Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasında 26.07.2018 tarihli harici gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmenin 3.1 maddesinde taşınmazın tapu siciline tescil edilmiş olan tüm ipoteklerin ve borçları ödeyerek satış anına kadar fek edileceği ve alıcının sözleşmeye göre tüm ödemelerini yapmadan tapu devrini isteyemeyeceği, ödeme planına göre 2.425.000 Amerikan Doları‘nın tapu devri sırasında ödeneceği kararlaştırılmıştır. 6098 sayılı Kanun'un 237. maddesinde, taşınmaz satışında şekil konusu hükme bağlanmış olup, hüküm uyarınca, taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için; sözleşmenin resmî şekilde düzenlenmesi şarttır. Aynı şekilde, taşınmaz satışı vaadi, geri alım sözleşmeleri, resmî şekilde düzenlenmedikçe geçerli olmaz. Keza 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 706. maddesi "taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerin geçerli olması, resmî şekilde düzenlenmiş bulunmalarına bağlıdır" hükmüne haizdir....

Asliye Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesince, dava konusu taşınmazın yargılama sırasında ... Belediyesine bağlandığı ve uyuşmazlığın taşınmazın aynına yönelik olması sebebiyle yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince ise, uyuşmazlığın taşınmazın aynına ilişkin olmayıp, tazminat istemine ilişkin olduğu ve süresinde yapılmış bir yetki itirazı bulunmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. 6100 sayılı HMK m. 6'da genel yetki kuralı düzenlenmiştir. Buna göre genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir....

    Davacının istinaf sebeplerinin incelenmesinde, Dava, harici satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin, taşınmazın tapuda devrinin yapılmaması nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalı satıcıdan istirdatı istemine ilişkin alacak davasıdır. Konuyla ilgili Yargıtay 3. HD.nin 2014/16520 E, 2015/2900 K sayılı ilamında, "Taraflar arasında imzalanan "tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme" resmi şekilde yapılmadığı için hukuken geçersizdir. (TMK. m 706, BK. m 213, Tapu Kanunu 26 ve Noterlik Kanunu 60) Bu nedenle de geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Davacı (alıcı) ancak ödediği satış bedelini sebepsiz zenginleşme kuralları gereğince geri isteyebilir. Satışa konu taşınmazın zilyetliği alıcıya devredilmiş ise zilyetlik devam ettiği süre zamanaşımı işlemez....

    Mahkemece, davacının tapu iptal tescil talebinin feragat nedeniyle reddine, tazminat talebinin zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasında yapılan tapusuz taşınmazın harici satış sözleşmesinin ifa edilmemesi nedeniyle ödenen satış bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davalı, tapusuz taşınmazın harici senetle davacıya satıldığını ve zilyetliğinin davacıya verildiğini savunmuş, davacı ise zilyetliğin verilmesine rağmen tapusunun kendisine verilmediğini beyan ederek satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesi gereğince ulaştığı bedelin iadesi istemiyle dava açmıştır. Taraflar arasında düzenlenen tapusuz taşınmazın satış sözleşmesi incelendiğinde; dava konusu satış sözleşmesinin konusu olan taşınmazın tapusuz taşınmaz olduğu ve zilyetliğinin satışla davacıya verildiği anlaşılmaktadır....

      Taraflar arasında düzenlenen tarihsiz harici sözleşme ile davacı tarafça davalıya 650.000 dolara taşınmaz satıldığı, satış bedelinin 350.000 dolarının ödenip kalan 300.000 dolarının, satış tarihinden itibaren 1 yıl içinde ödeneceğinin kararlaştırıldığı, yine taşınmaz üzerine davacı lehine 200 milyar TL. değerinde ipotek tesis edildiği, ipotek bedelinin ödenmemesi üzerine de 14.1.2002 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı tartışmasızdır. Davacı, icra takibi yaptığı miktarın 135.000 dolara tekabül edip bunun dışında kalan 165.000 dolar daha alacağı bulunduğu iddiası ile bu davayı açmıştır. Davacı 200 milyar bedelli ipotek tesisinin taşınmaz satımından kalan borcun tamamı için değil, sadece ipotek tesisi sırasında MK.nun 766/a maddesi gereğince yabancı para ile ipotek tesis edilemeyeceğinden bahisle zaruri olarak gösterildiğini savunmuştur....

        Tüketici Mahkemesince, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmediğinden geçersiz olduğu, uyuşmazlığın Tüketici Mahkemelerinde görülmesi için geçerli bir sözleşme olması gerektiği, buna göre harici sözleşmeden kaynaklanan ihtilaflarda 4077 Sayılı Yasa hükümlerinin uygulanması hukuken olanaklı bulunmayıp, davanın genel hükümlere göre genel mahkemelerde görülüp sonuçlandırılması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesince, dava tarihi olan 25.05.2012 tarihinden önceki Yargıtay 13....

          Tarafların kardeş olduğu,taraflar arasında miraslı taşınmazlar yönünden davacının davalıya hisse devrine dair 28/03/2011 tarihli harici taşınmaz sözleşmesinin imzalandığı,daha sonra bir sözleşmenin daha yine harici taşınmaz satış sözleşmesi şeklinde yapıldığı sunulan sözleşme fotokopilerinden anlaşılmaktadır. Dava taşınmaz bedelinin ödenmediğini ve taşınmazları kullanmasına izin verilmediğini ileri sürerek sözleşmelerin iptalini talep etmiştir. Tapuya kayıtlı taşınmazların satışına ilişkin sözleşme, resmi şekilde yapılmadığı takdirde TMK 706, TBK 237, Tapu Kanunun 26. ve Noterlik Kanunun 60. maddeleri uyarınca hukuken geçersiz olup ,geçerli bir sözleşme bulunmadığından tarafların sözleşmeye dayalı hak ve borçları da söz konusu olmayacaktır. Ancak bu durumda taraflar, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak karşı tarafa ödedikleri bedeli sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilir. Taraflar arasındaki taşınmaz satışına dair sözleşme şartına aykırılık dolayısıyla geçersizdir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/07/2022 NUMARASI : 2021/336 ESAS, 2022/281 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) KARAR : Mut 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 05/07/2022 tarih ve 2021/336 Esas, 2022/281 Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, harici taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklı maddi tazminat davasıdır....

          İlk Derece MAhkemesi tarafından " davada harici taşınmaz satışına ilişkin sözleşmeden kaynaklı maddi tazminat talep edildiği, ayrıca sözleşmeye konu İstanbul İli, Beşiktaş İlçesi, Vişnezade Mahallesi 708 ada 20 Parselde 17 numaralı bağımsız bölümde kayıtlı taşınmaz hakkında 3. Kişilere devir ve satış yasağı şeklinde ihtiyati tedbir şerhi konulmasının talep edildiği, davacı tarafın ihtiyati tedbir uygulanmasını istediği hususların uyuşmazlık konusu olmadığı" gerekçesiyle davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

          Ayrıca ortada geçerli bir harici satış sözleşmesi var ise, ecrimisil hak sahibi zilyedin kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olduğundan ve haricen satın alan kötü niyetli kabul edilemeyeceğinden, verdiği bedel iade edilmeyen harici satın alan, parası geri verilinceye kadar ecrimisil ödemekle yükümlü tutulamayacaktır....

            UYAP Entegrasyonu