Esas sayılı takip dosyasında, davalı yana borçlu bulunmadığının tespitine ilişkin Menfi Tespit davasıdır. Menfi tespit davası, davalı tarafından varlığı inkâr edilen bir hukuki ilişkinin mevcut olmadığının (yok olduğunun) tespiti için açılan davadır (Kuru, Baki- İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s.136). Menfi tespit ve istirdat davası, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır (İstanbul BAM 44. H.D. 2020/2536 Esas-2020/455 Karar sayılı kararı), ayrıca borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir....
. - DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : KARAR YAZMA TARİHİ : Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ... aleyhine davalı tarafından Konya . İcra Müdürlüğü’nün ... Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını ve ödeme emrinin de tebliğiyle takibin kesinleştiğini, müvekkilinin işbu takipten babasından intikal eden gayrimenkullerin satışı için alacaklı tarafından Konya . Sulh Hukuk Mahkemesi`nin ......
Buna göre İlk derece Mahkemesince, HMK'nın 177. maddesi uyarınca, ıslahın bir tarafın mahkemeye karşı, yazılı veya sözlü olarak, tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile yapılacağı, ıslahın tamamlanmasının karşı tarafın ve mahkemenin kabulüne bağlı olmadığı, somut olayda da, davacı vekilinin, davaya istirdat davası olarak devam etmek istediklerine ilişkin ıslah beyanında bulunduğu gözetilerek, tarafların delillerinin bu çerçevede toplanıp değerlendirilmesi gerekirken, iş bu davanın ortada icra takibi ve icra dosyasına yapılmış bir ödeme bulunmadığından İİK'nın 72. maddesine dayalı menfi tespit davası olmadığı, ıslah edilmiş şekliyle sebepsiz zenginleşmeye dayalı istirdat davası olduğu hususları gözardı edilerek, İİK'nın 72. maddesindeki menfi tespit davasına ilişkin ilke ve açıklamaları içerir Hukuk Genel Kurulu kararı esas alınarak, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; müvekkilinin davalıdan ödünç para aldığını, ayrıca taraflar arasında ticari alışverişin de gerçekleştiğini, sözkonusu ödünç para ve ticari alışveriş nedeniyle müvekkilinin davalı tarafa bir adet 2.600-TL bedelli senet ile bir adet keşideci imzası dışındaki unsurları boş senet olmak üzere toplam iki senedi davalıya verdiğini, müvekkilinin kalan borcunun toplam 7.300-TL olmasına rağmen, davalı tarafın boş senedi sonradan 24.700-TL bedel yazarak doldurduğunu ve her iki senede dayalı olarak müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını belirterek, müvekkilinin.......
Davalı vekili, davacı hakkındaki icra takibinin 10/06/2010 tarihinde başlatıldığını, davacının 06/08/2010 tarihinde mal beyanında bulunduğunu, dava dilekçisinde bahsedilen olayları kabul etmediklerini, icra takibi açıldığında hayatta olan ... vefat ettikten sonra bu kişi üzerinden ileri sürülen iddiaların asılsız olduğunu, menfi tespit davası açma imkanı varken bu yola başvurmayan, borçtan haberdar olan davacının borcu ödedikten sonra istirdat davası açmasının haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davaya konu kıymetli evrak niteliğini kaybeden ve lehtarın cirosu bulunmayan senede dayanarak alacaklı olduğunu iddia eden davalının alacağı geçerli bir şekilde ...'tan devraldığını ispat edemediği, bu nedenle davacı tarafından davalıya yapılan ödemenin iadesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; "Menfi tespit davasında davacı borçlunun dava açmakta hukuki yararının olmadığını, borçlu olmadığını ispat yükünün davacıda olduğunu, ayrıca dava konusu icra dosyasının zaten davacı vekilince tedbir kararı alınarak durdurulduğunu,Davacının kesin bir kanıtla borçlu olmadığını ya da borcun kaynağını bulunmadığını ispat edemediğini, bu nedenle mahkemece davacının iddiasını kanıtlayamamış olduğundan menfi tespit davasının reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, Menfi tespit davasının istirdat davası ile birlikte açılması mümkün olmadığını, davacının davasını sadece istirdat davası olarak açması gerekirken her iki davayı birlikte açmasının usule aykırı olduğunu, Mahkemece müvekkilin kötü niyetli olduğuna kanaatle her ne kadar davalı müvekkil aleyhine ve takip dosyası değeri (kaldı ki, mahkemece kötü niyet tazminatı 44.000 TL üzerinden değil, davacının ödediği 15.000 TL üzerinden hesaplanması gerekirken) üzerinden kötü...
DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : KARAR NO : HAKİM : KATİP : DAVACI : VEKİLLERİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 27/01/2022 KARAR TARİHİ : 23/11/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili ile davalının Diyarbakır ... Aile Mahkemesinin ...sayılı ilamı ile ... tarihinde anlaşmalı olarak boşandıklarını ve kararın kesinleştiğini, taraflar arasında imza altına alınan anlaşma protokolünde evlilik birliği içerisinde elde edilen ev için müşterek tapuya sahip olacaklarının ve iş bu evin satılması halinde müvekkili tarafından davalıya ......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ Mahkemece, davacının istirdat davası yönünden davacı tarafça dava tarihinde alınmış, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağa ilişkin zorunluluk yerine getirilmeden dava açıldığı anlaşılmakla, dava tarihinden sonraki tarihli arabuluculuk son tutanağının dava şartını yerine getirmeyeceği, arabuluculuğa ilişkin dava şartının giderilebilir dava şartı olmadığı da gözetilerek TTK’nın 5/A, HMK’nın 115/2 maddesi gereğince istirdat davası yönünden dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddi gerektiği; menfi tespit davası yönünden davacı ... ile dava dışı .... Şti arasında ... plakalı ambulansın satışına ilişkin olarak 23.11.2018 tarihinde noter tarafından araç satış sözleşmesi düzenlendiği, araç bedelinin 45.000,00TL olduğu, buna ilişkin olarak ayni gün dava dışı .......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ Mahkemece, davacının istirdat davası yönünden davacı tarafça dava tarihinde alınmış, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağa ilişkin zorunluluk yerine getirilmeden dava açıldığı anlaşılmakla, dava tarihinden sonraki tarihli arabuluculuk son tutanağının dava şartını yerine getirmeyeceği, arabuluculuğa ilişkin dava şartının giderilebilir dava şartı olmadığı da gözetilerek TTK’nın 5/A, HMK’nın 115/2 maddesi gereğince istirdat davası yönünden dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddi gerektiği; menfi tespit davası yönünden davacı ... ile dava dışı .... Şti arasında ... plakalı ambulansın satışına ilişkin olarak 23.11.2018 tarihinde noter tarafından araç satış sözleşmesi düzenlendiği, araç bedelinin 45.000,00TL olduğu, buna ilişkin olarak ayni gün dava dışı .......
Dosyamızda davacının icra takibinde borçlu olmadığı, İİK 89 gereğince menfi tespit davasının ikame edildiği, İİK 89 da İİK 72.ye paralellik oluşturacak şekilde istirdat davasına dönüşeğine dair bir hüküm bulunmadığı, bu durumda davacının icra alacaklısına karşı açtığı eldeki menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmeyeceği, olsa olsa yapmış olduğu ödeme nedeniyle icra borçlularına karşı sebepsiz zenginleşme davası açabileceği ya da 2004 sayılı Yasa 89. maddesi gereğince kendisine gönderilen haciz ihbarnamelerine yasal süresinde itiraz etmeyen 3. Kişi borçlu olmadığı bedeli ödemek zorunda kalması halinde İİK'nun 89/5 maddesinde "Üçüncü şahıs, kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde haciz ihbarnamesine itiraz etmediği takdirde 65'inci madde hükmü uygulanır. (Değişik cümle: 17/07/2003 - 4949 S.K./22. md.)...