Mahkemece, taşınmaz satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğu,davacının geçersiz sözleşme gereğince davalılara ödediği 100.000TL’yi geri istemekte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ...’in tüm,diğer davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Taraflar arasında taşınmaz satışı hususunda 18.12.2007 tarihli harici sözleşme düzenlendiği,davacının davalı ... hesabına 18.12.2007 tarihinde 75.000TL,davalı ... adına ancak dava dışı Salih Zeki Tırnaklı hesabına 23.1.2008 tarihinde 25.000TL havale yaptığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.Davacı,harici sözleşme gereğince tapunun kendisine devredilmediğini öne sürerek 2010/14848 2011/4511 Davalılara ödediği toplam 100.000TL’nin tahsili ve...
harici satışı için davalılara ödenen 4375 TL’nın ödendiği tarih olan 13/03/1972 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Denkleştirici Adalet İlkesi’ne göre hesaplanarak davacılara verilmesine, taşınmaz üzerinde yapılan yapının günümüz değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler. 10.07.1940 tarihli ve 1939/2 Esas, 1940/77 Karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre “Haricen yapılan (tapu memuru huzurunda yapılmayan) taşınmaz mal satışından dönüldüğünde, satış bedelini geri vermeyen taraf, parası geri verilinceye kadar yararlandığı ürünleri ödemek ve ecrimisil vermekle yükümlü değildir.” Şu halde Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre geçersiz sözleşmelerde, akdin geçersizliği sebebiyle her iki taraf verdiğini geri alabilir. '' şekli ile belirtildiği üzere harici satış sözleşmesinde taraflar geçersiz bir sözleşme ile yalnızca verdiğini geri alabilir. Bu doğrultuda davacının harici satış sözleşmesinden kaynaklı olarak talep edebileceği şey, sözleşmede kendi üzerine düşen edimidir. Bu sebeple harici satış sözleşmesi yönünden davacının tapu iptal ve tescil talebi kabul görmemiştir....
TL'ye satmasını sanığa söylediği, sonrasında sanığın ev almak isteyen katılan ile pazarlık yapıp .....TL'ye anlaştıkları, aralarında harici satış sözleşmesi yaptıkları ve sanığın katılandan ..... TL kaparo alıp evin devri husunda katılanı oyalayarak menfaat temin ettiğinin iddia edildiği olayda; Sanığın atılı suçlamayı kabul etmediği, katılanın ..... TL peşin verdiğini, iki gün sonra tapuda buluşma hususunda anlaştıklarını ancak sanığın gelmediğini, telefonlarına bakmadığı gibi iş yerini de kapattığını, parayı iade etmediğini beyan etmesi, tanık ..... evin satımı hususunda sanığa ..... TL ye satmasını söylediği, ancak satım yetkisini vermediğini, düşük fiyata sattığını öğrenince sanığa sorduğunda ...... TL ye sattığını söylediğini, düşük bedelle satması hususunda sanığa izin vermediğini beyan etmesi karşısında, sanığın ...... haberi olmaksızın ona ait evi belirtilen bedelin çok altında bir bedelle harici satış sözleşmesi düzenleyerek katılana satıp ........
K A R A R Davacı, davalıdan tapulu taşınmazı harici sözleşme ile satın alıp bedele mahsuben 500 YTl. peşinat verdiğini, sözleşmede satıştan vazgeçen tarafın 5000 YTL. cezai şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, davalının satış işlemini gerçekleştirmediğini ileri sürerek 5.500 YTL. nin faizi ile davalıdan alınmasını istemiştir. Davalı peşinat olarak verilen 500 YTL.b yönünden davayı kabul ettiğini, harici sözleşme ile kararlaştırılan cezai şartın istenemeyeceğini savunarak bu talebin reddine karar verilmesini istemiştir....
Dosya kapsamından; 30.01.2012 tarihli harici satış sözleşmesi ile dava konusu taşınmazın davalı tarafından davacıya satıldığı, yapılan sözleşme uyarınca davacının 2.000 TL'yi kapora olarak davalıya verdiği, yine aralarındaki harici satış sözleşmesi uyarınca davalının dava dışı S.. C..'a olan borcuna karşılık 77.000 TL'yi de dava dışı S.. C..'a ödediği, bu haliyle davacı tarafından davalıya toplam 79.000 TL'lik ödeme yapıldığı, ancak davaya konu taşınmazın davacıya devrinin yapılmadığı ve davalı tarafından dava dışı 3.bir şahsa tapuda devredildiği anlaşılmaktadır. Ancak, tapuda kayıtlı bir taşınmazın harici sözleşme ile satılması TMK.nun 705, BK.nun 213 (TBK.nun 237), Tapu Kanunu 26 ve Noterlik Kanununun 60.maddesi ile HGK.nun 15.11.2000 tarih, 2000/13-1612 E.-2000/1704 K.sayılı ilamı ile taşınmaz satış devri resmi olmadıkça geçerli değildir....
Tapusuz taşınmazın satışı resmi şekle bağlı olmadığından adi yazılı senetle satışı mümkündür....
Kabule göre de, tapuda kayıtlı taşınmazların harici satışı TMK'nin 706, 6098 sayılı TBK'nin 237, 818 sayılı BK'nin 213, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve satın alana herhangi bir hak bahşetmez. TMK'nin 706. maddesinde öngörülen resmi şekil bir ispat şartı olmayıp bir geçerlilik şekil şartıdır. Bu husus 6098 sayılı TBK'nin 237. maddesinde “Taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için resmi şekilde düzenlenmesi şarttır.” şeklinde açıklanmıştır. Bu sebeple resmi memur önünde yapılmayan harici satış senetlerine değer verilemez ve buna dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz....
ödenmediği anlaşıldığından davacı tarafın 21.492,28 TL bakiye kaparo bedelinin ödenmesi talebinin de reddi gerektiği gerekçesi ile; "Davanın reddine" karar vermiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile aralarındaki taşınmaz alım-satımına dair harici sözleşme gereği davalıya verilen kaparo bedelinin iadesi amacıyla davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu belirterek davalının icra dosyasına bildirdiği itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; davanın yasal süre içerisinde açılmadığını belirterek zamanaşımı itirazında bulunmuş, esas yönden ise, taraflar arasında herhangi bir alım satım ilişkisi bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....