Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyamızda davacı yan tarafından terditli talepler ileri sürülmüş olup dava konusu Şirket pay devir sözleşmesinin feshine yönelik olarak aldatma (hile) olgusuna dayanılmış ise de; Ankara ...Noterliğine ait 29/05/2019 tarih ve 12256 yevmiye sayılı hisse devir sözleşmesinin tarihine nazaran 28/04/2021 tarihinde açılan davanın 1 yıllık hak düşürücü süre geçirilerek açıldığı dikkate alındığında; davacının noter hisse devir sözleşmesinin feshi talebinin kabul edilemeyeceği kanaatine varılmıştır....

    hemen öncesinde açılmış olan davadan haberdar olması, ---devam eden boşanma davasında davalı--- tarafından şahit olarak gösterilmiş olması, hisse devir işleminin boşanma davasının açılmasından hemen sonra gerçekleştirilmiş olması, davalı---hisseleri devralacak maddi güce sahip olmaması,--- varlığında hisse devir tarihinde herhangi bir artış olmaması sebebiyle devir işleminin muvazaalı olduğunun açık olduğunu, bu nedenlerle---devrine dair işlemin muvazaalı olduğunu tespiti ile bu işlemin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      oranlandığında yüksek miktarda bir kar payı ödemesinin mümkün olmadığını davacının da bilecek durumda olduğunu, şirketin davalıya, davaya konu hisse satışı nedeniyle gerekli ödemeyi yaptığını, müvekkili şirketin davacıya hiçbir borcu bulunmadığını, nama yazılı payların herhangi bir sınırlandırmaya bağlı olmaksızın devredilebileceğini, bilirkişi raporunda da söz konusu devir işleminin davalı müvekkili şirketin hisse senedi kayıt defterinde işlenmiş olduğunun tespit edildiğinin belirtildiğini, buna göre müvekkili şirketin devir işlemini usule ve yasaya uygun şekilde yaptığının ortada olduğunu belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Ayrıca devir işlemine dayanak vekaletnamede davacının dava dışı ...'e şirketteki hissesini satma ve devretme yetkisinin bulunmadığı görülmektedir. Bu vekaletnameye dayanılarak yapılan devir de geçerli değildir. Ayrıca devir yetkisi bulunmamasına rağmen davalı şirketçe devir işlemlerinin yapılarak satış bedelinin de ilgili kişiye ödenmesi, davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığını da gösterir....

        Bölge Adliye Mahkemesince, hisse devir sözleşmelerinde hisselerin davalıya devir ve temlik edildiğinin belirtildiği, satıştan söz edilmediği, davacıların satış bedelinin daha sonra ödeneceğinin davalı ... tarafından vaad edildiği yönündeki iddialarını yazılı delille ispatının gerektiği, hisse devir bedelinin daha sonra ödeneceği vaadinin bir hukuki işlem olduğu, davacıların 08.02.2010 tarihinde bedel ödemeden devraldıkları hisseleri, davalıya kendi serbest iradeleri ile her hangi bir şart/ kayıt koşulmaksızın devir ve temlik ettikleri, devrin şirketin pay defterine kaydedildiği, devirden sonra davacıların, hisse devrinin ivazlı olduğunu ileri sürdüklerinden ispat yükünün vakıayı ileri süren davacılara ait olduğu, davacıların hisselerin devir nedeninin satış sözleşmesi olduğunu, rayiç bedelin ödeneceğinin davalı tarafından taahhüt edildiğini kesin ve yazılı delille ispatlayamadıkları, davacı ...'...

          Bu itibarla yeniden yapılan murafaalı inceleme sonucunda davacı vekilinin mahkemenin 14.12.2018 tarih ve 2017/266 Esas - 2018/355 Karar sayılı kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, davalı ... ile davadışı muris ... arasında imzalanan hisse devir sözleşmesinin iptali istemine ilişkin olup, Dairemizin 20.04.2017 tarihli ilamında, hisse devir sözleşmesinin aslı dosyaya ibraz edilmediği sürece geçerli olmadığı, ayrıca hamiline yazılı hisse senetleri salt zilyetliğin geçirilmesi yoluyla devredildiği için hisse senetlerini sunamayan kişinin pay sahibi olduğunun kabul edilemeyeceği, geçerli bir hisse devir sözleşmesinin aslının sunulamaması karşısında taraf mirasçılarından hangisinin elinde olursa olsun hamiline yazılı hisse senetlerini elinde bulunduran mirascının tereke adına zilyet olduğu, bu durumda salt hisse senetlerini elinde bulundurmanın mirasçıya hisse senedinin mülkiyetini kazandırmayacağı hususları açıklanarak mahkemece bir değerlendirme yapılması gerektiği ifade...

            - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin ... üyesi bulunan dahili davalı ...’dan 20.04.2013 tarihinde üyeliğini devir aldığı ve yine kooperatif ortağı olan ...’ın hissesini de 05.11.2012 tarihinde devir aldığı her iki devir işleminin de adi sözleşme ile yapıldığı, davalı Kooperatife müracaat ederek kooperatif üyeliğine kabulünü talep ettiği, aynı zamanda ... 13. Noterliği'nden ihtarname keşide ettiği, davalı kooperatifçe müvekkiline cevap verilmediğini, bu nedenle davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekiline, dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş olmasına rağmen davaya cevap vermemiştir....

              Davalı vekili, davacı ile müvekkili arasında hisse devir sözleşmesi düzenlenip, şirket yönetim kurulu tarafından da kabul edilerek pay defterine işlendiğini, BK'nın 182. maddesi uyarınca davacının devir bedelini almadığını ispatlaması gerektiğini, devir bedeli alınmadan işlemlerin yapılmasının mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

                nin % 42 hisse sahibi olduğu ancak 08.09.2010 tarihli hisse devir sözleşmesinde ...'nin yer almamış olduğu, yine, ......

                  Davacının, ortağı olduğu limited şirketteki hissesini 12.10.2006 tarihinde devrettiğinin ve anılan devir işleminin 19.10.2006 tarihinde ...ilan edildiğinin anlaşılması karşısında, ilan ile devir işleminin 3. kişi konumundaki tüm ilgililere karşı hüküm ifade edeceği, davalı Kurumun da limited şirketteki hisse devrine yönelik işlemde 3. kişi konumunda olduğu gözetilerek, Kurumun, ilan tarihinden sonraki döneme ait prim borçlarından dolayı davacıya karşı ödeme emri tanzim ederek dava açılmasına sebep olduğunun kabulüyle, kendisini davada vekil ile temsil ettiren davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

                    UYAP Entegrasyonu