Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile davalılardan ... Ltd.Şti.arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi’nde diğer davalıların da kefil olarak yer aldıklarını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine aleyhlerine girişilen takibe davalıların itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek itirazın iptali, takibin devamı ve % 40 oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüyle davalıların 12.225.98.-YTL.ye yönelik itirazlarının iptaline, 11.268.53....

    Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın harici otomobil satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağa vaki itirazın iptali istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 18.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece; davanın faturalı mal satışından doğan alacağa ilişkin icra takibine itirazın iptali davası olduğu, HUMK’nun 10 ve BK.’nun 73. maddesi uyarınca davacının ikametgahı olan Kemalpaşa ilçesinin İzmir Büyükşehir Belediyesi sınırlarında kalması nedeniyle Kemalpaşa icra müdürlüğü ve İzmir Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili bulunduğu, davalının ve davacının ticari defterlerini inceleyen bilirkişi raporlarından davacının davalıdan 79.023,80 TL alacaklı bulunduğunun tespit edildiği, davalının 31.529,13 TL’lik kısmı kabul ettiği, işlemiş faizin dava konusu yapılmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının takibe itirazının iptaline, takibin 79.023,80 TL asıl alacak üzerinden devamına, hüküm altına alınan alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkin olup, yargılama sırasında taşınmaz tahliye edildiğinden mahkemece tahliye konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilirken itirazın iptali istemi kabul edilmiş, hükümde kabul edilen alacağa yönelik temyiz edilmiştir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 27.10.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkin olup, taşınmaz tahliye edildiğinden mahkemece tahliye yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilirken itirazın iptali istemi kısmen kabul edilmiş, hükümde kabul edilen alacağa yönelik temyiz edilmiştir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 23.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            İcra Dairesi'nin 2018/14950 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 89.012,10 TL yönünden iptali ile, takibin bu meblağ üzerinden devamına, Fazlaya ilişkin talebin reddine, İcra inkar tazminatının şartları oluşmadığından redine karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı davalı vekili istinaf etmiştir....

            Mahkemece; davanın kabulü ile; taraflar arasında 03.06.1986 tarihinde haricen düzenlenen taşınmaz mal satışına ilişkin sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitine, davacıların yaptıkları ödemelerin denkleştirici adalet kuralına göre hesaplanan güncel değeri olan 527.087,40 TL'nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara,kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Dava;harici taşınmaz satışından kaynaklı alacağın denkleştirici adalet ilkesine göre davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Geçersiz satış sözleşmesi gereğince; diğerinin mal varlığına kayan değerlerin iadesi "Denkleştirici Adalet" düşüncesine dayanmaktadır....

              Hukuk Dairesi’nce bozulması üzerine İcra Mahkemesi'nce, şikayetçinin ihtiyati haczinin 14.03.2008 günü konulduğu ve itirazın iptali davası sonunda verilen kararın kesinleştiği 04.11.2009 günü itibariyle kesin hacze dönüştüğü, şikayet olunanın ihtiyati haczinin 01.04.2008 günü konulduğu ve beş günlük itiraz süresinin geçirilmesi ile 06.04.2008 günü kesinleştiği ve bu itibarla İİK’nun 268. maddesi uyarınca her iki alacağa garameten pay ayrılması gerektiği gerekçesiyle sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir....

                Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, temyiz eden davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Dava, harici taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı satış bedelinin tahsiline yönelik olarak başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 30.7.1998 tarihli harici sözleşme ile davalıdan taşınmaz satın alıp bedeli olan 17.000 DM'ı ödediğini ve bu hususta 20.11.1998 tarihli taahütname düzenlediğini, ancak davalıya babası tarafından bırakıldığı iddia edilen bu taşınmazın dayanağı olan ölünceye kadar bakma akdinin sahte olduğunun ceza mahkemesince belirlendiğini, davalının aldığı bedeli ödemediği gibi icra takibinede itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatnın tahsilini istemiştir. Davalı, 30.7.1998 tarihli sözleşmede davacının alıcı sıfatının bulunmadığını, 29.9.2000 tarihli taahütnameyle ödeme taahüdünde bulunduğu şahsında davacı değil, ......

                    UYAP Entegrasyonu