dan intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak muris ... mirasçıları adına miras payları oranında tescili istemiyle dava açtıktan sonra, 05.....2009 havale tarihli dilekçesi ile çekişmeli taşınmazın kök muris ... mirasçıları arasında yapılan paylaşım sonucu Muris ... ile tespit maliki ...'e isabet ettiğini, bu nedenle ... adına tespit edilen .../... hisse yönünden davasından feragat ettiği ve muris ... terekesi karşısında .... kişi durumunda bulunan davalı ...'ya pay devrinin geçersizliğini öne sürerek davalı ... adına yapılan .../... hisse tespitinin iptali bu hissenin ... ... mirasçıları adına tespit ve tescili istemiyle davasını ıslah etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın ... yönünden feragat nedeniyle, davalı ... yönünden ise esastan reddi ile çekişmeli 162 ada ... parsel ve ... parsel sayılı taşınmazların kadastro komisyon kararındaki tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
nın devir sözleşmesinin kurye ile gönderildiğini savunduğu, davacının hisse devrinden sonra şirket faaliyetlerine katılmadığı, davalılara herhangi bir bildirimde bulunmadığı, dinlenen tanıkların hisse devrinin davacının bilgisi dahilinde olduğunu belirttiği, hisse devrinin davacının icra takibi borcunun davalı ... tarafından ödenmesi nedeniyle yapıldığı, şirkete ve davalı ...'ya husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle, davalı ... yönünden davanın esastan, davalı şirket ve İrem yönünden husumetten davanın reddine karar verilmiştir....
ın diğer şirket ortaklarına karşı ön alım hakkını kullandırmadan davacıya satış yaptığı, davacının bu talebinden vazgeçmediği, ancak sunulan tutanakta davacının 42.000 TL'yi hisse devreden davalıdan aldığının, diğer alacak ve ferilerinden vazgeçtiğinin belirtildiğini, tutanakta yer alan "hisse devri işleminden doğan diğer alacak ve ferilerinden vazgeçtiğine" ibaresinin davalı şirkete karşı davadaki tespit ve tescili karşılar şekilde görüldüğü, davacının ancak hisse sahibi olduğu takdirde tespit ve tescil isteyebileceği, hisse devri işleminden doğan diğer alacak ve ferilerinden vazgeçen davacının davayı konusuz bıraktığı, hissenin kendisine devrinden doğan hakların artık davacıda olmadığı gerekçesiyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Limited şirket kuruluş sözleşmesinin değiştirilmesi niteliğini taşıması nedeniyle Ticaret Sicilinde Tescil ve Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilen hisse devrinin, kamu alacağının tahsiline imkan bırakmamak amacıyla yapıldığı ileri sürülmekte ise de, hisse devri sözleşmesinin, 6183 sayılı Yasanın 30'uncu ve 24'üncü maddeleri uyarınca genel mahkemelerde açılan iptal davasına konu edilip, iptali sağlanmadığından, hisselerini bütün hak ve yükümlülükleriyle devreden davacı adına düzenlenen ödeme emrinin iptali yolunda verilen karara yönelik temyiz isteminin reddine 15.3.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu itibarla davaya konu hisse devir işlemi, diğer mirasçılardan mal kaçırma amacı taşıyan muris muvazaası değil, taraf muvaazası mahiyetindedir. Taraf muvazaasında, muvazaanın varlığını iddia eden taraf veya bunların ardılı (halef) sıfatı ile hareket eden kişi bu iddiasını ancak yazılı delille ispat edebilir. Somut davada, ispat yükü kendisine düşen davacılar, taraf muvazaasını ispata elverişli yazılı delil ibraz edememişlerdir. Her ne kadar mahkemece ana sözleşme gereğince şirket hisse senetlerinin nama yazılı olarak düzenlendiği, hisse devrinin ancak senetlerin ciro ve teslimi yolu ile gerçekleşebileceği, davalının ciro edilerek kendisine teslim edilen senetleri ibraz edemediği, dolayısıyla davacılar murisi ile davalı arasında TTK'nın anonim şirket hisse devri hükümlerine göre yapılmış geçerli bir devir bulunmadığı belirtilmiş ise de, dava dışı şirket hisse senedi çıkarmamıştır. Senede bağlanmamış pay da hisse senedi gibi her çeşit işleme konu olabilir....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık : Davalılar arasında yapılan şirket hisse devrinin muvazaalı olup olmadığı ve muvazaa sebebiyle iptalinin gerekip gerekmediği, davacı ile davalı Kerem'in anlaşmalı boşanmalarına dair Sakarya 1 Aile Mahkemesinin .../... esas .../... karar sayılı kararının dayanağı olan boşanma protokolünde davalı ... ...Şti'nde bulunan %50 oranındaki hisselerinin davacıya devrinin kararlaştırılmasının davacıya hisseleri talep hakkı verip vermediği, bu hisselerin davacıya devir ve tescilinin gerekip gerekmediği hususlarındadır. Davacının ihtiyati tedbir talebi davalı... yönünden kabul edilmiş, ....davalı ... adına olan paylarının üçüncü kişilere devrinin tedbiren önlenmesine karar verilmiş, süresi içerisinde uygulanması talep edildiğinden ilgili yerlere müzekkere yazılmıştır. Sakarya 1. Aile Mahkemesinin .../... Esas sayılı dosyasının bir sureti celp edilmiştir....
DEĞERLENDİRME: Dava; anonim şirket hisse devrinin pay defterine kaydedilmesi istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalı şirketin %25 oranında 2.875.000,00-TL sermayeye denk gelen 115.000 adet paya sahip dava dışı ...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27/12/2013 tarih ve 2013/814-2013/794 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkil şirketin bir kısım ortaklarının paylarını devrettiğini, hisse devrinin ilanı için davalıya başvurduklarını, hisse devir sözleşmelerinin noter tarafından tasdik edilmediği gerekçesiyle taleplerinin reddedildiğini, anonim şirketlerde devir için yazılı şekil şartı arandığını, noter tasdikinin kanuni zorunluluk olmadığını ileri sürerek, itirazın kabulünü, davalının 17.12.2013 tarihli kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen ....03.2012 tarih ve 2011/250-2012/195 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin ortağı olduğu davalı şirketteki 20 pay hissesini hisse devir senedi ile 500,00 TL bedel ile davalı ...'a devrettiğini, hisse devir işlemi için ortaklar kurulu kararı alındığını, müvekkilinin hisselerini devretmesine rağmen davalı tarafın hisse devir işlemini ticaret sicilinde tescil ettirmediğini, şirketin herhangi bir faaliyetinin bulunmadığını ileri sürerek, şirket hisse devrinin sicile tescilini, hisse devir tescili gerçekleşmediği taktirde şirketin feshini talep ve dava etmiştir. Davalılar cevap vermemişlerdir....
a devrettiğini, davalı ... ... tarihinden ... tarikine kadar davalı şirkette sigortalı olarak 2 yıl boyunca çalıştğını, davalı şirket tarafından hisse devrinin ticaret sicil memurluğuna tescili ve ticaret sicil gazetesinde ilanı yapılmadığını öğrenildiğini, davacının hisse devrinden sonra şirkete ait borçlardan sorumlu tutulmaması ve bu anlamda zarara uğramaması için davanın açılmasının zorunlu hale geldiğini belirterek fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile davacının, davalı ... şirketindeki hissesini ... tarihinde davalı ...’a devrettiğinin tespitine, ... tarihi itibari ile tespit edilen hisse devrinin Antalya Ticaret Siciline tescil ve Ticaret Sicil Gazetesine ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır....