Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sözleşmesi akdedilmediği gibi dava konusu hisse devrine ilişkin yönetim kurulu onayı da bulunmadığını, bu durumda geçerli bir hisse devir işlemi de gerçekleşmediğini, müvekkilinin hisse devir bedeli ödemek yükümlülüğü altında bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

olan davacının söz konusu hisse devrinin geçersiz olmasından istifa ettiğini, müvekkilinden haksız menfaat elde etmek amacıyla müvekkiline 27/03/2015 tarihli ... yevmiye numaralı ihtarnameyi gönderdiğini ve sonrasında iş bu beyana davayı ikame ettiğini, davacı ile müvekkili arasında geçerli herhangi bir hisse devir sözleşmesi akdedilmediği gibi dava konusu hisse devrine ilişkin yönetim kurulu onayı da bulunmadığını, bu durumda geçerli bir hisse devir işlemi de gerçekleşmediğini, müvekkilinin hisse devir bedeli ödemek yükümlülüğü altında bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Somut olayda davacının, davalıya yapılan kooperatif hisse devrinin muvazaalı olduğu iddiasıyla hisse devri sözleşmesinin iptali ile davacının kooperatif üyeliğinin tespiti ve tescilini talep ettiği anlaşılmıştır. Davalılar, kooperatif ile üyesi olup, davacının talepleri arasında kooperatif üyesi olduğunun tespit ve tescili istemi de bulunduğundan, uyuşmazlığın ticari nitelikte olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Antalya 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 04.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Şti'nin 2007/4-2009/8 dönemi prim, işsizlik sigortası primi ve damga vergisi borcunun tahsiline yönelik, davacı aleyhine düzenlenen 2009/15237, 2009/15238 ve 2009/15239 sayılı ödeme emirlerinin iptali ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 10.04.2006-06.07.2006 tarihleri arasında ... Teks. ve Teks. Makineleri, İnşaat Turizm Gıd. Or. Ör. İt. İh. San. ve Tic. Ltd. Şti'nin %5 hisse ile kurucu ortağı olduğu, 06.07.2006 tarihli noter sözleşmesi ile mevcut hissesini devrederek ortaklıktan ayrıldığı, hisse devir hususunun aynı tarihte ortaklar kurul kararıyla da sabit olduğu; ancak davacının hisse devrinin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'nde tescil ve ilan edildiğine ilişkin belgeye rastlanmadığı görülmüştür....

        nun 520. maddesi uyarınca hisse devredecek ile devralan arasında noterden resmi şekilde hisse devri sözleşmesinin yapılması ve bundan sonra şirket ortaklarının hisse devrine muvafakat etmeleri halinde devir konusunda karar almalarının zorunlu bulunduğu ve şekil şartı olduğu, dava konusu hisse devrinin ise noterden hisse devri sözleşmesi yapılmadan 27.09.2010 tarihinde 31 nolu karar ile şirket ortaklarının sermaye paylarının yeniden oluşturulması şeklinde davacı hissesinin azaltıldığı, bu işlem limited şirketin hisse devri niteliğinde bulunduğundan geçerli bir hisse devrinin ortada bulunmadığı, karar defterinin ibraz edilmediği ve bu hisse devrinin gerçek bir hisse devri olup olmadığı tespit edilemediği gibi davacıya ait imza olup olmadığı da tespit edilemediğinden bu kararın yok hükmünde sayılması gerektiği, buna bağlı olarak yine aynı tarihte 32 nolu karar olarak önceki müdür ...'...

          Ayrıca 6102 sayılı TTK’nın 595/Son. fıkrasına göre hisse devrinin tescili için yapılan başvuru, şirket genel kurulu tarafından 3 ay içerisinde red edilmediği takdirde onay vermiş sayılır. Bu hüküm doğrultusunda hisse devrinin devir sözleşmesi tarihinden itibaren devrin gerçekleşmediği, onay tarihinden itibaren şirkete karşı geçerli hale geleceği ve onay tarihi itibarıyla ortaklık devrinin gerçekleşeceği anlaşılmaktadır. Somut olayımızda yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri uyarınca hisse devrinin geçerli olması için yasada belirtilen koşullar gerçekleşmediğinden açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            e devrettiğini belirterek, muvazaalı olarak yapılan hisse devrinin iptalini istemiştir. Davalılar vekili, hisse devrinin boşanma davasından önce olduğunu, muvazaanın söz konusu olmadığını belirterek haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, boşanma davası sonunda hükmedilen tazminat alacağının yargılama sırasında davacıya ödendiğinden bahisle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve haklılık durumuna göre yargılama giderinin davalılar aleyhine hükmedilmesine karar verilmiş; hüküm, yargılama gideri yönünden davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              a geri almak ve menfaatinden faydalanmak üzere devrettiğini, hisse devrinin sahte imzalarla ortaklar kurulu tarafından tescil ettirildiğini, hisse devri sırasında müvekkili ...'nin iradesinin sakatlandığını, hisse devir işleminin yok hükmünde olduğunu, sahte imzalarla kararlar alınarak ve reçeteler düzenlenerek müvekkili ... Bardakçı'nın kişilik haklarının zedelendiği, maddi ve manevi zarar gördüğünü ileri sürerek limited şirket hisse devrinin iptali ile davacı ...'nin davalı şirket ortağı olduğunun tespitine, şimdilik her bir davacı için 1000,00'er TL olmak üzere toplam 2000,00 TL maddi tazminatın ve davacı ... için 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacılar vekili ıslah dilekçesi ile, hisse devrinin hükümsüzlüğünün tespitini, davalı şirketin 2008 yılı kar payından müvekkili ...'nin hissesine düşen 50.000,00 TL'nin davalılardan tahsilini, taleplerinin reddi halinde davalı şirketin 2008 yılı kar payından müvekkili ...'...

                a devrildiği, karar defterinin 09.12.2009 tarih ve 16 nolu kararı ile ortaklığın devre muvafakat ettikleri, hisse devrinin pay defterine kaydedilip kaydedilmediğinin uyuşmazlık konusu olduğu, davalı şirket müdürü ...'ya şirketin pay defterini verilen kesin süre içeresinde ibraz etmesi, ibraz edilmemesi halinde davacının hisse devrini pay defterine kaydedildiği iddiasının ispat edilmiş sayılacağı ihtar edilmesine rağmen dosyaya ibraz edilmediğinden davacının hisse devrinin pay defterine kaydedildiği iddiasının ispat edilmiş olduğunun kabul edildiği, 09.12.2009 tarihli hisse devri sözleşmesiyle davacının ortaklığının sona erdiği, davalı sicil memurluğunu işlem tesisine zorlayıcı şekilde tescil hükmü kurulamayacağı gerekçesiyle sicil memurluğu hakkında açılan davanın reddine, diğer davalılar hakkında açılan davanın kabulüne, davacının ...Elit Dershanesi Eğitim Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.'deki hissesini davalı ...'...

                  Mahkemece, iddia, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı ile dava dışı ... arasında 16.03.2009 tarihli şarta bağlı hisse devir sözleşmesi tanzim edildiği, davacının ...'yi azletmesinin 27.04.2009 tarihli hisse devir sözleşmesinin yokluğu sonucunu doğurmayacağı, şirket ortaklığının yok hükmünde olduğunun tespiti yönündeki talebin hukuki dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, limited şirket ortaklığının yok hükmünde olduğunun tespiti istemine ilişkin olup, davacı tarafça ortağı bulunduğu şirket ile diğer ortağa işbu davada husumet yöneltilmiştir. Oysa, bu dava sonucunda verilecek hükümle birlikte hisse devrinin de yok hükmünde olduğuna karar verilecek olup, davalı şirketteki hissesini devreden ...’nun taraf olarak yer almadığı böyle bir davada davacı iddiasının incelenmesi mümkün değildir....

                    UYAP Entegrasyonu