Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin esas mukavelesinin hisse devrinin sınırlanması başlıklı 9. maddesi ve hisse senetlerinin devri başlıklı 8. maddesi uyarınca, hisse devirlerinde diğer paydaşlara önalım hakkının tanındığını ve şirket hisselerini devretmek isteyen paydaşın bunu diğer paydaşlara teklif etme zorunluluğu getirildiğini, ayrıca %10 üzerindeki pay devirlerinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun onayının alınması gerektiğini, ancak davalı tarafından bu izin alınmadan ve esas mukavelede yer alan bu gereklilikler yerine getirilmeden pay devri yapıldığını ileri sürerek davalı ... Ltd. Şti.'ye yapılan hisse satışının ve bu satış sonucunda pay defterine paydaş olarak kaydı işlemlerinin iptali ile 24.000 adet paya ilişkin satış bedeli üzerinden müvekkiline önalım hakkının kullandırılması, önalım neticesinde davalı ...'a devredilen nama yazılı pay senetlerinin zilyetliğinin müvekkiline devri ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Ayrıca 6102 sayılı TTK’nın 595/Son. fıkrasına göre hisse devrinin tescili için yapılan başvuru, şirket genel kurulu tarafından 3 ay içerisinde red edilmediği takdirde onay vermiş sayılır. Bu hüküm doğrultusunda hisse devrinin devir sözleşmesi tarihinden itibaren devrin gerçekleşmediği, onay tarihinden itibaren şirkete karşı geçerli hale geleceği ve onay tarihi itibarıyla ortaklık devrinin gerçekleşeceği anlaşılmaktadır. Somut olayımızda yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri uyarınca hisse devrinin geçerli olması için yasada belirtilen koşullar gerçekleşmediğinden açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacının devrettiğini iddia ettiği şirket hisselerinin nama yazılı fakat senede bağlanmamış (çıplak) hisse olduğu, ihraç edilmediği, davacılar ile davalılar arasında hisse devrine ilişkin yazılı bir sözleşme yapılmadığı, senede bağlanmamış ve bedelinin tamamı ödenmiş çıplak payın devrinin alacağın temliki hükümlerine tabi olduğu ve temlik ile çıplak payın devralana geçeceği, yazılı şekil şartına bağlı olduğu, davacı ile davalılar arasında yazılı şekilde yapılmış bir devir sözleşmesi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

        Diğer davalılar vekili, müvekkili Recep Çörekçi’nin Vinca Organik..Ltd Şti’nin ortağı ve yetkilisi olduğunu, hisse devrinin müvekkili şirkete yapıldığından müvekkili Recep Çörekçi’ye husumet yöneltilemeyeceğini, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, hisse devrinin usulüne uygun olarak bedeli ödenmek suretiyle yapıldığını, davacının davalı T9’a verdiği vekaletnamenin usulüne uygun olup, pay devrinin yapıldığı tarihte geçerli olduğunu, devir bedelimin vekaletteki yetkiye dayalı olarak vekil davalı T9’a ödendiğini, davacının davalı T9’ı aradan bir yıl geçtikten sonra azlettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesinin tensip ve 22.12.2017 tarihli ara kararlarıyla davacının ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir....

        Şti'nin tam ihyasına, mümkün olmadığı takdirde davalı T2 haksız ve dayanaksız red kararının kaldırılarak hisse devrinin kabulü ile tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        e sattığını ve şirketle hiçbir ilişiği kalmadığını, buna rağmen hisse devrinin ticaret sicilde işlenmediğini, halen şirket ortağı göründüğünü belirterek davacıya ait hissenin davalı ...'e ait olduğunun tespiti ile Ticaret Sicil Memurluğunca tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar adına usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmaya katılmamışlardır. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı, davalı şirketle kendisine ait hisseleri her ne kadar noterde yapılan hisse devir sözleşmesi ile ...'...

          nin %30 hissesine sahip ortağı ve müdürü olduğunu, 17/12/2002 tarihinde hisselerinin tamamını hisse devir sözleşmesi ile F.. Ş.. C......'a devrettiğini, bu tarih itibarı ile ortaklığının ve müdürlüğünün sona erdiğini, ancak şirketin diğer ortaklarının hisse devrini ticaret siciline tescil ettirmemeleri sebebi ile halen şirkette ortak olarak gözüktüğünü ileri sürerek 17/02/2002 tarihi itibarı ile ortaklığının sona erdiğinin tespiti ile hisse devir işleminin 17/02/2002 tarihi itibarı ile Ticaret Siciline tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl ve birleşen davada davalılar davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, TTK'nın 520. maddesi uyarınca pay devrinin geçerli olabilmesi için, pay devrinin şirkete bildirilmesinin ve pay defterine kaydedilmesinin gerektiği, oysa ki davacının pay devrinin pay defterine kaydının yapılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir....

            A.Ş'nin diğer %50 payının sahibi ve yönetim kurulu üyesi olan davalı ...'...

              Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca davacı ortakların 6762 Sayılı TTK'nın emredici mahiyette bulunan 520. maddesi gereğince hisse devirlerini gerçekleştirdikleri, imzaların noterce tasdik edildiği, ortaklardan 3/4'nün devre onayına ilişkin karar alınıp, karar defteri ile pay defterine işlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, gerçek kişi davalılar vekili temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delilerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre mümeyyiz davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava, noterde düzenlenen limited şirket hisse devir sözleşmesine istinaden hisse devrinin ve şirketteki ortaklık durumunun sona erdiğinin tespiti, tescil ve ilanı istemine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....

                Noterliği'nde 05/10/2007 tarih ve 30137 yevmiye numaralı işlemle gerçekleştiğini, bu pay devrinin davalı şirket ortaklarının kötü niyetinden dolayı hala tescil ve ilan edilmediğini ileri sürerek, pay devir sözleşmesinin Torbalı Ticaret Sicil Müdürlüğü'nde tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, pay devrinin TTK'nın 520. maddesine uygun olarak yapılmadığını, pay devrinden sonra alınmış bir ortaklar kurulu kararının bulunmadığını, ayrıca davacı tarafın dayanak yaptığı ortaklar kurulu kararındaki imzaların sahte olma olasılığının da bulunduğunu, bu nedenle davanın ortaklar Vedat Karataş ile Hikmet Karataş'a da yöneltilmesi gerektiğini, davanın hak düşürücü ve zaman aşımı süresi geçtikten sonra açıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu