WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın 12.02.2011 tarihinde öldüğünü, murisin sağlığında davalı kooperatiften farklı tarihlerde tarım kredileri kullandığını ve bu krediler için diğer davalı sigorta şirketine hayat sigortası yaptırdığını, ancak; müvekkillerinin miras bırakanının ölümünden sonra kooperatifin kredi alacaklarını davalı sigorta şirketinin tazminat ödemeye yanaşmaması nedeniyle müvekkillerinden talep ettiğini, müvekkillerinin şifahi görüşmeleri üzerine miras bırakanın yaşının 75'in üzerinde olması nedeniyle sigorta yapılmadığı söylenerek murisin yatırdığı sigorta primlerinin iade edildiğini, ilk prim yatırıldıktan sonra muris öldüğü için sigorta poliçesinin geçerli hale gelmiş olduğunu, kaldı ki; murisin son krediyi kullandığı zaman 75 yaşını doldurmamış olduğunu, sigorta yapılamayacağını öğrenen kooperatifin kendisinin sigortayı yapması gerektiğini belirterek 16.211,00 TL'nın avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 09.12.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini...

    Davacılar murisinin kullanmış olduğu banka kredisi nedeniyle, 18/12/2014-2015 tarihlerini kapsayan hayat sigorta sözleşmesi düzenlenmiş; poliçenin düzenlenmesinden sonra, 25/06/2015 tarihinde davacıların murisi vefat etmiştir. Sigorta sözleşmesi kurulurken sigortalıya yüklenen doğru bilgi verme (ihbar) yükümlülüğünü düzenleyen 6102 sayılı TTK'nın 1435, 1439 ve 1440. maddeleri ve Yargıtay'ın yerleşik kararları ile hayat sigortalarında da uygulanmaktadır. Hatta anılan bu düzenleme, Hayat Sigortası Genel Şartlarının C-2.2. maddesi ile sözleşme hükmü halini almıştır....

      Hayat ve Emeklilik A.Ş vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi Mehmet Salih Bingöl'ün davalı bankadan 20.000,00 TL toplam bedelli 48 ay vadeli tüketici kredisi alıp bu kredi nedeniyle sigorta başlangıç tarihi 21.05.2010 olan 4 yıllık hayat sigortası yapıldığını, ancak murisin vefatı üzerine davalı sigorta şirketine başvurarak hayat sigortası bedelini talep etmelerine rağmen ödeme yapılmadığını belirterek davalılara borçlu olmadıklarının tespitini, sigorta tazminatının ödenmesini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davalı ... Bankası AŞ ... Şubesi ile davacıların murisi ... arasında 21/05/2015 tarihinde imzalanan 20.000,00 liralık kredi sözleşmesi nedeniyle davacıların davalı ......

        üzerine banka tarafından 27/04/2006 tarihinde ihtarname çekildiğini, müvekkillerinin 05/05/2006 tarihinde davalı şirketten ölüm tazminatının ödenmesini, banka borcunun kapatılmasını, bakiye sigorta alacağının ödenmesini istediğini ancak dava dışı bankanın müvekkilleri hakkında icra dosyasından tüketici kredisine dayanak yapılan ve alınan ipoteğin paraya çevrilmesini teminen takip yaptığını beyanla, hayat sigorta poliçesinden doğan ölüm tazminatı ile uğranılan diğer zarar- lardan şimdilik 30.000 TL maddi tazminatın 15/08/2005 tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş, birleşen davada; hayat sigorta poliçesinden doğan ödenmesi gereken ölüm tazminatından bakiye 70.000 TL'nin 15/08/2005 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile davalıdan tahsilini, ayrıca icra dosyasında müvekkilleri hakkında yapılan takipte talep edilen takip miktarındaki 9.183,36 TL akdi ve temerrüt faizi, ..., ihtarname masrafı, takipten itibaren dava tarihine kadar hesaplanan temerrüt faizi,...

          Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 46.000,00 TL'nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bu bedelin 1.000,00 TL'sine 18/02/2016 tarihinden itibaren, 45.000,00 TL'sine ıslah tarihi olan 04/12/2017 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili ile katılma yoluyla davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, tüketici kredisi nedeni ile hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın emeklilik ve hayat sigorta poliçesinden kaynaklanmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 11.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 11/01/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Böyle bir halde, sigortalı durumda olan rehin hakkı sahibi olduğuna göre, sigorta şirketinden tazminat talep etme hakkının da öncelikle ona ait olması gerekir. Sigorta ettiren, ancak sigortalı malın dain ve mürtehini olan ve lehine sigorta edilenin açık muvafakatini almak ve o suretle sigortadan, şayet kendi menfaati de zedelendiği takdirde, tazminat istemek hakkına sahip olur. Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanmakta olup, davacının murisi dava dışı bankadan kullandığı kredi nedeniyle hayat sigortası poliçesi yaptırmış ve poliçede kredi veren banka da menfaattar olarak gösterilmiştir. Murisin ölümünden, yani rizikonun gerçekleşmesinden sonra davalı, kredi borcunu bankaya karşı kapatmadığı gibi davacının ödeme talebini de reddetmiştir. Dava konusu kredi hayat sigorta poliçesinde menfaattar ... ... şubesi olduğuna ve bu poliçenin muris ... Kaymaz'ın ... ......

                Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, davacılar tarafından davalı aleyhine murisin hayat sigorta poliçesinden kaynaklı tazminat talepli mevcut davanın açıldığı, bu çerçevede yapılan incelemede, davacıların murisinin 6502 sayılı Tüketici Kanunu'nun 2/1-k maddesi uyarınca tüketici konumunda olduğu, davalının ise söz konusu tüketiciye hizmet sunan ve 6502 sayılı kanununun 2/1-ı sağlayıcı konumunda olduğu, taraflar arasındaki hayat sigorta poliçesinin düzenlenmesine ilişkin işlemin 6502 sayılı kanunun 2/1-l maddesi gereğince tüketici işlemi olduğu, davacıların mevcut olayda murislerinin davalı ile imzalamış olduğu hayat sigorta poliçesi kapsamında davalıya başvurduğu, aynı konuya ilişkin Yargıtay 13....

                  Şubesinden bireysel kredi kullandığını, kendisine hayat sigortası yapılması şartının koşulduğunu, be nedenle davalı nezdinde hayat sigortası yapıldığını, kredinin ilk taksitlerin muntazaman ödendiğini, bir süre sonra sigortalı ...'in 07/09/2013 tarihinde vefat etmesi üzerine mirasçılar tarafından kredi borcunun kalan kısımlarının hayat sigortasından karşılanması ve artan kısmında kendilerine iadesi için sigorta şirketine başvurulduğunu, sigorta şirketinin murisin daha önceden başka hastalığı bulunduğundan bahisle ödeme yapmadığını, bütün bu nedenlerle öncelikle şifahen öğrendikleri bankanın başlatacak olduğu tedbirlerin tedbiren ve teminatsız olarak durdurulması, murislerin sigorta kapsamında borçlu olmadıklarının tespitine ve kredi hayat sigortası teminatı kapsamında arta kalan kısmın şimdilik 20.000,00 TL'nin avans faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ......

                    Dava trafik kazasından değil iş yeri sigorta poliçesinden kaynaklanmaktadır. Antalya Bölge Adliye Mahkemeleri arasındaki iş bölümünü düzenleyen kararın 11. Hukuk dairesinin görev alanını düzenleyen bölümünün 18. maddesine göre "Riziko mahalli konut ve işyeri olan mal ve sorumluluk sigortası sözleşmesi ile taşıma hukukundan doğup doğmadığına bakılmaksızın can-hayat sigortası sözleşmelerinden kaynaklanan davalar sonucu (rücu dahil) verilen hüküm ve kararlar, " 11. Hukuk Dairesinin görev alanı içerisindedir. Eldeki uyuşmazlıkta davacı sigorta şirketi iş yeri sigorta poliçesine (mal sigortası) dayalı olarak sigortalısına ödediği tazminatın rücuen zarar sorumlusu olduğunu iddia ettiği davalıdan tahsilini talep etmektedir. Dairemiz iş bölümü kararının dairemizin görev alanını düzenleyen 21. maddesine göre yalnızca kasko sigortasından kaynaklanan rücuen tazminat davaları konusunda görevli olup, mal sigortasından kaynaklanan eldeki uyuşmazlıkta 11. Hukuk dairesinin görevli olduğu açıktır....

                      UYAP Entegrasyonu