AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/11/2016 NUMARASI : 2016/1981 ESAS 2016/1867 KARAR DAVA KONUSU : Davranış Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2006 yılında evlendiklerini, müşterek iki çocuklarının olduğunu, davalının kumar bağımlısı olduğunu, bu nedenle bankalara borcu bulunduğunu, evlilik birliğinin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu nedenlerle pek kötü veya onur kırıcı davranış, şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesine, davacıya aylık 1000 TL tedbir-yoksulluk nafakası, müşterek çocuklar için aylık 700'er TL tedbir-iştirak nafakası, 20.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından hayata kast ve pek fena muamele sebebine dayalı olarak da boşanma kararı verilmemesi, velayet, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, adli müzaharetden yararlanması sebebiyle başlangıçta temyiz edenden alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edenden alınmasına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.10.2015 (Per.)...
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 Sayılı HMK mad. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Hakim, zina veya hayata kast nedeniyle boşanma hâlinde, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir (TMK mad. 236/2). Hayata kast nedeni ile boşanma sebebi kanunda, eşlerden birinin diğeri tarafından hayatına kastedilmesi halinde boşanma davası açabileceği şeklinde düzenlenmiştir (TMK mad. 162/1)....
Gerçekleşen bu durum karşısında, davalı erkeğin, davacı eşine 31.05.2015 tarihinde fiziksel şiddet uyguladığı, kadının ceza dosyasındaki fiziksel şiddete dair raporunda belirtildiği üzere de, erkeğin kadının saçlarını kopardığının anlaşıldığı, bu haliyle davalı erkeğin, davacı kadına pek kötü ve onur kırıcı davranışta bulunduğunun (TMK m. 162) kabulü zorunlu hale gelmiştir. Öyleyse, Türk Medeni Kanununun 162. maddesine dayalı olarak açılan iş bu davanın kabulü gerekirken, reddi isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, duruşma için taktir olunan 1.480,00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27.02.2018(Salı)...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar taraf vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiş, Davacı kadın vekili kusuru ve tazminat taleplerinin reddini, Davalı erkek vekili davanın kabulünü istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK' nun 162. Maddesine dayalı hayata kast pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma, TMK'nun 163. Maddesine dayalı suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma, TMK'nun 166/1 maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır....
Kararın gerekçesiz olması, gerekçe ile hüküm fıkrasının arasında çelişki bulunması ve bu gibi kamu düzenine aykırılık teşkil eden ve istinaf denetim ve yargılamasının yapılmasına engel oluşturan hususlarda HMK’nın 353. maddesi kapsamında değerlendirilerek kararın kaldırılarak ilk derece mahkemesine gönderilmesini gerektirmektedir. Somut olayda; davacı, dava dilekçesinde boşanma nedeni olarak, ayrı, ayrı, TMK’nun 162. Maddesi gereğince, Onur kırıcı davranış, pek kötü muamele, TMK’nun 166/1. Maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma nedenlerine dayanmıştır. Davacının dava dilekçesinde iki ayrı boşanma sebebine dayalı, talebinin olduğu, mahkemece kısa kararda ve hükümde sadece davanın reddine demekle yetinildiği, kararın hangi talebe ilişkin olduğunun yeterince açık olmadığı, bu hususun gerekçeden de anlaşılmadığı görülmektedir....
kötü, onur kırıcı davranışlarına ilişkin açtığı davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
CEVAP Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve ikinci cevap (karşı davaya cevaba cevap) dilekçelerinde özetle; asıl davada dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, psikolojik şiddet uyguladığını, borçlandığını, birlik görevini ihmal ettiğini, aile arasında kalması gerekenleri başkaları ile paylaştığını, onur kırıcı davranışlarda bulunduğunu, hakaret ve tehdit ettiğini, iftira attığını, baskıcı olduğunu iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanmalarına, asıl davanın reddine, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A....
Davacım haysiyetsiz, şerefsiz, karaktersiz, onursuz, gurursuz olursa, (vasi atama dosyasındaki eşinden bahsediyor) beni yargılayan mahkemede laik T.C. yasalarını uygulamayıp F tipi bir yargılama yaparsa küçük bir ateşin üzerine benzin dökmeye benzer..." şeklindeki ifadeler içeren bir mektup yazdığı, sanığın mektupta yazdığı cümleler her ne kadar sert, kırıcı, rahatsız edici olsa da, tüm koşullar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sanığın katılana yönelttiği sözlerin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı davranış-ağır eleştiri niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle tebliğnamenin bozma düşüncesine iştirak edilmeyerek yapılan incelemede; Eyleme ve yükletilen suça yönelik O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 03/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu, erkeğin hakaret, küfür ve bağırmalarının sıklığı ve içeriği itibariyle davranışlarının pek kötü ve onur kırıcı davranış niteliğinde olduğu gerekçesi ile her iki davanın da kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası ve 162 nci maddesi uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklar yararına aylık 1.200,00'er TL tedbir nafakası ile Hanzade için aylık 2.000,00 ve Nursime için aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve 2.500,00 TL yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 48.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....