Davalı --------cevap dilekçesinde özetle; Şirketi tüketici mahkemesinin görevli olacağını, tazminat talep hakkının dain-i mürtehine ait olduğunu, bu kapsamda ---- yararlanacağını, kısmi dava açılmayacağını, sigortalının iki ayrı sigorta sözleşmesiyle -------vefat tazminatı bedelli poliçelerle sigortalandığını, sigortalıya konan kanser tanısının poliçeden bir yıl önce konduğunu, davacı taleplerinin teminat dışında kaldığını TTK m 1439 hükmünde yer aldığı üzere beyan edilmeyen husus ile gerçekleşen riziko arasında illiyet bağının olduğu hallerde sigortacının ödeme yükümlülüğünün sona erdiği hükmü bulunduğunu, hayat sigortası yapılmasında sigortalının menfaatinin olduğunu, faiz taleplerini kabul etmediklerini davanın reddini talep etmişlerdir....
Davalı --------cevap dilekçesinde özetle; Şirketi tüketici mahkemesinin görevli olacağını, tazminat talep hakkının dain-i mürtehine ait olduğunu, bu kapsamda ---- yararlanacağını, kısmi dava açılmayacağını, sigortalının iki ayrı sigorta sözleşmesiyle -------vefat tazminatı bedelli poliçelerle sigortalandığını, sigortalıya konan kanser tanısının poliçeden bir yıl önce konduğunu, davacı taleplerinin teminat dışında kaldığını TTK m 1439 hükmünde yer aldığı üzere beyan edilmeyen husus ile gerçekleşen riziko arasında illiyet bağının olduğu hallerde sigortacının ödeme yükümlülüğünün sona erdiği hükmü bulunduğunu, hayat sigortası yapılmasında sigortalının menfaatinin olduğunu, faiz taleplerini kabul etmediklerini davanın reddini talep etmişlerdir....
Davalı --------cevap dilekçesinde özetle; Şirketi tüketici mahkemesinin görevli olacağını, tazminat talep hakkının dain-i mürtehine ait olduğunu, bu kapsamda ---- yararlanacağını, kısmi dava açılmayacağını, sigortalının iki ayrı sigorta sözleşmesiyle -------vefat tazminatı bedelli poliçelerle sigortalandığını, sigortalıya konan kanser tanısının poliçeden bir yıl önce konduğunu, davacı taleplerinin teminat dışında kaldığını TTK m 1439 hükmünde yer aldığı üzere beyan edilmeyen husus ile gerçekleşen riziko arasında illiyet bağının olduğu hallerde sigortacının ödeme yükümlülüğünün sona erdiği hükmü bulunduğunu, hayat sigortası yapılmasında sigortalının menfaatinin olduğunu, faiz taleplerini kabul etmediklerini davanın reddini talep etmişlerdir....
Dava; hayat sigortasından kaynaklanan tazminatın kredi borcuna ödenmesi bu sebeple borçlu olmadıklarının tespitine ilişkindir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK) 102 ve devamı maddelerinde acentelik müessesesi düzenlenmiş, 115/2. maddesinde acentenin müvekkili namına dava açabileceği gibi kendisine karşı da aynı sıfatla dava açılabileceği düzenlenmiştir. Acente müvekkili adına sözleşme yapma ve TTK'nın 116. vd. maddelerinde belirtildiği gibi müvekkili adına işlem yapmakla yetkili olup, müvekkili adına borçtan doğrudan sorumlu değildir. TTK.nın 119/2.maddesi hükmüne göre, acentenin aracılıkta bulunduğu veya akdettiği sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklardan dolayı acenteye karşı doğrudan dava açılamaz, icra takibi yapılamaz, asaleten husumet yöneltilemez, davalı ... Bank yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece verilen red kararı sonucu itibari ile doğru görüldüğünden davacılar vekilinin ve davalı ......
nin davalı bankadan zirai kredi kullandığını, banka ile yapılan kredi sözleşmesine göre kredinin geri ödemesinin 2012 yılından itibaren başlayacağı, kredi kullanma anında komisyon vs. masraflar kesildiği gibi, 57.33-TL de hayat sigortası primi kesildiğini, müvekkillerinin babasının 01.04.2012' de vefat ettiğini, müvekkillerinin geri kalan borcun hayat sigortasından karşılanması için davalı bankaya müracaat ettikleri halde davalı bankanın kredi borcunu sonlandırmayıp, murisin 75 yaş ve üzeri olması nedeniyle 2012 yılı için hayat sigortasının yapılmadığını bildirdiklerini, davalı bankanın ücret aldığı halde sadece bir yıla mahsus hayat sigortası yapmasının yasa ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, dava konusu krediden müvekkillerinin 20.000-TL borçlu olmadıklarının tespitine ve davalı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Tüketici Kredisinden Kaynaklanan KARAR : BAKIRKÖY 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİnin 25/01/2021 tarihli ve 2019/188 E. 2021/36 K. sayılı dosyasında verilen kararda vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davacının annesi, vefat eden Henife Aydın' ın Ziraat Bankası A.Ş. den 25.000.000.TL tutarlı, 36 ay vadeli tüketici kredisi kullandığını, kredinin kullanımı sırasında 10/09/2018 başlangıç tarihli, 20/09/2021 bitiş tarihli, 25.000.00.TL tutarlı 3 yıl süreli 60666409 sertifika numaralı uzun süreli tüketici kredisi grup hayat sigortası sözleşmesinin akdedildiğini ve sigorta ettiren tarafından 10/09/2018 tarihinde imzalandığını, sigorta geçerlilik süresi içerisinde sigortalı Henife Aydın' ın 05/10/2018 tarihinde vefat ettiğini beyanla sigorta tazminatı alacağının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
in 19/07/2012 tarihinde vefat ettiğini, müvekkillerinin murisinin sağlığında doktor olduğunu, ......
durumunda icra takibiyle karşılaşılabileceğini ve bu nedenle müvekkillerinin borcu ödemeye devam ettiklerini, Davalı banka görevlilerince hayat sigorta poliçesinin bir yıl olarak yapıldığı ve vefat tarihinin poliçe süresinin dışında olmasından dolayı kapsamadığını, Kredili Hayat Sigortasının yıllık olarak yenilenmesi ve bildirim yapılması sorumluluğunun davalı bankaya ait olduğunu ve bildirim yapılmadığını belirterek, ödenmeyen taksitler için menfi tespit, ödenen kısmın ise iadesini talep ve dava etmiştir....
Sa Emeklilik ve Hayat A.Ş'ye kullanmış olduğu kredi için zorunlu olarak kredi hayat sigortası yaptırdığını ve primlerini ödediğini, ...’in vefatı üzerine müvekkillerinin davalı sigorta şirketine başvurarak vefat tazminatının ödenmesini talep ettiklerini, davalı sigorta şirketinin ise müteveffa sigortalının poliçe başlangıç tarihinden önce hipertansiyon hastası olduğu halde kredi hayat sigorta başvuru formunda söz konusu rahatsızlığını beyan etmediği, hayat sigortaları genel şartları madde C.2 /2.2 uyarınca beyan yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle TTK 1290 gereğince cayma-fesih hakkınının kullanıldığı ve poliçenin hükümsüzlüğü nedeniyle vefat tazminatının ödenmesinin mümkün olmadığının bildirildiğini; oysa ki müteveffa sigortalının hayat sigortası yaptırdığı tarihte hipertansiyon hastası olmadığını, sadece halsizlik nedeniyle başvurulan pratisyen hekim tarafından tansiyonunun düzene girmesi için geçici mahiyette iki defa ilaç yazıldığını, bu sorunun daha sonları düzeldiğini ve...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/10/2019 NUMARASI : 2018/820 ESAS - 2019/687 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Can Sigortasından Kaynaklanan) KARAR : İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Uşak 1....