Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın Vakıfbank'a ait olan borcundan hayat sigorta poliçesi gereğince davalının sorumlu olduğunun tespiti talep edilmiştir. Davalı vekili, sağlık beyanında gerçeğe aykırı beyanda bulunulduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; Muris ...'ın Türkiye ... Bankası ...O.'na olan borcunun hayat sigortası poliçesi kapsamında olduğu ve davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunun tespitine, karar verilmiş; hüküm, davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, sigorta poliçesinden kaynaklanan sorumluluğun tespiti istemine ilişkindir....

    na olan borcunun hayat sigortası poliçesi kapsamında olduğu ve davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunun tespitine, karar verilmiş; hüküm, davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, sigorta poliçesinden kaynaklanan sorumluluğun tespiti istemine ilişkindir. HMK'nın 280. maddesi hükmüne göre "Bilirkişi, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir."...

      gizlediği gerekçesiyle tazminat ödemediğini, oysa mütevefanın ölüm anına kadar bildiği hiçbir hastalığının olmadığını ileri sürerek şimdilik sigorta poliçesinden kaynaklanan 10.000 TL ölüm tazminatının ödenmesini talep ve dava etmiştir....

        Davalı vekili, sigorta poliçesinde daini mürtehin şerhi bulunmasına rağmen lehine şerh bulunan kurumun muvafakiyetinin alınmaması sebebiyle davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, sigortalı hayvanın küpesinin düşmesi sebebiyle poliçe özel şartları gereği zararın teminat kapsamı dışında bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davacıya ait büyükbaş hayvanın davalı sigortacı nezdinde hayvan hayat sigorta poliçesi ile sigortalandığı, sigortalı hayvanın hastalanarak ölmesi nedeniyle davalı sigortacının 4.000 TL sigorta bedelinden sorumlu olduğu, sigortalı hayvanın kulak küpesinde bir sorunun bulunmadığı gerekçesiyle 4.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, hayvan hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir....

          Kredi kullanan tüketici adına yapılan hayat sigortası poliçesi mevcutken, bankanın tüketicinin ölümü nedeniyle, tüketicinin mirasçısından ödenmeyen bakiye kredi alacağını talep ve tahsil etmesi, sigorta hukukunun temel ilkelerine ve sigorta yapılmasının amacına aykırılık oluşturacağı gibi sigorta yapılmasına duyulan güven ve itimadı da zedeler. Bu nedenle banka alacağını öncelikle sigorta poliçesinden tahsil etmelidir. Medeni Kanun'un 2. maddesinde, "Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” hükmü düzenlenmiştir. Buna göre, tüm hukuki yollar davalı banka tarafından tüketilmeden mirasçılardan kredi borcunun tahsil edilmesi dürüstlük kuralına uygun düşmemektedir....

          Mahkemece, tüm dosya kapsamından sigorta şirketlerinin kusursuz sorumluluk esaslarına göre hareket ettiği ve sigorta işleminin yaptıran kişinin meydana gelebilecek herhangi bir kaza ve ani ölüm durumunda sigortanın sağladığı güven ilkesinden faydalanmak istediği duygusu hareketi ile sigorta işlemlerini yaptırdığı gerekçesi baz alınarak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tüketici kredisi nedeni ile hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 266/1. maddesinde "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir" düzenlemesi benimsenmiştir. Somut olayda uyuşmazlık ölen sigortalının ölüm nedeni ile önceden var olan hastalığı arasında uygun illilyet bağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır....

            ın 12.02.2011 tarihinde öldüğünü, murisin sağlığında davalı kooperatiften farklı tarihlerde tarım kredileri kullandığını ve bu krediler için diğer davalı sigorta şirketine hayat sigortası yaptırdığını, ancak; müvekkillerinin miras bırakanının ölümünden sonra kooperatifin kredi alacaklarını davalı sigorta şirketinin tazminat ödemeye yanaşmaması nedeniyle müvekkillerinden talep ettiğini, müvekkillerinin şifahi görüşmeleri üzerine miras bırakanın yaşının 75'in üzerinde olması nedeniyle sigorta yapılmadığı söylenerek murisin yatırdığı sigorta primlerinin iade edildiğini, ilk prim yatırıldıktan sonra muris öldüğü için sigorta poliçesinin geçerli hale gelmiş olduğunu, kaldı ki; murisin son krediyi kullandığı zaman 75 yaşını doldurmamış olduğunu, sigorta yapılamayacağını öğrenen kooperatifin kendisinin sigortayı yapması gerektiğini belirterek 16.211,00 TL'nın avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 09.12.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini...

              Davacılar murisinin kullanmış olduğu banka kredisi nedeniyle, 18/12/2014-2015 tarihlerini kapsayan hayat sigorta sözleşmesi düzenlenmiş; poliçenin düzenlenmesinden sonra, 25/06/2015 tarihinde davacıların murisi vefat etmiştir. Sigorta sözleşmesi kurulurken sigortalıya yüklenen doğru bilgi verme (ihbar) yükümlülüğünü düzenleyen 6102 sayılı TTK'nın 1435, 1439 ve 1440. maddeleri ve Yargıtay'ın yerleşik kararları ile hayat sigortalarında da uygulanmaktadır. Hatta anılan bu düzenleme, Hayat Sigortası Genel Şartlarının C-2.2. maddesi ile sözleşme hükmü halini almıştır....

                Hayat ve Emeklilik A.Ş vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi Mehmet Salih Bingöl'ün davalı bankadan 20.000,00 TL toplam bedelli 48 ay vadeli tüketici kredisi alıp bu kredi nedeniyle sigorta başlangıç tarihi 21.05.2010 olan 4 yıllık hayat sigortası yapıldığını, ancak murisin vefatı üzerine davalı sigorta şirketine başvurarak hayat sigortası bedelini talep etmelerine rağmen ödeme yapılmadığını belirterek davalılara borçlu olmadıklarının tespitini, sigorta tazminatının ödenmesini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davalı ... Bankası AŞ ... Şubesi ile davacıların murisi ... arasında 21/05/2015 tarihinde imzalanan 20.000,00 liralık kredi sözleşmesi nedeniyle davacıların davalı ......

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın emeklilik ve hayat sigorta poliçesinden kaynaklanmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 11.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 11/01/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu