İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T7. vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının mevcut olmayan hayat sigortasına dayalı işbu davayı kötüniyetli olarak müvekkil bankaya yönelik açtığını, ihtiyari hayat sigortasının zorunlu sigorta olmayıp müvekkili banka tarafından yapılmasında ve prim borçlarının ödenmesinde herhangi bir sorumluluk bulunmadığını, müvekkili bankanın basiretli davranarak ödenmeyen sigorta primlerine yönelik sigortalı murise bilgilendirme SMS’leri gönderdiğini, buna rağmen aylarca sigorta primi ödemeyen ve sigorta akıbetini sorgulamayan murisin, iptal edilen hayat sigortası poliçesine ilişkin müvekkili bankaya kusur izafe edilmesi mümkün olmadığını, bir an için sigorta poliçesinin yürürlükte olduğu düşünülmesi halinde, vefat sebebinin araştırılmaksızın doğrudan murisin sigorta tazminatından yararlanacağı doğrultusunda karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının aleyhe olan yönlerinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Anılan Uluslararası sözleşme hükmü ile, sözleşme hükmünün düzenlendiği bölüm birlikte değerlendirildiğinde; bir kimsenin Türk sigortasına girmeden önce, sözleşme hükmü kapsamında, malüllük, yaşlılık ve ölüm Sigortalarından Alman rant sigortasına girmiş bulunması halinde, rant sigortasına giriş tarihinin, Türk sigortasına giriş tarihi olarak kabul edilmesi gerekecektir....
Davalı, kaza nedeniyle oluşan zarar konusunda davacıyla anlaştıklarını, adli mercilere ve trafik sigortasına başvurmama şartıyla senet düzenlediklerini, anlaşma şartlarını senedin arka yüzüne yazarak imzaladıklarını, davacının bu anlaşmaya uymadığını, trafik sigortasına başvurarak zararını tahsil ettiğini, sigortanın kendisine rücu etmesi üzerine 11.250.00 TL ödeme yaptığını, davacının zararını mükerrer olarak tahsil etmek istediğini ve haksız olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, kaza nedeniyle oluşan zararının tazmini için senet düzenlediklerini ve bu senedin ödenmediğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı, davacıyla trafik sigortasına başvurmamak şartıyla anlaşmasına rağmen davacının trafik sigortasına başvurarak zararını tazmin ettiğini, oluşan zararı ikinci kez tahsil etmek istediğini ve senet bedelini talep etmekte haksız olduğunu savunmuştur....
girişinden önce âkit ülke sigortasına girdiği tarihin Türk sigortasına girdiği tarih olarak kabul edileceğine ilişkin özel hüküm bulunan ülkelerdeki sigortalılık sürelerini borçlananların âkit ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilir.” cümlesi eklenmiştir....
girişinden önce âkit ülke sigortasına girdiği tarihin Türk sigortasına girdiği tarih olarak kabul edileceğine ilişkin özel hüküm bulunan ülkelerdeki sigortalılık sürelerini borçlananların âkit ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilir.” cümlesi eklenmiştir....
Federal Cumhuriyeti arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin uzun vadeli sigorta kollarından olan “Malüllük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları (aylıkları)” başlıklı beşinci bölümde düzenlenen konuya ilişkin Ek Sözleşmenin 29’uncu madde 4’üncü fıkrasının “(4) Bir kimsenin Türk sigortasına girişinden önce bir ... rant sigortasına girmiş bulunması halinde, ... rant sigortasına girişi, Türk sigortasına giriş olarak kabul edilir.” hükmünü içermekte olup, anılan Uluslararası İkili Sözleşme hükmü ile sözleşme hükmünün düzenlendiği bölüm birlikte değerlendirildiğinde, bir kimsenin Türk sigortasına girmeden önce, sözleşme hükmü kapsamında, malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından ... rant sigortasına girmiş bulunması halinde, rant sigortasına giriş tarihinin, Türk sigortasına giriş tarihi olarak kabul edilmesi gerekeceği düzenlenmiştir. Öte yandan, dava dosyası içerisinde yer alan ve benzer nitelikteki dava dosyalarına gönderilen davalı Kurum yazıları ile ekli tercümeli ......
Mahkemece, bir yandan Uluslararası sözleşme hükmüne dayalı olarak Alman Rant Sigortasına giriş tarihi olan 04.04.1982 tarihi esas alınırken; bir yandan da anılan tarihe 3201 sayılı Kanunun 5’inci maddesi hükmü uygulanmak suretiyle davacının Türkiye sigorta başlangıç tarihinin 01.09.1982 tarihi olduğu gerekçesiyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiştir....
Arasında Sosyal Güvenlik Sözleşmesinde, davacının Türk sigortasına girişinden önce .. sigortasına girdiği tarihin Türk sigortasına girdiği tarih olarak kabul edileceğine dair özel hüküm bulunmadığı, henüz yapılmış bir borçlanma işlemi ve ödenmiş borçlanma bedeli de bulunmadığından davacının Türkiye'deki hizmet başlangıcının dava tarihinden itibaren davacının borçlanacağı kadar süre geriye gidilmek suretiyle tespitinin de mümkün bulunmadığı anlaşılmakla sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti isteminin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı ve bu kararın onanmasına dair Dairemizin ....01.2015 tarih ve 2014/24189 E. 2015/220 K. Sayılı kararı maddi yanılgıya dayalı olup davalı Kurum vekilinin bu yöndeki itirazları yerindedir. Hal böyle olunca davalı Kurum vekilinin maddi hatanın düzeltilmesi istemi kabul edilmeli, Dairemizin onama kararı kaldırılmalı ve Mahkemenin hükmü yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda kısmen bozulmalıdır....
Hukuk Dairesi, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, .... sayılı anılan kararında belirtildiği üzere; Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin 29’uncu maddesinin 4’üncü bendinde, “Bir kimsenin Türk sigortasına girişinden önce bir Alman Rant Sigortasına girmiş bulunması halinde, Alman Rant Sigortasına girişi, Türk sigortasına giriş olarak kabul edilir.” hükmüne yer verilmiş ise de bu hüküm, sözleşmenin 27’inci ve 29’uncu maddeyle bir bütün olarak yorumlanmadıkça tek başına uygulanamaz. Nitekim 29’uncu maddenin 3’üncü bendinde, 27’inci maddeye yollamada bulunularak, “...ancak, sözleşmenin 27’inci maddesine göre bir aylık veya gelir talep etme hakkının mevcut olması halinde, aşağıdaki hükümler uygulanır.” denmektedir. Kaldı ki, sözleşme hukukunda, sözleşme bir bütün olarak yorumlanıp aleyhe ve lehe olan hükümler birlikte uygulanır. Bu ilke, özel hukuk sözleşmelerinde olduğu gibi sosyal güvenlik sözleşmeleri bakımından da geçerlidir.(Yargıtay Kararları Dergisi, Cilt 28, Sayı 5, Mayıs 2002, s. 685-686.)...
dayalı olduğu gibi, bozma gereğinin tam olarak yerine getirildiğinden bahsedilmesi de mümkün değildir....