Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında yol silindiri satışı konusunda anlaşma yapıldığını, müvekkilinin peşinat olarak verdiği çekin davalı tarafından tahsil edildiğini, ancak malın teslim edilmediğini belirterek 7.000 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, çekin kapora olarak verildiğini, alıcının sözleşmeden tek taraflı cayması halinde kaporanın irat kaydedileceğine ilişkin kabul edilen teklif mektubunda hüküm bulunduğunu, davacının sözleşmeden cayması nedeniyle satışın gerçekleşmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre, davalının çekin kaparo olarak verildiği hususunda yazılı delil sunamadığı, davacıya yemin teklif ettiği, davacı şirket yetkilisinin yemini eda ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suç tarihinde sanığın www.....com internet sitesi aracılığı ile ... plaka sayılı bir aracın satışı için ilan verdiği, bu ilanı gören şikâyetçinin ilanda belirtilen irtibat numarasından sanığı arayarak araç için pazarlık yaptığı, yapılan görüşme neticesinde aracın fiyatı üzerinde mutabık kalınması üzerine şikayetçinin katılan tarafından talep edilen 100 TL kaparo ücretini sanık tarafından bildirilen posta çeki hesabına gönderdiği, ancak daha sonra katılanın sanığa ulaşamadığı, bu şekilde sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunması karşısında, eylemin temas ettiği 5237 sayılı TCK’nın 158/1-g maddesinde düzenlenen basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle, nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik...

      Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın Hürriyet Gazetesine araç satışı için ilan verdiği, müştekinin gazetedeki ilanı görüp sanığı telefonla aradığı, akabinde aracı Yalova İlinde görmek için sanıkla anlaştığı, sanığın müştekiden kaparo istediği, müştekinin 150 TL kaparoyu 09.09.2008 tarihinde sanığın posta çeki hesabına yatırdığı ve sanığın aynı gün bu parayı çektiği, ancak suça konu aracı müştekiye göstermediği, bu şekilde sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunması karşısında; eylemin suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 158/1-g maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : TCK'nın 158/1-f, 52/2-4, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın ... isimli internet sitesinde araç satışı için ilan verdiği, müştekinin internetteki ilanı görüp sanığı telefonla aradığı, müşteki ile sanığın aracın satılması konusunda anlaştıkları, sanığın müştekiden kaparo istediği, müştekinin 500 TL kaporayı 3.8.2010 tarihinde sanığın posta çeki hesabına yatırdığı ve sanığın aynı gün bu parayı çektiği, buna rağmen sanığın suça konu aracı göndermeyerek üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık savunması, mağdur ifadesi, posta havalesi ve dosya kapsamına göre suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır....

          Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olmayıp, tapuda kayıtlı taşınmazların harici satışı da TMK'nun 706, 6098 sayılı TBK'nun 237, 818 sayılı BK'nun 213, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve satın alana herhangi bir hak bahşetmez. TMK'nun 706. maddesinde öngörülen resmi şekil bir ispat şartı olmayıp bir geçerlilik şekil şartıdır. Bu husus 6098 sayılı TBK'nun 237.maddesinde "Taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için resmi şekilde düzenlenmesi şarttır.” şeklinde açıklanmıştır. Bu sebeple resmi memur önünde yapılmayan harici satış senetlerine değer verilemez ve buna dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz....

            Köyü çalışma alanında bulunan 145 ada 4 parsel sayılı 7.545,90 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı, pay satışı, harici hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tesbit edilmiştir. Davacılar ... ve arkadaşları, irsen intikal ve taksim yapılmadığı iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli parselin miras payları oranında davacılar adına, geriye kalan payın davalı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece; çekişmeli taşınmazın tarafların ortak miras bırakanı ...'e ait olduğu sağlığında hibe veya satış yolu ile devretmediği, ölümünden sonra da taksim edilmediği kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan değerlendirme dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır....

              Hükmü, temyiz eden ...’nın temyizine gelince; Dava, harici satın almaya dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir 1-Davacı, 21.11.2011 tarihli dava dilekçesinde 535/1 parsel sayılı taşınmaz hakkında usulüne uygun dava açtığı halde 25.03.2014 tarihli celsede sözlü olarak 535 ada 2 parsel sayılı taşınmazı da dava ettiğine ilişkin beyanı ile davaya katılması, usulüne uygun 2 parsel sayılı taşınmaz aleyhine açılmış bir dava olmadığı halde bu beyana değer verilerek 2 parsel hakkında da karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2-Tapulu taşınmazların satışı resmi şekil koşuluna tabi olup, haricen satışı Türk Medeni Kanununun 706, eski Borçlar Kanununun 213. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237)maddesi ve Noterlik Kanununun 89. maddesi ve 2644 sayılı Tapu Kanununun 26. maddesi hükümleri gereğince geçersizdir....

                K A R A R Davacı, davalılarla birden fazla taşınmazlarını satın almak için harici satış sözleşmesi yaptıklarını ve kapora olarak da 20.000.00.TL verdiğini, taşınmazların satışının gerçekleşmemesi üzerine kaporanın iadesini istediğini fakat davalıların kaporayı iade etmediklerini bunun üzerine davalılar aleyhine icra takibinde bulunduğunu, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek davalıların takibe vaki itirazlarının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalılar, kapora olarak 15.150.00.TL' nın ödendiğini, taşınmaz satımının gerçekleşmemesi halinde kapora olarak verilen paranın iade edilmeyeceğinin kararlaştırıldığını beyanla davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında yapılan harici satış sözleşmesine konu taşınmazlar tapulu taşınmaz olup, TMK.' nun 706. maddesi, BK.'...

                  Taraflar arasında sözlü yapılan ve bilahare tarihsiz gayrimenkul satışı durum tespiti tutanağı ve 2.1. 2006 tarihli ek sözleşme ile davacının tapulu taşınmazlarını davalıya haricen sattığı ve davalının 15.371 DM ödeme yaptığı anlaşılmaktadır, mahkemeninde kabulü bu yöndedir.Taşınmaz satışına ilişkin olarak düzenlenen harici sözleşme, M.K.’nun 634., B.K.’nun 213. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddesi uyarınca resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir. Her geçersiz satışta olduğu gibi taraflar aldıklarını sebepsiz iktisap hükümleri dairesinde iade ile yükümlüdürler. 10.7.1940 tarih ve 2/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme 2010/8251-15800 Kararına göre geçersiz taşınmaz satışında verilen satış bedeline alıcı faiz, taşınmazın kullanılmasından dolayı da satıcı ecrimisil veya kira bedeli isteyemez. Mahkemece, bağlayıcı nitelik taşıyan Tevhidi İçtihat kararına rağmen, ecrimisil bedelini belirleyerek buna hükmetmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Sanıklar hakkında ayr ayrı; TCK’nın 157/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler; sanıklar tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü; Katılanın kullandığı ... plakalı aracın satışı için gazeteye ilan verildiği, sanıklardan ...'in kendisinin ... ismi ile tanıtarak katılanı aradığı, telefonda yapılan görüşme sonrasında ...'in aracı görmek istediğini söylemesi üzerine katılanın aracı getirdiği, yapılan pazarlık sonucu sanık ... ile katılanın 69.500 TL ye aracın satışı konusunda anlaştıkları, sanık ...'in 5000 TL kaparo verdiği, kalan parayı bankadan çekeceğini belirterterek katılanı, sanık ... ile birlikte notere gönderdiği ve aracın devrini sanık ... üzerine yaptıkları, daha sonra banka da sorun çıktığını, cenazelerinin olduğunu belirterek katılanı oyaladıkları sanık ...'...

                      UYAP Entegrasyonu