Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında Ferdi Özel Birikim ve Büyüyen Çocuk Sigortası bulunduğu, davalının 2 ayrı dilekçesi üzerine birikim sigortası ve Büyüyen Çocuk Sigortası poliçelerinden davacı tarafından davalıya 04.04.2005 tarihli borç senedi ile birikim sigortasından 16.000,00 YTL Büyüyen Çocuk Sigortasından 6.600,00 YTL olmak üzere toplam 22.600,00 YTL borç verilerek davalının Koç Bank ... Şubesi'ndeki 6286 844 nolu hesabın 11.04.2005 tarihinde yatırıldığı, bu tarihten itibaren davalının hiçbir geri ödemede bulunmadığı ve 1 yıl dolmadan 21.02.2006 tarihli 1870-1871 nolu 2 ayrı dilekçe ile her iki sigortanın sonlandırılmasını ve ayrılmak istediğini talep ettiği, talebin kabul edilerek davalının İş Bankası ......

    K A R A R Davacı banka vekili, davalıların mirasbırakanı ...ın kullandığı kredinin ödenmeyen bakiye taksitlerinin tahsili amacıyla başlatılan takibe, hayat sigortası olduğundan bahisle davalı mirasçıların itiraz ettiklerini, mirasbırakan adına sigorta şirketine yapılan müracatın, ölüme neden olan hastalığın gizlendiği gerekçesi ile reddedildiğini ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili; kredinin kalan kısmının hayat sigortasından karşılanması gerektiğini savunarak; davanın reddini dilemiştir....

      İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, riziko mahali işyeri mali ve sorumluluk sigortasından kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince, "Riziko mahalli konut ve işyeri olan mal ve sorumluluk sigortası sözleşmesi ile taşıma hukukundan doğup doğmadığına bakılmaksızın can-hayat sigortası sözleşmelerinden kaynaklanan davalar sonucu (rücu dâhil) verilen hüküm ve kararlar," ın incelenme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. veya 45. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine (veya ikiz dairesi olan 45....

      Tüketici Mahkemesi ve Kayseri Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, hayat sigortasından kaynaklanan vefat tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Kayseri 7. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın sigorta sözleşmesinden kaynaklandığı ve 6502 sayılı Kanun kapsamında bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Kayseri 3. Tüketici Mahkemesince, davanın mutlak ticari dava olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir....

        İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, işyeri riziko sigortasından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince, "Riziko mahalli konut ve işyeri olan mal ve sorumluluk sigortası sözleşmesi ile taşıma hukukundan doğup doğmadığına bakılmaksızın can-hayat sigortası sözleşmelerinden kaynaklanan davalar sonucu (rücu dâhil) verilen hüküm ve kararlar" ın incelenme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. veya 45. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine (veya ikiz dairesi olan 45....

        Halk Bankası A.Ş'den 214.000,00 TL miktarlı ve 10 yıl vadeli konut kredisi çektiğini ve 1.307,30 TL prim bedelli hayat sigortası yapıldığını, primin ödendiğini, Sait Boyraz'ın 27.12.2016 tarihinde vefat ettiğini, ölüm tarihine kadar 120 ay üzerinden çekmiş olduğu kredinin 66 aylık bakiyesini ödediğini, geriye 54 aylık borcu kaldığını, 2012 yılında banka tarafından hayat sigortasının muris adına otomatik olarak yenilendiğini, ancak mirasçıların bankaya müracaat ettiğinde 2013 yılı ve devam eden yıllar için davalı banka tarafından muris adına hayat sigortası yapılmadığının anlaşıldığını beyanla; murisin davalı bankaya kalan borcunun işletilecek faiz ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince davanın aktif husumet yokluğundan reddine yönelik karar tesis edilmiştir....

        yetkili olduğu, davacı her ne kadar hayat sigortası primi adı altında ----- tutarında yapılan prim tahsilatının da iadesini talep etmiş ise de davalı bankanın kredi borçlusuna hayat sigortası yaptırmasındaki asıl amacının kredi borcunun teminat altına alınması olduğu, ancak belli bir prim ödeme borcu getirmekle birlikte hayat sigortası kapsamına alınmasında sigortalanan davacının da bir menfaatinin olduğu, sözleşme kapsamında davalıdan tahsil edilen hayat sigortasına ilişkin primlerin davalıdan tahsil edilmesinin mümkün olmadığı -------tarafların tacir olması nedeniyle ve sözleşmenin tacir sıfatıyla davacı tarafından imzalanması nedeniyle davacının sözleşme ile hüküm altına alınan hesap işletim ücreti ve masraf ve komisyonlara itiraz edemeyeceği ve bunları davalıdan talep edemeyeceği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Davalı kooperatif vekili, davacıların murisinin ortaklığa girişte 1931 olan doğum tarihini 1942 olarak bildirdiğini, bu aldatıcı beyan nedeniyle sigorta şirketince kredi borcunun hayat sigortasından karşılanmadığını, müvekkili kooperatife atfedilecek bir kusur bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ...Ş. ve dahili davalı ... Emeklilik A.Ş. vekili, müvekkili ...'nin dahili dava yoluyla davaya dahil edilmesinin mümkün olmadığını, diğer davalı kooperatif tarafından düzenlenen poliçede davacıların murisinin doğum tarihinin 1942 olarak gösterildiğini, oysaki gerçek doğum tarihinin 1931 olduğunun ortaya çıktığını, hayat sigortası genel şartları ve şirket uygulamaları gereği 75 yaşın üzerindekilere hayat sigortası poliçesi düzenlenmediğini, gerçeğe aykırı düzenlenen poliçe nedeniyle müvekkili şirketlerin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

            Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, hayat sigortasından kaynaklanan tazminat istemlerine ilişkindir. Ankara 13....

              Dava, hayat sigortasından kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu