Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dolayısıyla taşınmaz satımını güçlendiren cezai şart da, satış sözleşmesinin tabi olduğu resmi şekilde yapılmalıdır. Somut olayda taraflar arasında yapılan satış sözleşmesinin resmi şekil şartına uygun olarak yapılmadığı, bunun yanı sıra taşınmazın tesliminin de gerçekleşmediği, sözleşmenin feshi nedeniyle ödenen bedelin iadesine karar verilmesinin yanında artık cezai şart olarak yer alan tazminata hükmedilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmış olup, davacının cezai şart tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Davalılar T3 T4 ve T7 yönünden açılan davaya ilişkin yapılan incelemede, sözleşmelerin nispiliği kuralı gereği sözleşme, sadece sözleşmede taraf olanları bağlar. Bu nedenle, sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda davanın tarafları aynı zamanda sözleşmenin taraflarıdır....

GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki 01/12/2009 tarihli harici gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçerli olduğunun tespiti, taşınmazın davacıya teslimi ile tapu devrinin yapılması, davacının sözleşmeden doğan bakiye bedelin mahkemece depo edilmesi taleplerine ilişkindir. Mahkemece taraf delilleri celbedilmiş, bilirkişi raporu alınmış ve taraflar arasındaki sözleşmenin resmi şekilde yapılmaması nedeniyle geçersiz olduğu ve davacının yükümlülüklerinin tamamını yerine getirdiği tespit edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Taraflar arasında imzalanan satış vaadi sözleşmesinin harici olarak yapıldığı, taşınmazın davacıya teslim edilmediği satış bedelinin tamamının davacı tarafça ödenmediği ve tapu devrinin yapılmadığı hususları taraflar arasında ihtilafsızdır. Davalı Fi Yapı her ne kadar KHK kapsamında İstanbul Anadolu 2....

Bu husus 6098 sayılı TBK'nin 237. maddesinde “Taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için resmi şekilde düzenlenmesi şarttır.” şeklinde açıklanmıştır. Bu sebeple resmi memur önünde yapılmayan harici satış senetlerine değer verilemez ve buna dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz. Bu durumda, harici satış sözleşmelerinin akdedildiği tarihte tapuda kayıtlı bulunan dava konusu taşınmazlar için düzenlenen harici satış sözleşmelerinin haricen satın ve devralan kişiye herhangi bir hak bahşetmeyeceği açıktır. Öte yandan; taraflar arasında harici satış sözleşmesinin mevcut olduğunun davalı tarafından kabul edilmiş olması vakıayı ikrar olup, davanın kabulü anlamına gelmeyeceği kuşkusuzdur. Davacı, iptal ve tescile ilişkin isteğinin kabul edilmemesi halinde ödediği bedel yönünden tazminat talebinde bulunmuştur....

    Tapulu taşınmazların satışı resmi biçim koşuluna bağlı olup satış işlemi de davacı tarafından kanıtlanamadığından davanın reddi gerekir...’’ gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Somut olayda, davacı harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil mümkün olmaması halinde ise tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemenin bozma ilamından önceki kararında davacının tapu iptal ve tescil talebi yönünden davanın kabulüne karar verilmiş Dairemizin 22.03.2016 tarihli, 2015/16625 Esas, 2016/3473 Karar sayılı bozma ilamında davacının tapu iptal ve tescil talebi yönünden davanın reddi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak 01.03.2017 tarihli duruşmada davacının yemin teklifine yönelik talebi reddedilerek davanın reddine karar verilmiştir....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : None KARAR NO : 2021/437 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : FATSA 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/412 ESAS SAYILI DERDEST DOSYA DAVA KONUSU : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) KARAR : Fatsa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/412 Esas sayılı derdest olan dava dosyasında verilen Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) talepli davada verilen ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılarak, itirazlarının kabulüne karar verilmesine ilişkin davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Müvekkili ve davalılar arasında Fatsa 1....

      Dava; harici taşınmaz satış sözleşmesine konu dairenin, alıcıya teslim edilmemesi nedeniyle, alıcının ödediği satış bedeli ile sözleşmede kararlaştırılan gecikme cezasının satıcıdan tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptaliyle, icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Taraflar arasında akdedilen tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir. (TMK'nın 706, BK'nın 213, Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60.maddesi) Bu nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Taraflar verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler.Zira; haklı bir sebep olmaksızın başkası zararına mal edinen kimse onu iade ile yükümlüdür. Ancak; hukuken geçersiz olan sözleşmelerin feshine karar verilemez. Yalnızca sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitine karar verilebilir....

        Davacı, taşınmazı 1980 yılında davalıdan haricen satınaldığını iddia ettiğine göre, harici satış, taşınmazın tapulu olması nedeniyle TMK'nun 706, BK'nun 213 (TBK 237), TK'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddesi gereğince geçersizdir. Mahkemece, tapu iptali ve tescil davasının bu nedenle reddine, terditli bedel iadesi yönünden iddia ve savunma çevrevesinde tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan satış bedelinin uyarlama ve denkleştirici adalet kuralları, tefe-tüfe endeksleri, altın, döviz fiyatlarındaki artış oranları, memur ve işçi ücretlerindeki artışlar ile 10.07.1940 tarih, ......

          Davalı ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; satış sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olabileceğini ancak kendisinin neye imza attığını bilmediğini, satış tarihinde taşınmazları satmayı gerektirir bir ihtiyacının olmadığını, 100.000,00TL’nin tarafına ödendiğine dair bir ödendi yazısı bulunmadığını, kendisinin raporlu hasta olduğunu, dul maaşı ile geçim ve iaşesini temin ettiğini, tapulu bir yerin harici satışının gerçek bir satış olamayacağını, satış sözleşmesindeki hazurunların yemin tahtında dinlenmelerini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : None KARAR NO : 2021/98 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KOCAELİ 2.TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/34 ESAS - 2020/536 KARAR DAVA KONUSU : Harici taşınmaz satış sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin, cezai şart bedelinin, kira bedelinin tahsili KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik, davacı vekilince süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile yapmış olduğu 30/12/2016 tarihli taşınmaz satış vadi sözleşmesi ile Kocaeli İli,İzmit İlçesi,736 Ada,12 Parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılan binadan B Blok,B2/4 numaralı 3+1 127 m2 alanlı Kuzey ,Güney ve batı yönündeki bağımsız bölümün toplam 200.000,00 TL bedelle tarafına satış konusunda sözleşme yapıldığını,bu sözleşme gereğince satışa...

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; toplanan deliller müvekkilinin harici satış sözleşmesi ile mecuru satın aldığı, mecurun bedelini ödediği ve mecurun zilyetliğinin müvekkiline devredildiği ve müvekkilinin de uzun süreden beri nizasız bir şekilde malik sıfatı ile mecuru kullandığı sabit olduğunu, İş bu sebeple taşınmaz satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığı iddiası ile hukuken bir değer atfedilmemesi MK. M.2 anlamında dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edeceğini, davaya konu 50. Yıl mahallesi B caddesi 2034....

          UYAP Entegrasyonu