olan davacının söz konusu hisse devrinin geçersiz olmasından istifa ettiğini, müvekkilinden haksız menfaat elde etmek amacıyla müvekkiline 27/03/2015 tarihli ... yevmiye numaralı ihtarnameyi gönderdiğini ve sonrasında iş bu beyana davayı ikame ettiğini, davacı ile müvekkili arasında geçerli herhangi bir hisse devir sözleşmesi akdedilmediği gibi dava konusu hisse devrine ilişkin yönetim kurulu onayı da bulunmadığını, bu durumda geçerli bir hisse devir işlemi de gerçekleşmediğini, müvekkilinin hisse devir bedeli ödemek yükümlülüğü altında bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
, şirketlerde hisse devir sözleşmesine dayalı davalar TBK 147....
Şti. ortağı olmadığının tespitine, şirket ortaklığının ve müvekkilinin adı ile alınan şirket kararları ve işlemlerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ..., vekaletnameyi düzenleyen ve imzalayanın başkatip olduğunu savunarak, davanın husumetten reddini istemiştir. Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, vekaletname altındaki imzanın davacının eli ürünü olmadığının anlaşıldığı, bu vekaletnameye dayalı olarak yapılan hisse devrinin de geçersiz olduğu gerekçesiyle, vekaletname altındaki imzanın davacının ürünü olmadığının ve hisse devir sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespitine karar verilmiştir. Kararı, davalı ... temyiz etmiştir....
Asıl dava, kooperatif üyeliğinin tesbiti, karşı ve birleşen dava ise davacı ve ... arasında yapılan hisse devir sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Kooperatif hisse devri herhangi bir şekle bağlı değildir. Hisse devri karşılıklı taahhüdü içerdiğinden tek taraflı olarak sözleşmeden dönülmesi mümkün değildir. Davalılardan ...’ın diğer davalı ...’ya yaptığı devir tarihi itibariyle ortada devredilebilecek bir payının bulunmaması nazara alındığında, davalı ...’ya yapılan ikinci devrin, ....’ya üstün bir hak bahşetmeyeceği tabiidir. Bu durumda, mahkemece, asıl davada davalılardan ...’ın diğer davalı ...’ya yaptığı hisse devrinin geçersiz olduğu kabul edilerek, davacının davalılardan ...’dan hisse devralarak davalı kooperatifin ortağı olduğunun kabulüne karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucunda asıl davanın tümden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 19/11/2020 tarih 2020/466 Esas 2020/939 Karar sayılı kararında;"Dava;TTK.nın 391/1-(d) maddesi uyarınca “diğer organların devredilemez yetkilerine giren ve bu yetkilerin devrine ilişkin” kararlar kapsamında kaldığından TTK 408/2 f maddesi batıl olup butlanla malul olması nedeniyle geçersiz olduğunun tespiti ile ... Tic. A.Ş. ve ... Tic AŞ. unvanlı şirketlerin pay defterlerindeki ortaklık durumuna ilişkin kayıtların hisse devirlerinin geçersiz olduğunun tespiti ve pay defterinin istemine ilişkindir. HMK'nun 137.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; ... Tic. A Ş. ve .... Tic. A Ş.’ye ait ...-...-...-... Adi Ortaklığı ve ... A Ş.'...
07.06.2017 tarihli sözleşmede belirtilen şartlar olduğunu, bu sözleşmenin satışa ilişkin 3.3. maddesinde; bu sözleşmenin şartları yerine getirildiğinde hisse devir sözleşmesinin hükümsüz kalacağı ve davacıya ait hisselerin iade olunacağının kararlaştırıldığını, ancak sözleşmede belirlenen şartların gerçekleşmemesi nedeniyle payların devir edilmediğini, davacının edimini yerine getirmemesi nedeniyle müvekkilinden talepte bulunamayacağını, taşınmaz satışının davacı tarafından engellendiğini, sözleşmenin 4.2.1. maddesinde; "Mimosa Yapı Mimarlık Ltd....
Ancak davacı yan, taraflar arasında inanç sözleşmesi bulunduğunu, payların gerçekte devir edilmediğini, bankalarla yaşanan kredi sorunları nedeniyle payın inanç sözleşmesi kapsamında sonradan iade edilmek üzere davalıya devir edildiğini ileri sürmektedir. Somut olayda davacı, şirket payının kendisine ait olduğunun tespiti talebinin yanı sıra payın tescilini de talep etmiştir. Limited şirkette pay devrinin şirkete karşı hüküm ifade edebilmesi için devir sözleşmesinin şirkete ibrazı ve şirket ortaklar kurulunun kararı gerekir. Ancak usulüne uygun düzenlenmiş bir pay devir sözleşmesi bulunmaması nedeniyle, inançlı işlem kapsamında yapılacak tescilin şirketçe yerine getirilmesi gerektiği ve bu tür bir talebin şirketin de hasım olarak gösterildiği bir davada tartışılarak değerlendirilmesi gerekmektedir....
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve limited şirket hisse devir sözleşmesinin 03.01.2008 tarihinde düzenlenmiş ve devir bedelinin bu tarih itibari ile ödendiği ve 6762 sayılı mülga ...'nın 520. maddesi uyarınca geçersiz olmasına göre, davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı ... vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 309,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 04.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
a ait olup, bu imzanın ... şehir dışındayken imza atılan belgeye ilişkin olduğunu, vekaleten imza atıldığına ilişkin bir açıklama bulunmadığını, bu nedenle hisse devir sözleşmesinin geçersiz olduğunu, hisse devrine muvafakat edilmesine ilişkin 10.07.2009 tarihli ortaklar kurulu kararının altındaki imzanın da müvekkiline ait olmadığını, bu nedenle ortaklar kurulu kararının da geçersiz olduğunu, bir an için hisse devrinin geçerli olduğu kabul edilse bile davacının BK 21. maddesi uyarınca gabine maruz kalması nedeniyle sözleşmeyle bağlı olmadığını, çünkü devre konu hisselerin gerçek değerinin çok altında satış gösterildiğini, hakim ortağın müvekkiline ve oğluna yönelik baskı ve tehditlerde bulunduğunu, usulsüz hisse devri nedeniyle müvekkilinin uğradığı zararlardan davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek, hisse devir sözleşmesinin ve ortaklar kurulu kararının sahteliği nedeniyle geçersizliğinin tespitine, devir konusu payların pay defterine yeniden davacı adına tesciline karar verilmesini...
in davalı şirkette 2400 adet hissedar olduğunun tespitine, davacı ...'ın davalı şirketteki 2397 adet hissesinin 2395 adedinin davalı ...'a tarihsiz "Hisse Devir ve Temlik Senedi" başlıklı belge ile devrine ilişkin işlemin geçersiz olduğunun tespitine, davacı ...'ın davalı şirketteki 2397 adet hissesinin 1 adedinin davalı ...'a tarihsiz "Hisse Devir ve Temlik Senedi"" başlıklı belge ile devrine ilişkin işlemin geçersiz olduğunun tespitine, davacı ...'ın davalı şirkette 2397 adet hissesinin 1 adedinin davalı ...'a tarihsiz "Hisse Devir ve Temlik Senedi"" başlıklı belge ile devrine ilişkin işlemin geçersiz olduğunun tespiti ile davalı ...'ın davalı şirkette 2397 adet hisse ile hissedar olduğunun tespitine, davalı şirketin 22/06/2011 tarihli genel kurulunun yok hükmünde olduğunun tespitine, davalı şirketin 22/06/2011 tarih, 2011/7 numaralı yönetim kurulu kararının iptaline, birleşen 2015/237 esas sayılı dosyada açılan davanın reddine karar verilmiştir....