Şubesi'nden kullandığı konut kredisi kapsamında, kapsamlı yıllık kredi hayat sigortası poliçesi düzenlendiği, kazaen malüliyet teminat tutarının 42.600,00 Euro olduğu, ... Bankası ... Şubesi'nin poliçede dain-i mürtein olarak yer aldığı, davacı tarafından muvafakat için ... Bankası ... Şubesi'ne başvurulduğu ancak talebin sonuca bağlamadığı, mahkemeye de muvafakat verilmediğine dair bildirimde bulunulmadığı, bu durumda davacı tarafın dain mürtehinden muvafakatın almış olduğunun kabulü gerektiği, davacının meslekten kazanma gücü kayıp oranının %39 olduğu ve bu oran doğrultusunda tazminat hesabının yapıldığı gerekçesiyle 16.614,00 Euro'nun dava tarihinden itibaren ...'nca yabancı paraya uygulanacak en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davacı temyiz etmiştir. 1- Dava, kapsamlı hayat sigortasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, bozmadan sonra ......
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; sigortalı murisin, akit yapıldığı esnada kendisinde var olan ve Adli Tıp Kurumu raporunda ölüme etkisi olabileceği bildirilen rahatsızlıklarını davalı şirkete bildirmeden sigorta poliçesi imzalanmış olduğundan, murisin davalı sigortaya doğru beyanda bulunmadığı anlaşıldığından davalı sigorta şirketinin tazminat ödeme yükümlülüğü olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacılar vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava; hayat sigortasından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 28.11.2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki hayat sigortasından kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı Vakıf Emeklilik Grup Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili; davacının eşi muris ...'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava;özel hayat sigortasından kaynaklanan tazminat davasıdır. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır....
BİLDİRİLEN İSTİNAF NEDENİ: Davacılar vekili; davacı müvekkillerinin murisinin kredi kullandığı tarih itibariyle kredi borcunun teminat altına alınabilmesi için davalı şirket ile hayat sigortası poliçesi düzenlendiğini, bu nedenle hayat sigortasına ilişkin tüm poliçelerin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini, bu kapsamda ilk yapılan hayat sigortasından itibaren yapılan tüm hayat sigortası poliçelerinin aynı kredi borcunun teminat altına alınması amacıyla yapıldığını ve dosya borcunun tamamını karşıladığını, bu durumda kalan borç ödendikten sonra vefat eden kişinin ödemiş olduğu miktarın da sigorta kapsamında olduğunu ve mirasçılarına ödenmesi gerektiğini, davalı şirketin kendi kusuru ile davanın açılmasına sebebiyet verdiğini, buna rağmen davacı müvekkillerinin alacağından daha fazla miktarda ilam vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini bildirerek istinaf itirazında bulunmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, hayat sigortasından kaynaklanan sigorta bedelinin ödenmesi istemine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Yerel Mahkeme tarafından davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, verilen karar davalı şirket vekili tarafından, davalı şirketin bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediği yönündeki değerlendirmenin hatalı olduğu, sigortalının beyan yükümlülüğe aykırı hareket ettiği, davalıdan gizlediği hastalığı ile vefatının bağlantılı olduğu, davalı şirkete atfedilebilecek bir kusurun bulunmadığı, itirazlarının değerlendirilmediği gerekçesi ile istinaf edilmiştir. Dava belirsiz alacak davası olarak açılmış,13.01.2023 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değeri 30.000,00- TL olarak belirlenmiştir....
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, hayat sigortasından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. veya 45. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. veya 45. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, Dair; HMK'nın 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda 14/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
ın sunduğu 06/06/2024 tarihli bilirkişi raporu, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, hayat sigortasından kaynaklı tazminat talebine ilişkindir. Yargılama devam ederken davacı vekilinin 21/10/2024 tarihli celsede feragat beyanından bulunarak davadan feragat ettiğini bildirmiştir. Davadan feragat 6100 sayılı HMK'nun 307 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre feragat, davacının talep sonucunda kısmen veya tamamen vazgeçmesi diye tanımlanmıştır. Feragatin kayıtsız ve şartsız olacağı, dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği belirtildikten sonra hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı açıkça belirtilmiştir....
Şubesinden sabit faizli tüketici kredisi sözleşmesi ile 25.000,00 TL'lik 60 ay vadeli ihtiyaç kredisi çektiğini, ihtiyaç kredisini alırken vefat halinde 26.250,00 TL değerinde kredili hayat sigorta sigorta poliçesi imzalatıldığını belirterek müvekkillerinin murisinin kullandığı ihtiyaç kredisinin yenilenmiş hali ile kalan 22.600,00 TL ve 60 ay vadeli ihtiyaç kredisinin hayat sigortasından karşılanması gerektiğinden mezkur ihtiyaç kredisinde müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitine, davalı şirketin haksız ve yasaya aykırı cayma kararı ile dava tarihine kadar yapmış oldukları 2.832,35 TL bedelin her bir taksitin ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont ticari faizi ile birlikte istirdatına, tedbir kararı verilmediği taktirde ödemek zorunda kalacakları taksitlerin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte istirdatına, taraflar arasında imzalanmış hayat sigortası ve lehdarı dava dışı bankadan kullanılmış ihtiyaç kredisinin ödenerek borcun kapatılmasına,...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki hayat sigortasından kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; davacıların murisi Nuray Bilgeç'in dava dışı bankadan 19/07/2011 tarihinde çektiği kredi nedeniyle davalı sigorta şirketi ile hayat sigortası yaptırdığını ve Nuray Bilgeç'in kredi taksidi bitmeden 06/02/2015 tarihinde vefat ettiğini, söz konusu sigorta poliçesine göre muris ...'in sigorta primlerinin ilgili olduğu dönemlerde ve yenilenecek olan dönemler için kendisine ait banka hesabından sigorta bedelinin tahsil edilmesi hususunda davalı şirkete yetki verildiğini belirterek Hayat Sigorta bedeli olan 30.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....