WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, takip konusu bononun eser sözleşmesi sebebiyle teminat amaçlı verildiği, eserin teslim edilmediği, bononun bedelsiz kaldığı iddiaları ile açılmış istirdat ve menfi tespit davasıdır. Mahkememizce davacı vekiline tensip zaptı ara kararı uyarınca arabuluculuk son tutanağını sunması için 2 haftalık kesin süre verilmiş, davacı vekili 25/02/2022 havale tarihli dilekçesinde özetle; menfi tespit ve istirdat davası açılmadan önce arabuluculuk yoluna başvurulmasının dava şartı olmadığını belirterek tensip zaptındaki buna ilişkin ara karardan dönülmesini talep etmiştir. 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı yasa ile 6102 sayılı TTK'ya eklenen 5/A maddesi uyarınca ticari davalarda dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak getirilmiştir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/627 Esas KARAR NO : 2023/294 DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 10/08/2021 KARAR TARİHİ : 08/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıklarını yaptıkları sözleşme ve protokol gereğince davalıların yapacakları bir kısım harcamalar için para ve senet verileceğinin kararlaştırıldığını verilen bu senedin teminat senedi olduğunu, senet verilmesine rağmen herhangi bir inşaat faaliyetinde bulunulmadığını buna rağmen senedin takibe konulduğunu öne sürmüş bu takipten borçlu olmadıklarının tespitini talep etmiştir....

      Somut olayda dava; " sahte senede dayalı başlatılan icra takibi nede niyle borçlu olmadığının tesbiti ve yapılan icra satışının yolsuzluğuna dayalı tapu iptali tescil davasıdır. Yolsuz tescile dayalı tapu iptali davası menfi tesbit davası ile açıldığı gibi ,önce menfi tesbit davası açıldıktan ve ilam alındıktan sonra açılması da mümkün bulunmaktadır. .HGK nun 19.1.1955 tarih 1/4 sayılı kararında "cebriicra yoluyla ve açık artırma yoluyla yapılan satışlar sonunda bir taşınmazın satın alınması halinde dahi Medeni Kanunun 932.maddesinde dayanılan tescilin yolsuzluğuna ilişkin dava açılabilir.Alıcının satışa konu taşınmaz mala ait tapu kaydının yolsuzluğunu bile bile ve kötüniyetle artırmaya girerek satın aldığı ispatlandığı takdirde davanın kabulune karar verileceği" yazılıdır....

        İpotekli takip sonucunda kendisine ait taşınmaz satılacağı için ipoteğin fekki istemini içeren menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Menfi tespit davası sırasında ihtiyati tedbir kararı verilmediği için ipoteğe konu taşınmaz “Cebri icra ile üçüncü kişilere satılmış ise, menfi tespit davasının borçlu lehine sonuçlanmış olmasının taşınmazlar hakkında daha önce yapılmış olan satışlara bir etkisi yoktur. Bu mallar icranın eski hâle iadesi yolu ile alıcılardan geri alınamaz”. Somut olayda ipotekli taşınmaz ihale ile alacaklıya satılmış, alıcı adına tapuda tescil edilmiş ve borç alacaklıya ödenmiş olduğundan İİK’nın 72/6. maddesi uyarınca menfi tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüşür. Mahkeme kendiliğinden menfi tespit davası ve istirdat davası olarak devam eder. Dava konusuz kalmaz. İpotekli taşınmaz sahibi davacı, ipotek borcunu ödediğini ispat eder ise, mahkemece ihale bedelinin istirdatına karar verir....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/508 Esas sayılı dosyası ile menfi tespit ve istirdat davası açtıklarını, davalı T1 tarafından müvekkilinin aleyhine başlatılan Edirne 2....

          varlığını kanıtlama yükü borçluda ise bu kuralın katı biçimde uygulanmaması gerektiği, tanık dahil her türlü delile ispatın mümkün olduğu, davacının dinlenen tanıklarının beyanlarına ve diğer tüm delillere göre davalılar ------- iktisapta borçlu zararına hareket ettikleri kanaatine varılamadığı anlaşılmakla davacının davalılar -------aleyhine açılan menfi tespit ve istirdat davasının ayrı ayrı reddine dair karar vermek gerekmiştir....

            Usul hukukumuzda senede karşı senetle ispat zorunluluğu ilkesi kabul edilmiştir. Senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı def'i olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler, tanıkla ispat olunamaz; ancak senet (kesin delil) ile ispat edilebilir. Davaya konu bononun teminat ve bedelsizlik iddiaları bakımından açılan menfi tespit davasında ispat yükü davacı borçludadır. Davacı iddialarının aksine davalı tarafça senedin talili yapılmadığından ispat yükünün yer değiştirdiğinden de söz edilemeyecektir. Davacı tarafından ispata yarar delil sunulmadığı, taraflar arasında olduğu belirtilen taşınmaz satışı ve ipotek iddialarının işbu dava ile ilgili olmadığı, davacının yemin deliline de dayanmadığı; tüm bu hususlar gözetildiğinde mahkemece ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığından davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir....

              Davalı taraf cevap/karşı dava dilekçesi ile; istirdat davasının yasal 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını,davacının dava dışı ... hesabına yaptığı ödemelerin kendilerine yapılmış gibi lanse ediliğini ancak bu kişiye yapılan ödemelerin kendilerine yapılmadığını asıl davanın reddni,karşı dava yönünden ise davalıya araç satışı için vekalet verildiğini ,kendilerine ait aracın davalı tarafça satıldığını ancak bedelinin ödenmediğini satış bedelinin tahsilini talep etmiştir. Menfi tespit davasının dayanağını 2004 sayılı İİK’nın 72. maddesi oluşturmaktadır. İİK'nın “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi; “ Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/476 Esas KARAR NO : 2022/537 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 28/06/2022 KARAR TARİHİ : 06/07/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı firmanın medikal ürün satışı yaptığını, müşterilerden bu satışlara yönelik çekler alındığı, cirolanan çeklerin müvekkil firma yetkilisi ...'ın kullandığı aracının camı ...günü saat 18:00- 23:35 suları arasında kırılarak çalındığını, bu çeklerden bazılarının bankalara ibraz edildiğini, menfi tespit ve istirdat davaları açıldığını, bu davalardan olan ... 21.Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyasında belirtilen çek için 2 davalı sehven yazılmadan dava açıldığını, keşidecisi ...Ltd. Şti....

                  İİK'nın 72/5. maddesi gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir(Çavdar, Seyit, İtirazın İptali,Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, Ankara, 2007,s.803)....

                    UYAP Entegrasyonu