sigortası yaptırmak için bir talepte bulunmadığını, müvekkili bankanın, kredi kullanan davacıya hayat sigortası yaptırma zorunluluğu bulunmadığını, ayrıca davacının hayat sigortası yaptırmak amacıyla bir talepte de bulunmadığını, dolayısıyla, müvekkili bankaya atfedilecek bir kusur bulunmadığını, davacının, hesabından kesilen sigorta prim tahsilatlarının hayat sigortası olduğunu zannettiğini iddia ettiğini, davacının kendi hatasından kaynaklanan bu yanılsama nedeniyle müvekkili bankaya kusur atfedilmesinin hakkaniyete ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERCE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince "...davanın davacılar murisinin vefatından önce tanzim edilen hayat sigortasına ilişkin olarak vefat teminatı kapsamından kaynaklı alacak davası olduğu,(Bireysel Kredilerle Bağlantılı Kredili Hayat Hayat Sigortası Poliçesinden kaynaklanan vefat tazminatının tahsili istemine ilişkin) mütefevva ile dava dışı ... arasında düzenlenen kredi sözleşmesinin tüketici kredisi olduğu, davanın tüketici işlemlerinden kaynaklı olduğu anlaşılmıştır. YARGITAY 11. Hukuk Dairesi 2018/601 E- 2019/2751 K Anılan nedenlerle somut uyuşmazlıkta tüketici mahkemelerinin görevli olması nedeniyle davanın usulden reddine..." gerekçesiyle karar verilmiştir....
Mahkemece, iddia, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, Hayat Sigortası Özel Şartlarının 3/4. maddesinde davaya konu teminatın serbest meslek çalışanları ya da devlet memurları için geçerli olduğunun belirtildiği, davacının bu şartı taşımadığı, bu itibarla davacının geçici iş göremezliğe dayanarak kredi koruma teminatlı hayat sigortasından yararlanma isteğinin yerinde olmadığı, sigorta poliçesinde finans kuruluşunun dain-i mürtehin ve lehdar olduğu, sigortadan yararlanmak için başvuru hakkının davacıya değil finans kuruluşuna ait olduğu, davacının kredi ödemesinin yapılmasını kredi verenden istemeden kendi isteği ile geçici malül kaldığı süreler için kredi tutarlarını ödediği, yasal yolları tüketmeden davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, hayat sigortasından kaynaklanan menfi tespit ve tazminat istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacılar tarafından davalı bankadan şubesinden muris tarafından çekilen konut kredisi nedeni ile tanzim edilen hayat sigortası poliçesi ile davalı bankaya borçlu olmadıklarının tespitini, 10.000 TL. tazminatın sigorta şirketinden tahsilini amacı ile iş bu davanın ikame edildiği, verilen hükmün Dairemizin ...... Es.- ....... Karar sayılı ilamı ile görev yönünden kaldırılması üzerine yeni esasla yargılamaya devam edildiği, mezkur dosyanın 12/02/2021 tarihli duruşmasında işlemden kaldırılmasına karar verilerek yasal üç aylık süre sonunda açılmamış sayılmasına karar verilmiş, verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
Dava; hayat sigortasından kaynaklanan tazminatın kredi borcuna ödenmesi bu sebeple borçlu olmadıklarının tespitine ilişkindir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK) 102 ve devamı maddelerinde acentelik müessesesi düzenlenmiş, 115/2. maddesinde acentenin müvekkili namına dava açabileceği gibi kendisine karşı da aynı sıfatla dava açılabileceği düzenlenmiştir. Acente müvekkili adına sözleşme yapma ve TTK'nın 116. vd. maddelerinde belirtildiği gibi müvekkili adına işlem yapmakla yetkili olup, müvekkili adına borçtan doğrudan sorumlu değildir. TTK.nın 119/2.maddesi hükmüne göre, acentenin aracılıkta bulunduğu veya akdettiği sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklardan dolayı acenteye karşı doğrudan dava açılamaz, icra takibi yapılamaz, asaleten husumet yöneltilemez, davalı ... Bank yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece verilen red kararı sonucu itibari ile doğru görüldüğünden davacılar vekilinin ve davalı ......
A.Ş. ile hayat sigortası poliçesi imzaladığını, öz konusu hayat sigortası, krediyle bağlantılı sigorta kapsamında yapıldığından davalı banka ... sıfatına haiz olduğunu, Her ne kadar hayat sigortası, mevzuatımızda zorunlu sigortalar arasında sayılmamış olsa da bankalar kullandırmış oldukları kredileri teminat altına almak adına kredi kullananlar lehine hayat sigortası yaptırılmasını sözleşmelerde şart koştuğunu, Taraflar arasında kredinin son taksit günü yani ... tarihinde, ... tarihinde kulandırılan ... TL tutarlı 4 ay vadeli 1,15 faiz tutarlı ticari kredisini yapılandırarak yeni ... TL tutarlı ve 1.49 faiz oranlı ve 60 ay vadeli ticari kredi sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme ile müteveffa yeni bir kredi kullanmamış olup önceki kredi sözleşmesi yapılandırıldığını, ... ... tarihinde vefat etmiş ve geriye yasal mirasçıları davacılar ... doğumlu ... ve ... doğumlu ... kaldığını, ...'ın vefatından sonra ......
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, işyeri sigortasından kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince, "Riziko mahalli konut ve işyeri olan mal ve sorumluluk sigortası sözleşmesi ile taşıma hukukundan doğup doğmadığına bakılmaksızın can-hayat sigortası sözleşmelerinden kaynaklanan davalar sonucu (rücu dâhil) verilen hüküm ve kararlar," ın incelenme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. veya 45. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine (veya ikiz dairesi olan 45....
GEREKÇE; Dava, hayat sigortasından kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir. Açılan davada öncelikle dava şartına yönelik olarak göreve ilişkin inceleme yapılmıştır. 6100 HMK'nın m. 1 hükmü uyarınca, göreve dair kurallar kamu düzenine ilişkin olup mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. HMK m. 114(1)-c hükmüne göre de mahkemenin görevli olması bir dava şartıdır. Aynı Kanun'un m. 115 hükmüne göre ise, dava şartlarının mevcut olup olmadığı, taraflarca ileri sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden gözetilir....
Hayat sigortasının aynı anda "Tüketici işlemi" sayılmadığı hallerde TTK 5.maddesi uyarınca hayat sigortasından kaynaklanan davalara bakmaya Asliye Ticaret Mahkemeleri görevlidir. Ticaret Mahkemesinin bulunmadığı yerlerde dava Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görülmelidir. Bu açıklamalara göre, eldeki davaya bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesinde olduğu halde davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılması doğru değildir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup mahkemece kendiliğinden (re'sen) dikkate alınmalıdır. Açıklanan gerekçe ve dosya kapsamına göre, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1- a-3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin yıllardır eczacılık yaptığını, Eczacılar Kooperatifi’nin uzun süredir üyesi olduğu, 1990'lı yıllarda ... şirketi aracılığıyla ile tüm riskleri içine alacak mahiyette hayat ve sağlık sigortası yapıldığını, daha sonra bu şirketin ... Sigorta A.Ş.'ye devrolduğunu, oradan da...Sigorta A.Ş. adını aldığını, müvekkilinin yaptırdığı hayat ve sağlık sigortası primlerini eksiksiz olarak ödediğini, halen de ödemeye devam ettiğini, müvekkilinin 2006 yılında kalp damar hastalığı nedeniyle ameliyat olması gerektiğinden, tedavi ve ameliyat giderlerinin hayat ve sağlık sigortasından karşılanması için davalı ...Ş.'...