Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı arsa malikleri yüklenicinin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini süresinde ve gereği gibi yerine getirmediğini, bu nedenle yüklenici aleyhine Ankara Onsekizinci Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/166 esas sayılı dosyası ile eksik işlerin tamamlanması için yetki verilmesi ve tazminat talepli dava açtıklarını ve bu davanın derdest olduğunu, derdest davanın sonucu beklenmesi gerektiğini ve davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, eserin arsa sahibinin reddedemeyeceği seviyeye getirilmemesi ve yüklenicinin arsa maliklerine borçlu bulunması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Somut olayda davacı, davalı arsa malikleri ile davalı K… … İnşaat Ltd. Şti. arasında 09.01.2004 tarihinde düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciye bırakılan 5 numaralı bağımsız bölümü 18.08.2005 tarihli harici satış sözleşmesi ile satın aldığını belirterek tapu kaydının iptali ile adına tescili isteğinde bulunmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz Gereği görüşülüp düşünüldü: Dava dosyası kapsamında sanık savunmalarında taraflar arasında taşınmazın harici satış sözleşmesi yoluyla yapılması ifade edildiği ancak katılan temyiz dilekçesinde sanığın harici satış yoluyla satın aldığı taşınmazın dava konusu taşınmaz haricinde başka bir taşınmaz olduğu ve sanık tarafından bedelinin tam olarak ödenmemesi nedeniyle bu taşınmazın da tapuda devir işleminin gerçekleştirilmediğinin belirtilerek doğrulanmaması karşısında, sanığın elinde dava konusu taşınmaza ilişkin herhangi bir harici satış sözleşmesi bulunup bulunmadığı veya dava konusu yere ilişkin açılmış olan tapu iptal tescil davası bulunup bulunmadığı araştırılıp, dava konusu yerde yöreyi iyi bilen mahalli bilirkişiler ve tanıklar eşliğinde keşif yapılarak sanık tarafından haricen satın alındığı iddia olunan taşınmazın dava konusu taşınmaz olup olmadığı, taşınmazın kime ait olduğu ve kim tarafından...

      BK’nun 117.m.) uyarınca, borçluya yükletilemeyen sonraki ifa imkânsızlığı hallerinde satış bedelini ödemekle yükümlü alıcının borcu sona ereceğinden,davalı satıcının karşı taraftan peşinat olarak ve taksit ödemesi olarak aldığı nakti ödemeyi sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre taşınmaz satış vaadi sözleşmesi hükümlerine göre taşınmaz alıcısına iade etmesi gerekir. Henüz almadığı şeyleri ise isteme hakkından mahrum olur....

      Hüküm ve temyiz * harici satış sözleşmesine dayanılarak zilyet olunan taşınmazın hor kullanılmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 02.03.2009 pzt....

        Davacının, harici satış nedeniyle davalı yana satış bedelinin 2.000 TL'lik kısmını ödediği sabit olduğuna göre, harici satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesi gözetilerek satış bedelinin verildiği tarihten dava tarihine kadar altın, döviz fiyatları, tefe-tüfe endeksleri, memur maaş katsayısı, işçi ücretlerindeki artışlar ve benzeri ekonomik etkenler uyarınca uyarlaması yapılarak ulaşacağı değerin (miktarın) belirlenmesi, bu konuda bir mali müşavir veya muhasebeci ile bir bankacıdan gerekçeli ve denetime açık rapor alınması gerekir. Mahkemece, bu hususun gözden kaçırılarak bedel isteğinin 2.000 TL'lik kısmı bakımından da yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır....

          Dosya kapsamından harici satış sözleşmesi ...'nin annesi ... ile yapıldığı anlaşılmaktadır. Dava 05.09.2002 tarihinde açılmış, 16.09.2002 tarihinde verilen tedbir şerhinin konması Tapu Sicil Müdürlüğünden istenmiş, ancak şerh işlenmeden taşınmaz 20.12.2002 tarihinde davalı ...'ye resmi senetle devir edilmiştir. Davacı tanıkları, davalılar arasında ortaklık ilişkisi bulunduğunu ifade etmişlerdir. Gerek taşınmazın davalılar arasındaki temlik işleminin davanın açılmasından ve tedbir şerhinin işlenmesinden önce yapılması ve gerekse tanık beyanları davalı ...'nin satış vaadi sözleşmesini bildiğini temlikin davacının sözleşmeden doğan haklarını bertaraf etmek amacıyla ve kötü niyetli yapıldığını gösterir. Böyle olunca istemin kabulü yerine somut olaya uygun düşmeyen yanılgılı değerlendirmeyle reddi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....

            Davalı, davacı ile yapılan sözleşmede kararlaştırılan satış bedelinden 48.000 TL kısım ile davacının talimatına göre yapılan ek işlere ilişkin bedellerin ödenmemesi üzerine sözleşmenin 6. maddesine göre fesih hakkının kullanılarak sözleşmeyi feshettiğini belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, taraflar arasındaki harici taşınmaz satış sözleşmesine dayalı olarak taşınmazın geç tesliminden doğan zararın karşılanmasına dönük kira bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında yapılan 17.08.2006 tarihli harici satış sözleşmesinde taşınmazın teslim tarihi 30.09.2007 tarihi olarak belirlenmiş olup,dava tarihi itibariyle taşınmazın inşaatının halen devam ettiği ve teslim edilmediği anlaşılmaktadır....

              KARAR Davacı, davalı yüklenici tarafından yapılması planlanan .... isimli projede yer alan bağımsız bölümün satışına ilişkin olarak gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, ancak inşaatın planlandığı şekilde sürdürülmediğini davalının mali sıkıntı yaşadığını, güveni kalmadığını sözleşmenin geçersiz olduğunu ileri sürerek ödediği 17.615,52 TL'nin faizi ile tahsilini istemiştir. Davalı davanın reddine dilemiştir. Mahkemece, konutun teslim tarihinin henüz gelmediği davacının edimini tam olarak yerine getirmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında 29.11.2011 tarihinde 3119 ada 3 parselde yapılacak inşaattan 67 nolu dairenin taksitle satışına ilişkin harici taşınmaz satış vaadi sözleşmesi düzenlenmiştir. Sözleşmede bağımsız bölümün teslim tarihi Aralık 2013 olarak kararlaştırılmıştır. Davacı dava tarihi 1.3.2013 itibariyle satıcının inşaatı tamamlamasının mümkün olmadığını ileri sürmüştür....

                Belediyesi tarafından kooperatif olarak inşa edilen taşınmazdaki davalının hissesini satın aldığını, satış bedeline mahsuben 80.000.000 TL ödediğini, davalıdan harici araç satışı nedeniyle senetli alacağı olan 430.000.000 TL'sını davalının ödememesinin kararlaştırıldığını, taşınmaz üzerinde 10 yıl devir yasağı olduğunu, süre dolduğu halde davalının tapu devirini yapmadığını, taşınmazı imar ihya ederek oturulur hale getirdiğini ileri sürerek taşınmazın raiç değerinden 30.000 YTL'nın yasal faizi ile davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, satış sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacının 70.000.000 TL dışındaödeme yapmadığını, aralarında harici araç satış sözleşmesi bulunmadığını, ödediği 70.000.000 TL dışında talepte bulunamayacağını savunarak davanın reddini dilemiştir....

                  ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/02/2022 NUMARASI : 2021/631 ESAS 2022/60 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Önalım Hakkından Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARAIN İDDİA VE SAVUNMALARI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı T4'ın, Antalya İli, Alanya İlçesi, Kellerpınarı Mahallesi 209 ada 9 parsel sayılı 47 m2 taşınmazın 1/3 hissesinin davalı İmdat Gömeçoğlu'na 26/11/2020 tarihinde satış yolu ile devrettiğini, bu satış işleminin 16/12/2020 tarihinde müvekkiline tebliğ edilen ihtarname ile öğrenildiğini, söz konusu taşınmazın 2/3 hissesinin müvekkili olan davacıya ait olduğunu, söz konusu taşınmazda müvekkilinin paylı mülkiyet sahibi olduğunu, bu nedenle yasal ön alım hakkına sahip olduğunu, söz konusu taşınmaz üzerinde davacının ön alım hakkını kullanmaması adına muvazaalı bir şekilde gerçek satış bedelinin üzerinde fahiş bir bedel gösterilerek taşınmazın İmdat Gömeçoğlu'na sattığını, Antalya İli, Alanya İlçesi, Kellerpınarı Mahallesi 209 ada 9 parsel sayılı taşınmazdaki...

                  UYAP Entegrasyonu