Birleşen 2009/113-93 E.K sayılı dosyasında davacı ... taşınmaz satışı nedeniyle davalıya 90.000,00 TL'lik tanzim ve vade tarihli boş bono verildiğini, davalı tarafından Afyonkarahisar 2.İcra Müdürlüğünün 2009/2152 esas sayılı dosyasından 50.000,00 TL üzerinden takip başlatıldığını, taşınmaz satışından davacının borcunun kalmadığını belirterek borçlu olmadığının tespitine ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir....
Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında limon satışı yapıldığı ve bedelinin müvekkili tarafından ödenmediği iddiası ile müvekkili aleyhine Erdemli İcra Müdürlüğü’nün 2014/3076 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin davalıdan mal almadığını ve davalının satışa ilişkin bir belgeye dayanmadığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Her ne kadar sözleşmenin yapıldığı tarihte henüz kadastro tapusu olan 502 ada 13 parsel sayılı tapu kaydı, tutanak kesinleşmediğinden oluşmamış ise de, o durumda da henüz hukuki değerini yitirmeyen, sözleşmede de bahsi geçen 18.12.1957 tarihli tapu kaydı ile harici satışa konu edilmeyen davalı ...’nın maliki olduğu 16.04.1980 tarih 18 sıra nolu tapu kaydı geçerli olduğundan nizalı taşınmaz, harici satışın yapıldığı ve bedelin ödendiği iddia edilen 1984 yılında tapuda kayıtlıdır. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, tapuda kayıtlı taşınmazların harici satışı yasal istisnalar hariç TMK.nun 706, BK.nun 213 ve Tapu Kanununun 26. maddeleri uyarınca resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir. Öte yandan, uyuşmazlık konusu taşınmazın 3/5 hisse maliki olan davalı ... ile yapılmış harici satışta yoktur....
Aynı yasa maddesinin 2.fıkrası vadesi gelmiş poliçelerde zaman aşımı 3 ayın geçmesinden önce gerçekleşirse mahkeme 3 aylık süre ile bağlı değildir, 3.fıkrası ise süre vadesi gelen poliçeler hakkında 1.ilan gününde vadesi gelmeyen poliçeler hakkında vadenin gelmesinden itibaren işlemeye başlar" hükmüne yer vermiştir, bu yasa maddeleri TTK'nın 818/s maddesi uyarınca çeklerde de uygulanacaktır ve çek hamillerinden 3 aylık ibraz süresi ibraz süresinin bitiminden sonra başlayacaktır.Talep gereği, TTK 757.maddesi uyarınca dava konusu çek ile ilgili TTK.760-762.maddeleri uyarınca ilanlar yapılmıştır.------ ilan yapılmış, ilanda belirtilen 3 aylık yasal süre içerisinde çek mahkememize ibraz edilmemiştir.Muhatap banka ile yapılan yazışmaya göre dava konusu çekin ibraz edildiğinin bildirildiği, davacı vekiline istirdat veya menfi tespit davası açmak üzere süre verildiği, davacının bu çekle ilgili istirdat davası açtığı (istirdat davası açmak üzere arabuluculuk sürecini başlattığı), bu suretle davanın...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekili ile süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, davalının müvekkilleri aleyhine senede dayalı takip başlattığını, müvekkillerinden ......
Menfi tespit davası borcun ödenilmesinden önce açılır. Borç ödendikten sonra menfi tespit davası açılmasında borçlunun hukuki yararı bulunmadığından menfi tespit davası borcun ödenilmesinden sonra açılamaz. Borç ödendikten sonra açılacak dava istirdât davası olup, bu davanın da İİK'nın 72/VII. maddesi uyarınca borcun ödendiği tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekir. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi ve davaya istirdat davası olarak devam edilmesi İİK'nın 72/VI. maddesinde düzenlenmiş olup, bu madde hükmüne göre borçlu, açtığı menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilen ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeble kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu ödemek zorunda kalmış olursa menfi tespit davası yasa gereği kendiliğinden istirdat davasına dönüşür ve davaya istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda İİK'nın 72/VII. maddesindeki 1 yıllık hak düşürücü süre de uygulanmaz....
Limited Şirketi'nin davaya konu takipte taraf olmaması nedeniyle mahkemece bu davalı yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de; anılan davalının çeklerin lehtarı olması nedeniyle keşideci davacının bu davalıya karşı da sorumluluğunun bulunduğu, bu nedenle işbu davalıya karşı menfi tespit davasının açılabileceği, ancak takipte alacaklı olmaması ve tahsilatın bu davalı tarafından yapılmamış olması nedeniyle istirdat davasının açılamayacağı anlaşılmış; ancak dava dilekçesinde talepler arasında ayrım yapılmayarak bir bütün olarak menfi tespit ve istirdat isteminde bulunulmuş olduğu da gözetildiğinde mahkemece bu davalı yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi sonuca etkili görülmemiş; tüm bu açıklamalar ışığında somut olayda davacı tarafça ispata yarar delil sunulmadığından mahkemece diğer davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığından davacılar vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/769 Esas KARAR NO:2022/717 DAVA:Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) DAVA TARİHİ:01/04/2021 KARAR TARİHİ:29/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İşbu dava mahkememizin ---Sayılı dosyasından tefrik edilerek yukarıdaki esasa kaydedilmiştir. Davacı ilgili ---- Sayılı dosyada abonelik sözleşmesinin iptali ile birlikte menfi tespit ve istirdat talebinde bulunmuş ancak menfi tespit ve istirdat talebine ilişkin dava değeri bildirmemiştir. Davacı vekiline hazır bulunduğu ---tarihli duruşmada dava değerini belirleyerek harcının tamamlaması için ---hafta kesin süre verilmiş aksi halde dosyanın ilgili talepler yönünden işlemden kaldırılacağı ihtar edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının, daha önce müvekkili hakkında hırsızlık suçlamasıyla savcılığa şikayette bulunduğunu, müvekkili hakkında ceza davası açıldığını, bu süreçte davalının ve kardeşinin müvekkilini tehdit ederek ve baskı altında tutarak boş bir senede imza atmasını sağladıklarını, daha sonra bu senedin davalı tarafından icra takibine konu edildiğini ileri sürerek, müvekkilinin takibe konu senet nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, müvekkilinin icra tehdidi altında ödemiş olduğu 1.000,00 TL'nin istirdadına ve %40 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....