DAVA KONUSU : Boşanma (Zina Nedeniyle) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; aile birliğinin temeli olan sevgi, saygı, ve fedakarlık ortamı kalmadığından, sorumsuzluk ve zarar verme anlayışı hakim olduğundan öncelikle ve tensiben; a) 6284 sayılı kanun kapsamında davacının ve çocukların yaşadığı ikametgah ve çocukların iş yerlerine ve torunlarının okullarına davalının yaklaşmaması kitle iletişim araçları ile rahatsız etmemesine ilişkin ve bu kanun kapsamındaki bilimum koruma tedbirlerinin alınmasına, b) Taşova Cumhuriyet Başsavcılığı 2020/151 Olay nolu dosyadaki kamera kayıtlarının istenmesine, c) 0538 858 99 60 ve 0530 089 36 05 özellikle nolu telefona ait son 2 yıllık HTS kayıtları tensiben istenmesine, 2)Davanın kabulü ile tarafların zina sebebiyle , mümkün olmadığı taktirde Hayata Kast Onur Kırıcı Pek Kötü Davranış nedeniyle bu da mümkün olmadığı takdir evlilik birliğinin temelden...
Maddesi gereğince pek kötü, onur kırıcı davranış nedeniyle açılan boşanma davasının REDDİNE, Birleşen dosya yönünden; Davalı Birleşen dosya davacısı tarafından davacı birleşen dosya davalısı aleyhine 4721 sayılı TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasının KABULÜNE, tarafların 4721 sayılı TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle BOŞANMALARINA, Davalı- birleşen dosya davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; davalı birleşen dosya davacısı kadın yararına 4721 sayılı TMK'nin 174/1 maddesi uyarınca 45.000,00- TL maddi tazminatın davacı - birleşen dosya davalısından alınarak davalı birleşen dosya davacısı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davalı - birleşen dosya davacısının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, Davalı - birleşen dosya davacısı kadın yararına 4721 sayılı TMK'nin 174/2 maddesi uyarınca 40.000,00 TL manevi tazminatın davacı- birleşen...
DAVA Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin babasından miras kalan daireye geçmek istemesi üzerine kadın ile aralarında tartışma çıktığını, kadının bu dairede davalının diğer kardeşlerinin de aynı apartmanda bulunması, aile arasında miras nedeni ile akraba kavgalarından sebep sürekli husumet yaşanması nedeni ile istemediğini, bunun üzerine erkeğin sinkaflı küfürler ve hakaretler ettiğini, 22.04.2018 tarihinde kadının geçirmiş olduğu ameliyat sonrası üstüne yürüyerek darp etmeye çalıştığını, erkeğin ekonomik durumunun iyi olmasına rağmen evi terk ettiği Haziran 2018'den önceki 3 ay boyunca ev kiralarını ödemeyerek, ameliyat öncesi de 4.000,00 TL masrafı karşılamayarak eşine karşı ekonomik şiddet uyguladığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 162 nci maddesi gereğince pek kötü ve onur kırıcı davranış, mümkün olmadığı taktirde 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden...
sayılı Kanun) 161 nci maddesi kapsamında öncelikle zina nedeniyle, bu talebin kabul edilmemesi durumunda ise 162 nci maddesi kapsamında onur kırıcı davranış sebebiyle, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 300.000,00 TL maddî ve 350.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve karşı dava etmiştir....
nde yaşanan kardeşlerinin yanına sığındığını, davalının, küçük çocuğu ... ile müvekkilini görüştürmediğini, davalının evlilikleri boyunca müvekkiline saygı ve sevgi göstermediğini, her defasında müvekkilini aşağıladığını, müvekkiline karşı sürekli sevmediğini, istemediğini söyleyerek ortak konuttan kovduğunu, müvekkili üzerinde baskı kurduğunu, müvekkilini ölümle tehdit ettiğini, beddua ettiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, müşterek çocuğu okula göndermediğini beyanla, tarafların öncelikle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 162 nci maddesinde düzenlenen hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmalarına, mümkün olmadığı takdirde 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ortak çocuk ...'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özellikle davacı kadının tanıklarının ifadesinde ve dosyaya sunulan fotoğraf değerlendirildiğinde; davalı erkeğin eşini aldattığı, davacı kadının her ne kadar zina özel nedeni ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmayı talep etmişse de zina özel nedenine dayanılarak açılan boşanma davasında zinanın özel şekil şartlarına tabi olduğu ve bu şartların oluştuğu konusunda yeterli delillendirme bulunmadığı, onur kırıcı davranış nedeniyle de özel şekil şartlarının yerine gelmediği; davalı erkek kusurlu olmadığını, aldatma olayının olması halinde bile eşinin kendisini affettiğini ve bu nedenle davanın reddine karar verilmesini gerektiğini ileri sürmüşse de davacı kadının önceki sadakatsizlik olaylarında eşini affetmiş olması son sadakatsizlik olayında da eşini affettiği anlamına gelmediği, bunun yanında sadakatsizlik olayının ortaya çıktığı tarihten sonra tarafların İngilterede bulunan şirketin kapatılması...
Maddesi uyarınca onur kırıcı davranışta bulunulması halinde boşanma davası açılabileceğini, davacının tüm bu olumsuzluklara dayanamayarak 8 ay önce evini davalıdan ayırarak Karşıyaka'ya taşınmak zorunda kaldığını, evliliğin davacı için çekilmez hale geldiğini ve davacının tamamen kusurlu davrandığından, davacının işlediği tehdit ve hakaret suçlarının TMK 162. Meddesi kapsamında pek tötü veya onur kırıcı davranış sayılacağından boşanmalarına, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına , ortak çocuk Batuhan'ın velayetinin davacı babaya verilmesine, davacı lehine 250.000 TL manevi tazminata, 150.000 TL maddi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili, davacıya hiçbir hakaret veya onur kırıcı davranış veya ifadelerinin olmadığını beyan etmiştir. Bu konuda tarafların tanıkları dinlenmiş, davacı tanığı Esen Özkaplan "yaşlı tabiri kullanılması küçümseyici ve onur kırıcıdır." şeklinde beyanda bulunmuş, diğer davacı tanığı Kazım Çoktaşar, davacıya karşı bir hakaret görmediğini ve duymadığını, davacının yıpranmasına bizzat tanık olmadığını beyan etmiştir. Dinlenen davalı tanıkları da, davacıya karşı bir hakaretin olmadığını beyan etmişlerdir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin evlilik birliğinin yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediği, kadına baskı uyguladığı, onu kıskandığı, başkalarının yanında küçük düşürdüğü ve alkol kullandığı, böylelikle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu davacı kadının hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebine dayalı davasının şartlarının gerçekleşmediğinden bahisle davacı kadının 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesine dayalı olarak açtığı davanın reddine, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca açtığı davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına 80.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davasının ise dosyadan tefrikine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Asıl davanın KABULÜ ile, tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince BOŞANMALARINA, Birleşen dosya davacısının Hayata kast, pek kötü ya da onur kırıcı davranış(TMK 162), Suçişleme ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK 163) maddeleri yönünden davanın ispatlanmadığından ayrı ayrı reddine, Müşterek çocuklar 12/09/2010 doğumlu Hiranur Karabolat ve 07/11/2011 doğumlu Nisanur Karabolat velayetlerinin davalı karşı davacı anne üzerinde bırakılmasına, Velayeti anneye verilen müşterek çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, Davacı- karşı davalı kocanın Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, TMK 174/2 maddesi uyarınca 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı-birleşen dosya davacısı T4 alınarak davacı- birleşen dosya davalı T1’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine Davalı- karşı davacı kadının maddi ve manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE, Birleşen dosya davacısının ispatlanamayan ziynet alacağı talebinin reddine...