse devrinin TTK 520'de öngörüldüğü gibi İmzaları noterce tasdik edilmiş yazılı sözleşme şeklinde yapılmadığı anlaşıldığından işbu devir sözleşmesi geçersiz olup geçersiz olan bu sözleşmeye bağlı yan edimlerin de talep edilemeyeceği açıktır. Davalının kendi edimini yerine getirdiğine ilişkin iddiası yönünden ise daha önce kendisinin açmış olduğu Trabzon 2....
ın olacak şekilde kurulduğunu, şirket müdürlüğünü davalı ...’ın yürüttüğünü, ...’ün vefat etmesi nedeniyle hisselerinin dava dışı eşi ..., babası... ve annesi ...’e mirasen intikal ettiğini, muris ...’ün anne ve babasının hisselerini davacı ...’e devrettiğini, bundan sonra hisse dağılımının dava dışı ...'ün %20 hisse, davacı ... %20 hisse, ...%30 hisse ve davalı ...’ın %30 hisse şeklinde olduğunu, ...’in 20/07/2015 tarihinde vefat etmesi nedeniyle hisselerinin davalı eşi ... ve oğlu ...'e intikal ettiğini, davalı şirketin 03/08/2015 tarihli kararı ile veraseten hisse devrini karara bağladığını ve buna göre ... %20 hisse, ... %20 hisse, ... %7,5 hisse, ... %22,5 hisse ve ...’ın %30 hisse şeklinde olduğunu, 26/08/2016 tarihli şirket genel kurulunda davalı ... ve ...’in hisselerini davalı ...'a devrettiğinin fark edildiğini, 26/08/2015 tarih ve 8892 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlanan karara göre ... 35....
da 27.09.2010 tarihli hisse devirlerinin ve devir hususunun şirket pay defterine işlenmesine genel kurul toplantısıyla karar verildiğini, bu kararın da 02.04.2013 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilan edildiğini, şirket pay devrinin geçerli olabilmesi için aslolanın pay devrinin şirkete bildirimi olduğunu, pay devirlerinin Eylül Madencilik Toplu Tüketim ve Kimya San....
Somut olayda, davalı limited şirketteki hissesini noterden devreden davacılar-----------, hisse devrinin onaylandığına dair davalı şirketin ortaklar kurulu kararını sunmuş olup ortada geçerli bir pay devrinin bulunduğu görülmektedir. Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; TTK 598. madde uyarınca pay geçişlerinin tescil edilmesi için, şirket müdürleri tarafından ticaret siciline başvurulacağı, başvurunun otuz gün içinde yapılmaması halinde, ayrılan ortağın adının bu paylarla ilgili olarak silinmesi için ticaret siciline başvurabileceği, bu nedenle davacının işbu davayı açmasında hukuki yararının bulunmadığı anlaşıldığından, davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
D.. vekili, limited şirketlerde hisse devrinin ortaklar kurulunca karar alınarak pay defterine işlenmesi ve ticaret siciline tescil ve ilanı ile tamamlanacağını, bu işlemler yapılmadığından devrin geçersiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı E.. N.. vekili, limited şirketlerde hisse devrinin geçerli olabilmesi için ortaklar kurulunun karar alması ve ticaret siciline tescili gerektiğini, bu prosedürün tamamlanmadığını, çünkü alınmış bir ortaklar kurulu bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Diğer davalı şirket davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, tarafların pay devri konusunda hisse devir sözleşmesi yapmalarından sonra, bu devrin pay defterine işlenmediği, bu konuda ortaklar kurulu kararı alınmadığı, bu nedenle devrin sadece tarafları arasında hüküm ifade edecek olup, şirkete karşı ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; açılan davanın tek ortaklı olan dava dışı Anonim Şirketin senede bağlanmamış hisselerinin davacı ortak tarafından dava dışı devralan ...’a devrinin ticaret siciline tescil ve ilanı ile ortak olmadığının tespiti istemi talep edilmiş ise de; 6102 sayılı TTK’nun 499.maddesi dikkate alındığında; Anonim Şirketin hisse devirlerinin ve buna bağlı olarak oluşan ortaklık hisse durumlarının ticaret siciline tescil ve ilan zorunluluğuna tabi olmadığı, TTK'nun 499/3.maddesi gereğince Anonim Şirkette Şirket ile ilişkilerde sadece pay defterinde kayıtlı bulunan kimsenin pay veya intifa senedi sahibi olarak kabul edileceğinin öngörüldüğü, davacının Şirket hisselerini devrinin usulüne uygun olarak Şirketin Yönetim Kurulu kararı ile gerçekleştiği ve Yönetim kurulu kararı gereğince şirketin pay defterine de kaydedildiği , bu durumda davacı yönünden hisse devrinin usulüne uygun olarak gerçekleştiği ve dava dışı anılan şirketteki ortak sıfatının dava tarihinden önce...
Davalı ... cevap dilekçesinde; müvekkiline dava dilekçesinin usulsüz tebliğ edildiğini, davacının iddialarının belirsiz olduğunu, somutlaştırılması gerektiğini, davacı tarafça, hisse devrinin geçersiz olduğu ileri sürülmekle birlikte, hisse devrinin hangi aşamasında geçersiz bir işlem olduğu dava dilekçesinde açıklanmadığını, davacının dava açmada hukuki yararı olmadığı gibi talepleri değerlendirildiğinde talep konularında aktif dava ehliyetinin olmadığı görüldüğünü, .... Triko ünvanlı şirketin, %95 payı davacı ...'e, %5 payı davalı ...'...
Dava, davacının davalı limited şirket ortağı olmadığının ve diğer davalıların şirket ortağı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. ...’nın 520. maddesinde, bir pay devrinin şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay defterine kaydedilmek şartı ile hüküm ifade edeceği, devir hususunun pay defterine kaydedilebilmesi için, ortaklardan en az dörtte üçünün devre muvafakat etmesi ve bunların esas sermayenin en az dörtte üçüne sahip olması gerektiği ve nihayet anılan maddenin son fıkrasında, pay devri veya devir vaadi hakkındaki mukavelenin yazılı şekilde yapılmış ve noterde imzası tasdik ettirilmiş olmadıkça ilgililer hakkında dahi hüküm ifade etmeyeceği açıkça belirtilmiştir. Mahkemece, taraflar arasında ... 1. Noterliğinde yapılan hisse devir sözleşmesiyle davacının hisse devri bedelini almış olması karşısında davanın kabulüne karar verilmiş ise de, devir hususunun pay defterine kaydının kurucu özellik taşıdığı, ...'...
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, limited şirket hisse devrinin 05.07.2007 günü yapıldığından olaya 6762 sayılı TTK 520. maddesinin uygulanması gerektiği, TTK m. 520’ye göre limited şirket hisse devrinin gerçekleşmesi için devrin noterde yapılması, esas sermayenin en az dörtte üçüne sahip ortakların dörtte üçünün devre muvafakat etmesi ve devrin şirket pay defterine işlenmesi gerektiği, devrin tamamlanması için gerekli işlemlerden biri eksik olduğundan pay devri gerçekleşmediği, ticaret siciline tescil ve ilanı yapılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili istinaf etmiştir....