Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti'nin ortakları iken her iki şirketteki hisselerini müvekkiline satarak devrettiklerini, satış bedelini aldıklarını noter huzurunda beyan ederek sözleşmeyi imzaladıklarını, akabinde davalıların hisse devir sözleşmelerinden döndüklerini ihbar ettiklerini, davalılardan ...'ın 20/05/2014 tarihinde, daha önce her iki davalı tarafından müvekkiline devredilen şirket hisselerini, sanki bu devir işlemi hiç olmamış gibi şirket ortaklar kurulu kararı ve bu karara istinaden hisse devir sözleşmeleri ile davalı ...'a devrettiğini, anılan işlemlerin haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyanla davalı ... hisselerinin ...'a satılarak devredilmesi işlemlerinin muvazaalı ve mükerrer işlem olması nedeni ile geçersizliğinin tespiti ve iptaline, 24/02/2014 tarihli ortaklar kurulu kararı ve bu karara istinaden ... Noterliği'nin 27/02/2014 tarihli hisse satış sözleşmesi ile ... Turizm İnş. Nak. Gıda San. ve Tic. Ltd....

    Borçlu, devir yasağı içermeyen yazılı bir borç tanımasına güvenerek alacağı devralmış olan üçüncü kişiye karşı, alacağın devredilemeyeceğinin kararlaştırılmış bulunduğu savunmasını ileri süremez." Hamiline yazılı hisse senetlerinin devri zilyetliğin geçirilmesi yani hamiline yazılı hisse senetlerinin alıcıya teslimi ile gerçekleşir. Nama yazılı hisse senetlerinin devri ise devir+ciro ile mümkündür. Bilindiği üzere TK m. 492 vd.nda yer alan istisnai “bağlam” hükümlerine yönelik özel düzenleme bir yana, bir anonim ortaklık payının devri, ister pay senedine bağlanmış olsun, ister olmasın, devredenle devralan arasında yapılacak bir devir sözleşmesi uyarınca gerçekleşir....

      Somut olayda; taraflar arasında ---- tarihli hisse devir sözleşmesinin akdedildiği, sözleşme hükümlerinin her iki tarafın da kabulünde olduğu, iş bu devir sözleşmesi içeriğine göre hisse devir işlemi için --- kararlaştırıldığı, bununla birlikte hisse devir işleminin ---- tarihine kadar pay defterine işleneceğinin taahhüt edildiği, ------ --- göre sözleşme gereği yapılan yatırım karşılığına eşit tutarda borç senedi verileceği ve bu borç senedinin yatırımcı davalı tarafça ------- tarihine kadar saklanacağı ve hisse devir işleminin gerçekleşmesi ile birlikte kurucu ortaklara iade edileceğinin kararlaştırıldığı, davalı tarafça ---- bedelli iş bu borç senetlerinin ----- sayılı dosyaları ile takibe konduğu takiplerin kesinleştiği davacı tarafça taraflar arasında imzalanan sözleşme gereklerinin yerine getirildiği ve davalı tarafa işbu senetlerden ötürü borçlu olmadığından bahisle huzurdaki davanın ve birleşen davanın ikame edildiği görüldü. ----- takip dosyasının incelenmesinde alacaklının dosyamız...

        O halde mahkemece takip konusu çekin dayandığı temel ilişkinin 15.5.2004 tarihli hisse devir sözleşmesine ilişkin protokol olduğu iddia edildiğinden davalı borçlu şirkete ait kuruluşundan bugüne kadar tüm ticari kayıtları getirtilerek hisse devirlerinin değerlendirilmesi ,..., ..., ..., ... ve davalı borçlu şirketin 15.5.2004 tarihinden sonraki tüm banka kayıtları getirtilerek hisse devrine ilişkin ödemelerin olup olmadığının belirlenmesi ve borçlu şirketin ticari defterleri üzerinde hisse senetlerinin değerini tesbit edebilecek yeterliliğe sahip uzman bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak 15.5.2004 tarihli protokole konu hisselerin devir tarihindeki gerçek değerlerinin belirlenmesi, devir bedelinin ödenip ödenmediğinin tesbiti, Burdur 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/77 Esas 2007/266 Karar sayılı dosyasıda da incelenerek tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir....

          Noterliğinin 7.7.2004 tarihli hisse devir sözleşmesinden ... vekili olarak ...'nin anılan şirketteki 1487 hisseden 1000 hisseyi ...'ye devrettiği, devrin 14.7.2004 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği, 2.6.2004 genel kurul kararı gereğince ...'nin ... ve ... ile birlikte şirket temsilcisi olarak atandığı, hisse devrinin yönetim kurulunda karar altına alındığı...'ın şirket yetkilisi olduğunun 30.3.2005 tarihli sicil gazetesinde yayınlandığının anlaşıldığı, dinlenen davacı tanıkları takip konusu borcun 15.5.2004 tarihli hisse devir sözleşmesinden doğduğunu beyan ettikleri gibi dava konusu 18.1.2006 tarihli tasarrufun da ......

            Şti’nin ortakları olduğunu, müvekkilinin taraflar arasında noterde yapılan 02.05.2008 tarihli sözleşme ile hisselerini davalılara eşit oranda devrettiğini ve bu hususun sicile tescil edildiğini, hisse devir bedelinin ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine yapılan icra takibine davalıların itirazı üzerine açılan itirazın iptali davası sırasında şirket müdürü olan davalı ...’in usulsüz işlemlerle şirkete ait paraları temellük ettiğinin öğrenildiğini, hisse devri sırasında şirket varlıklarının müvekkilinden gizlenerek bilanço incelenmeksizin devir sözleşmesi yapıldığını ve hisselerin gerçek değerinin çok altında hesaplanarak hisse devir bedelinin ödendiğini, davalı ...’in bu eylemleri nedeniyle müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek hisse devir sözleşmesinin iptaline ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi ve manevi zararın davalı ...’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              ün imzalarının bulunmadığı, bunlar adına temsilen veya vekaleten imza atıldığına dair kayıt da bulunmadığı dikkate alındığında bu belgelerin bu davalılar için bağlayıcılığı bulunmadığı, hisse devralan bu iki davalı yönünden hüküm ifade edecek belgelerin sadece noter huzurunda yapılan hisse devir sözleşmeleri olduğu, bu sözleşmelere göre hisse devir bedellerinin 1.333.000,00 TL olarak gösterildiği ve bu tutarların bu iki davalı tarafından ödendiği, davacının hisse bedeli karşılığı 1.500.000,00 USD tahsil ettiğini kabul ettiği, bu durumda davacının bu iki davalıdan bakiye hisse bedeli talep etme hakkının bulunmadığı, davalı ... ve ...’ün BTK Ltd....

                Davacılar vekili alacağın dayanağı olarak bildirdiği 13 maddeden oluşan 01/03/2013 tarihli hisse devir sözleşmesi başlıklı davacılar ...,... ve davalı ... arasında imza edilen “HİSSE DEVİR SÖZLEŞMESİ”nde yer alan hisse devir ücretlerinin ödenmediği ve ... ve ... Plakalı iki adet aracın devrinin yapılmadığını iddia etmekte olup, taraflar arasında Ankara ... Noterliğinin 01/03/2013 tarih ve ..., ... yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesi ile devir bedeli olarak davacı ... ile yapılan 01/03/2013 tarih ve ... yevmiye nolu sözleşmede 480.000,00 TL olarak gösterildiği, davacı ... ile yapılan 01/03/2013 tarih ve ... yevmiye nolu sözleşmede 1.200.000,00 TL olarak gösterildiği, aynı tarihli taraflar arasında imzalanan adi yazılı hisse devir sözleşmesinin 2.ci maddesinde ...'nın hisse devir bedeli olan 245.000,00 TL.'yi 31/03/2013 tarihinde sözleşmede belirtilen banka hesabına nakden ödeneceği, hisse devir sözleşmesinin 4.cü maddesinde ...'nın hisse devir bedeli olan 105.000,00 TL.'...

                  Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki hisse devrinin yazılı mukavele ile yapıldığı ancak, imzaların noterlikçe onaylanmadığı ve devir işleminin şirkete bildirilip pay defterine kaydedilmediği, bu nedenle devir işleminin hukuken sonuç doğurmadığından şirketin üçüncü kişilere olan borçları için davacının yaptığı ödemelerin iadesi için ortaklara husumet yöneltilemeyeceği bu kalemlere yönelik olarak davacının davasının husumet yönünden reddi ile, davacının amme borçlarına ilişkin diğer kalemlere yönelik talebinin ise, bu kalemlere ilişkin borcun davacı tarafından ödendiğini gösterir her hangi bir yazılı delil sunulmadığından davacı tarafından ödendiklerinin ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir....

                    Davalı vekili, davacıların hisselerin bedellerini ödememeleri ve bu hususun hisse devri yaptıkları iddia edilen şirket ortakları tarafından ihtarname ile bildirilmesi nedeniyle ihtilaflı devir işleminin pay defterine kaydedilmediğini, davacıların hisse devrini müvekkili şirkete de bildirmediklerini, pay devrinin geçerli olması için ana sözleşme hükümlerine uygun işlem yapılması gerektiğini, aynı zamanda müvekkili şirketin fiili olarak iştigal konusunda faaliyet gösterdiğini, organlarının yasal yükümlülüklerini yerine getirdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu